Bilimin İzinde: Epidemiyoloji ve Aşılama ile Toplum Sağlığına Yönelik Stratejilerin Güçlendirilmesi
Bilimin ışığında epidemiyoloji ve aşılamayla toplum sağlığını güçlendirecek stratejiler ve güncel yaklaşımlar.
İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, Türkiye’nin çocuk felciyle ilgili vaka görülmediğini, 2002 yılından bu yana bu hastalığa karşı olumlu ilerlemeyi vurguladı. Ayrıca 2024’te tüberküloz insidansının 1503, 2025’te 1406 olarak sürdürülebilir bir düşüş gösterdiğini ve sıtmanın yerli vakalarının 2024’te 101, 2025’te ise 59’a kadar gerilediğini belirtti. Epidemiyolojinin yalnızca verileri toplamakla sınırlı kalmadığını, toplum sağlığının hafızası ve karar mekanizması olduğunu söyleyen Güner, bu bilimin hayat kurtaracağını ifade etti.
Güner, bulaşıcı hastalıkların tarih boyunca medeniyetlerin rotasını değiştirdiğini anımsatarak; veba, kolera, çiçek, grip ve sıtmanın ortaya çıkardığı zorlukların hem kayıplara yol açtığını hem de bilimsel gelişmeleri tetiklediğini belirtti. 1796’da çiçek aşısının geliştirilmesi ile başlayan dönüm noktası, DSÖ’nün 1967’de başlattığı Küresel Çiçek Eradikasyon Programı ile birleşerek, sahada uygulanan etkili sürveyans ve temaslı izlemenin önemini bir kez daha vurguladı. Bu süreçte yalnızca hastalığın dağılımını izleyen bir disiplin olmaktan çıkıp, karar alma süreçlerinin bilimsel temellerini oluşturan bir yapıya dönüştü.
Türkiye genelinde Sağlık Bakanlığı’nın güçlendirilmiş bilgi sistemleri sayesinde saha verilerinin dinamik olarak izlenebildiğini kaydeden Güner, epidemiyolojik takip ve aşılamanın toplum sağlığının en güçlü savunması olduğunu ifade etti. İstanbul’un yaklaşık 16 milyonluk nüfusu ve yüksek hareketliliği nedeniyle ülkenin salgın yönetim merkezlerinden biri olduğunu belirten Güner, Kovid-19 döneminde İstanbul’daki vakaların büyük bir bölümünün burada görüldüğünü ve sağlık sisteminin olağanüstü bir mücadele sergilediğini hatırlattı.
Erken uyarı, hızlı müdahale ve saha-laboratuvar koordinasyonunun kritik önem taşıdığını dile getiren Güner, Türkiye ve İstanbul’un kazanımlarıyla, bilimin ve epidemiyolojinin rehberliğinde, çocuk felcinde 2002’den beri vaka olmadığını, tüberküloz insidansının 2024 yılında 1503, 2025 yılında 1406 olduğunun ve sıtma vakalarının yok denecek kadar az olduğunun altını çizdi. Ayrıca kızamık vakalarıyla ilgili artışların hızlı kampanyalarla kontrol altına alındığını, 2024’te insidansın 2,65 ve 2025’te 0,54 olarak ölçüldüğünü belirtti. Bu başarılar, epidemiyolojik takip ve aşılama süreçlerinin toplumsal sağlığın en temel kalkanı olduğunu gösteriyor.
Etkinliğin düzenleyici tarafını yürüten İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Burhan Küçükoğlu, organizasyonun kendileri için anlamlı ve manevi bir değer taşıdığını ifade etti. Ekip çalışmasının bugün önemli bir bilimsel organizasyona dönüştüğünü ve geçen sürede güvenle ilerlediğini belirtti. Yaklaşık 1,5 yıl önce kurulan ekibin bugün yaklaşık 10 kişilik bir yapıdan uluslararası düzeyde bir yapılanmaya evrildiğini ifade eden Küçükoğlu, gönüllerin tohumlarının hareketli bir filizlenme gösterdiğini söyledi.
Etkinlik boyunca iki gün sürecek oturumlarda bağışıklama ve epidemiyoloji konuları ele alınacak. Programa TÜSPE Başkanı Prof. Dr. Işıl Maral, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Batırel, İl Sağlık Müdürlüğü Destek Hizmetleri Başkan Yardımcısı Kemal Kural ve birçok doktor katılım gösterecek. Kaynaklar: AA / Hikmet Faruk Başer – Sağlık; Haberler.com.