Beçin Beşikleri: Beçin Antik Kenti’nde Darı Tohumu Buluntuları ve Tarihe Işık Tutan Kazılar

Beçin Antik Kenti’ndeki kazılar, Menteşeoğulları Beyliği dönemine ait kalıntıları gün yüzüne çıkarıyor. Uzun yıllardır UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan alanda yürütülen çalışmalar, topraktan yeni keşifleri ve tarihi dokuyu aydınlatan buluntuları beraberinde getiriyor. 600-700 yıllık darı tohumlarının çuvallarda saklandığı yönündeki bulgu, kentteki arkeolojik süreçler hakkında önemli ipuçları sunuyor.

Beçin Kazıları’nın başkanı Prof. Dr. Kadir Pektaş öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kararıyla arkeolojik kazı ve restorasyon çalışmaları 12 aya çıkarıldı. Bu çalışmalar, hem geçmişin gün yüzüne çıkartılması hem de ayakta kalan yapıların restorasyon yoluyla turizme kazandırılmasını hedefliyor. Pektaş, buluntular arasındaki arkeolojik kaplar, seramikler ve oyun zarları gibi çeşitli eserlerin belgelenmeye devam edildiğini belirtti.

Çalışmalar kapsamında Menteşe dönemi hamamının bulunduğu alan ve çevresinde kapsamlı incelemeler yürütülüyor. Kremasyon mezarlar ve hamam çevresiyle bağlantılı diğer yapılar da gün ışığına çıkartılıyor. Kesin sonuçlar genetik analizlerle netleşecek; tohumlar laboratuvar ortamında yaş tayini için incelenecek.

İlk izlenimlere göre buluntular, 14-15. yüzyıla ait olabilir. Sırlı kaplar ve çuval izi gibi bulgular, bu dönemin ticaret ve kültürel etkileşimine işaret ediyor. Pektaş, eldeki buluntuların 600-700 yıl öncesine ait olduğunun vurgulanmasının altını çizerek, bölgede bu kadar yoğun darı tohumunun arkeolojik kayıtlarda nadiren görüldüğünü ifade etti. Genetik analizlerin önümüzdeki yıllarda tamamlanmasıyla, darı tohumlarının Türkiye arkeolojisindeki nadir ve değerli buluntular arasında yer alacağı öngörülüyor.

Tohumların depolama amacıyla saklandığı düşünülüyor; yaklaşık 5 metre derinden çıkarılan bu kalıntılar, Beçin kazılarının Tarihöncesi ve Osmanlı erken dönemleri arasındaki köprü hakkında önemli ipuçları sunuyor.