Baş dönmesini hafife almayın!

Baş dönmesi ve denge sorunları, günlük yaşam kalitenizi ciddi şekilde etkileyebilen ve bazen yaşamı tehdit eden durumlara işaret edebilir. Özellikle ani başlayan, şiddetli ve beraberinde mide bulantısı, terleme, kulakta çınlama veya işitme kaybı gibi ek semptomlar gösteren vertigo atakları, dikkate alınması gereken ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir. Bu nedenle, bu tür belirtilerle karşılaştığınızda vakit kaybetmeden uzman bir kulak burun boğaz (KBB) doktoruna başvurmanız büyük önem taşımaktadır.

Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Selahattin Tuğrul, vertigonun çoğunlukla iç kulaktaki denge sisteminin bozukluğundan kaynaklandığını ve doğru teşhis ve tedaviyle büyük oranda kontrol altına alınabileceğini vurgulamaktadır. Bedeninizdeki bu denge sorununu hafifletmenin ve yaşam kalitenizi artırmanın yolu, uzman değerlendirmeleri ve uygun tedavi yöntemleriyle mümkündür.

Vertigonun en yaygın nedeni: Kristal kayması

Vertigonun en sık görülen sebebi, halk arasında “kristal kayması” olarak da bilinen BPPV (Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo). Bu durumda, iç kulaktaki denge organlarını oluşturan yapıdaki kristallerin yer değiştirmesi nedeniyle baş hareketleriyle ani ve şiddetli baş dönmesi atakları yaşanır. Tanı konulduktan sonra, uzman hekimler tarafından uygulanan basit ve etkili manevralarla hastaların büyük bir kısmı şikâyetlerinden kurtulabilir. Hiçbir ilaç kullanmadan, sadece bir manevrayla baş dönmesi sorununu ortadan kaldırmak mümkün.

Prof. Dr. Tuğrul, bu durumu şöyle anlatıyor: “Başladığında kişi ayakta duramaz, temel hareketleri bile yapamaz hale gelir. Bu nedenle, erken teşhis ve uygun tedavi büyük önem taşır. Ayrıca, bu manevralar hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde artırır ve tedavi sürecini kolaylaştırır.”

Menier ve diğer ciddi vertigo türleri

Her vertigonun basit bir sorun olmayabileceğini ve farklı hastalıkların belirtisi olabileceğini hatırlatan Prof. Tuğrul, özellikle Menier hastalığının dikkat çekici olduğunu söylüyor. Menier sendromu, genellikle kulakta dolgunluk hissi, işitme kaybı, uğultu ve şiddetli baş dönmesiyle kendini gösterir. Bu durumların varlığında diyet, ilaç tedavisi, hatta kulak içine iğne enjeksiyonu ve cerrahi müdahaleler gerekebilir. Ayrıca, vestibüler nörit, iç kulak enfeksiyonları, migren tipi baş dönmeleri gibi çeşitli sebepler de vertigoya yol açabilir. Bu nedenle, doğru ve kesin tanı, uygun tedavinin temelini oluşturur ve uzman değerlendirmeleri şarttır.

Erken tanı ve tedavinin önemi

Prof. Tuğrul, vertigonun sadece bir semptom değil, aynı zamanda çeşitli hastalıkların belirtisi olabileceğine dikkat çekiyor. Bu nedenle, herhangi bir baş dönmesi, denge kaybı veya eşlik eden şikâyetlerde mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına başvurmak ve gerekli tetkikleri yaptırmak büyük önem taşır. Erken tanı ve uygun tedavi ile, yaşam kalitenizi koruyabilir ve ciddi komplikasyonların önüne geçebilirsiniz.