Bambaşka Sohbetler’e konuk olan Ferhat Göçer: Müzisyenlik ağır bastı

NTV ekranlarında Ceyda Düvenci’nin sunumuyla izleyiciyle buluşan “Bambaşka Sohbetler” programının konuk olan Ferhat Göçer, yıllar önce doktorluğa veda ettiğini belirtti.

Ferhat Göçer, “En son 7 sene önce ameliyata girdim. Cerrah olmayı seviyordum ama müzisyenlik ağır bastı. O yüzden de yaşım geldiğinde emekli olmayı tercih etmim ama 25 yıl yaptım” dedi.

Kızı Melisa hakkında konuşan Ceyda Düvenci, “Geçmişe takılı kalmamayı kızım Melisa ile öğrendim. Doktorum 78 gün hastanede yatıp artık eve gidebilirsin dediğinde çocuk 32 haftalık oldu. Ben evime geldim yatakta arkadaşlarım bir kutlama yaptılar bana, bebek geliyor bu kadar şeyi aştım 78 gündür hastanedesin falan. Çok güzel bir gün geçirdim sabahına suyum geldi ve hastaneye gittim, sağlıklı bir bebek doğurdum 24 saatin içinde beyin kanaması geçirdi ve oradan sonra şey başlıyor ‘Eve gitmeseydim bu olur muydu? O kutlama mı bunu yaptı?’ En büyük kabus bu işte… O basit şeylere takılıyorsun bir şekilde kurtuluyorsun ama işte doktorsun şunu anlayabilirsin. Bana doktorlarım dediler ki: ‘Bunun senin eve gitmenle hiçbir alakası yok, sen eve gittin diye bir bebeğin kesesinden su gelmez.’ Bunu bana öyle güzel anlattılar ki ve sağlıklı doğmuş bir bebek 24 saatin içinde beyin kanaması geçiriyorsa bunun seninle bir alakası yok. Şimdi böyle baktığın zaman meseleye bütününde dün ona bunu demeseydim bugün bunu yaşamazdım gibi şeyler boş. O ana kadar yapabileceklerim o anki kapasitemle en iyisini yaptım mı yaptım.

“OYUNCULUK BAMBAŞKA BİR ŞEY”

Sabahattin Ali’nin hayatının anlatıldığı projesiyle ilgili olarak Ferhat Göçer, “Aslında bu pandemide başladı. Ezel Akay yönetmeni. Projenin başında ‘Sabahattin Ali’nin şarkılarından oluşan bir albüm hazırlar mısın?’ diye geldiler bana, Ondan sonra yaptık albümü çok güzel oldu. O güne kadar biraz fikrim vardı Sabahattin Ali nasıl yaşadı, ne oldu, nasıl öldü ama biraz derinine indiğimizde albümünü yaptık ama bu sanatçıyı tanımak istedim. Kitaplarını okudum önce sonra hakkında yazılmış kitaplarıa bakınca bambaşka bir şey açıldı bende. Ondan sonra Bircan Hanım’la konuştuk bunu sunarken başka bir şey yapalım, biz bununla ilgili konser verelim ama konserde sadece şarkılarını değil hayatını anlatalım diye. Bizden büyük bir şey ama yine de vesile olalım, anlatalım, tanıtalım çünkü Türk edebiyatında çok önemli bir yer, yeri doldurulmaz bir. Biraz daha görkemli bir şey yapalım dedik. Ezel’den rica ettik, bir senaryo yazıldı. Aslında senaryoyu bir başkası canlandıracak, ben de sadece şarkıları okuyacaktım ve bir oyuncu arayışına girdik. Ondan sonra Ezel dedi ki sen oyna. Oyunculuk bambaşka bir şey. Baya baya Sabahattin Ali’yi canlandırıyorum orada, o yüzden büyük bir sorumluluk. Ezel ‘Bir şey yapmana gerek yok, sen al, oku, hisset ve olduğun gibi davran’ dedi; tamam denedim, ben de gerçekten oyuna girerken bir süre sonra artık bir anda kendimi Sabahattin Ali gibi hissetmeye başladım” dedi.