Bağırsağa lifli destek

Türkiye Gazetesi’nden Ziyneti Kocabıyık’ın haberine göre başlıca sebze, meyve, tahıl, kurubaklagil gibi besinlerde bulunan diyet lifinin suda çözünen ve çözünmeyen iki tipi olduğunu söyleyen Amerikan Hastanesinden uzman diyetisyen Handan Doğan Kavuştu sağlıklı bir hayat için sofrada tek tip lif kaynağı yerine çeşitli lifli yiyeceklere yer vermek gerektiğini söylüyor.

Suda çözünen lif kaynağı besinler: Yulaf, bezelye, fasulye, elma, narenciye, havuç ve arpa…
Suda çözünmeyen lif kaynağı besinler: Kepekli un, buğday kepeği, fındık, kuru fasulye, karnabahar, yeşil fasulye gibi sebzeler.

POSALI BESLENMEK NE İŞE YARAR?

Çözünür ve çözünmez lif miktarının farklı bitkisel gıdalarda değişiklik gösterdiğini hatırlatan Dyt. Kavuştu, “Tam tahıllar, barbunya, fasulye, nohut, enginar, brokoli, armut, bulgur, bezelye, kinoa, narenciye, böğürtlen, tatlı patates, kızılcık, yaban mersini, hurma, kuşkonmaz, bamya, brüksel lahanası gibi besinler yüksek lif içeriğine sahiptir.  Lifin en önemli etkisi bağırsaklarımız üzerindedir. Hem ishal hem de kabızlığı önlemede etkilidir. Yüksek lifli bir diyet, bağırsaklardaki divertiküler hastalık, hemoroid ve polip gelişme riskini azaltabilir. Ayrıca pek çok çalışmada yüksek lifli bir diyetin kalınbağırsak kanseri riskini azalttığı gösterilmiştir” dedi.

Fasulye, yulaf, keten tohumu ve yulaf kepeği içinde bulunan suda çözünür lifin kötü huylu kolesterolü düşürdüğünü, kan basıncını ve inflamasyonu azaltarak kalp sağlığı üzerine ek faydalar sağladığını ifade eden Dyt. Kavuştu “Ayrıca özellikle çözünür lif diyabetli kişilerde glukozun emilimini yavaşlatarak ve kan şekeri seviyelerini iyileştirmeye yardımcı olabilir. Yetişkin erkeklerin günlük 30-35 gram, yetişkin kadınların ise günlük 25-30 gram lif almaları tavsiye edilir” diye anlattı.