Ayasofya-i Kebir Camii: Tarihin ve Teknolojinin Buluşma Noktası

Tarihin Derinliklerinden Modern Teknolojiye: Ayasofya’nın Yenilenen Yüzü

Binlerce yıl önce inşa edilerek İstanbul’un kalbinde, yaklaşık 15 asırdır ayakta duran Ayasofya-i Kebir Camii, sadece bir ibadet ve ziyaret noktası olmanın ötesine geçerek, teknolojik gelişmelerle harmanlanan bir kültür ve tarih mirası merkezine dönüşmüştür. 2020 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla cami olarak yeniden ibadete açılan bu eşsiz yapı, yenilikçi uygulamalarla ziyaretçilerine ve ibadet edenlere daha güvenli, daha konforlu ve daha bilgilendirici bir ortam sunmaktadır.

Yüksek Teknolojiyle Güvence Altında

Ayasofya’da, yapısal bütünlüğü korumak ve ziyaretçilerin deneyimini artırmak amacıyla yapay zeka destekli gelişmiş güvenlik sistemleri devreye alınmıştır. Bu sistemler sayesinde, tarihi dokunun zarar görmesi engellenirken, ziyaretçiler kişisel cihazları veya kurulan özel kulaklıklar aracılığıyla 23 farklı dilde detaylı bilgi alabilmektedir. Ayrıca, dijital altyapılar ve gelişmiş kameralarla donatılan alanlar, olası güvenlik tehditlerine karşı anında uyarılar vererek, koruma ve gözetim seviyesini üst seviyeye taşımaktadır.

Ziyaretçi Yönetiminde Yenilikçi Adımlar

İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdür Yardımcısı Levent Çetin’in açıklamalarına göre, yaklaşık 300 kişilik ekiple sürdürülen çalışmalarla ziyaretçi yönetimi yeniden yapılandırılmıştır. Bu kapsamda, giriş ve çıkışlar ayrı tutulmakta, mimari ve kültürel zenginliklere zarar vermeden galeri katı ziyarete açılmıştır. Çetin, “Buradaki mimari elemanlara, mozaiklere zarar vermeden fiziki güvenlik tedbirleri alıyoruz ve ziyaretçilerimizin giriş-çıkışlarını düzenledik. Artık Ayasofya’ya girişlerde uzun kuyruklar ve kalabalıklar gözlenmiyor,” diyerek, ziyaret ve ibadet ortamlarının daha düzenli hale getirildiğine vurgu yapmıştır.

İbadet ve Ziyaretin Birlikte Sürdürülmesi

Çetin, ziyaretçilerin mozaikleri ve diğer tarihi bölümleri daha rahat gezebildiğine dikkat çekerek, “Galeri katının ziyarete açılmasıyla birlikte, 23 dilde sesli anlatım sistemi kurduk. Bu sayede ziyaretçilerimiz, cep telefonları veya temin edilebilecek kulaklıklar aracılığıyla, Ayasofya’nın tarihi ve yapısal detayları hakkında nitelikli bilgiler alabiliyorlar. Bu uygulama, ibadet eden misafirlerimizin ibadet ortamını bozmadan, daha rahat ve bilinçli bir şekilde ibadet yapmalarına imkan sağlıyor,” ifadelerini kullandı.

Gelişmiş Güvenlik ve Koruma Sistemleri

Yapay zeka destekli güvenlik sistemleri sayesinde, Ayasofya’da olası tehlike ve güvenlik ihlalleri hızla tespit edilmekte ve ilgili güvenlik personeline otomatik uyarılar iletilmektedir. Çetin, “Yeni sistemlerimiz, ziyaretçilere kapalı olan alanlara giriş girişimlerini anında fark ederek, personelimize hızlı müdahale imkânı sunuyor. Bu sayede, yapının korunması ve güvenliğin artırılması önceliğimiz olmaya devam ediyor,” diyerek, teknolojinin güvenlikteki rolüne dikkat çekmiştir.

Sürdürülen Restorasyon ve Dijital Çalışmalar

Ayasofya’daki restorasyon çalışmaları, planlı ve sistematik bir şekilde devam etmektedir. İlk etapta, caminin genel yapısına ilişkin projeleri tamamlayan ekipler, aynı zamanda caminin dijital ikizini oluşturarak, yapısal ve statik sorunlara yönelik çalışmalar yürütmektedir. Çetin, “Hemen hemen tüm tarihi ve yapısal unsurların restorasyonu tamamlandı, özellikle ana kubbe ve yan kubbelerdeki güçlendirme çalışmaları devam ediyor. Ayrıca, II. Beyazıt minaresinde de önemli adımlar atılıyor. Restorasyonlarımız zamanla ve titizlikle sürecek,” şeklinde konuştu.