Ayaş İçmeceleri ve Kaplıcaları: Şifanın 2 Bin Yıllık Kökeni
Ayaş içmeceleri ve kaplıcaları, 2000 yıllık şifa geleneğiyle sağlığa doğal bir dokunuş sunuyor. Tarih ve şifanın buluştuğu eşsiz bir deneyim.
Türkiye’nin İç Anadolu bölgesinde, Ankara’nın Ayaş ilçesinde yer alan ve uzun yıllardır şifa kaynağı olarak bilinen Ayaş içmeceleri, eşsiz doğal özellikleriyle dünya çapında tanınmaktadır. Bu şifalı sular, yaklaşık iki bin yıl önce Romalılar döneminde keşfedilmiş ve o günden beri ziyaretçilerine sağlık dolu anlar sunmaya devam etmektedir. Aynı zamanda Avrupa’nın ünlü Karlovy Vary kaplıcalarıyla kıyaslanan bu içmeceler, bölgenin en önemli sağlık ve turizm merkezleri arasında yer almaktadır.
İçmecelere gelen misafirler, uygulanan özel kürler ve doğal şifalı sular sayesinde farklı hastalıklarına şifa bulmakta, sağlıklarına kavuşmaktadır. Roma döneminden günümüze kadar ulaşan ve korunmuş olan Ayaş İçmece ve Kaplıcaları, özellikle mide, bağırsak ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelmekte, bu organların fonksiyonlarını aktive ederek sağlığı yeniden kazandırmaktadır.
Bu doğal şifalı sular, safra kesesi taş ve kumlarının dökülmesinde, idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisinde ve mide ile bağırsakların solucan, şerit ve kıl kurdu gibi rahatsızlıklardan arınmasında büyük rol oynamaktadır. Ayrıca, cilt hastalıklarına karşı da etkili olup, vücuttaki toksinlerin atılmasına ve kan temizlenmesine yardımcı olmaktadır.
Sağlık Üzerindeki Faydaları
- Hazımsızlık ve kronik kabızlık sorunlarının giderilmesi
- Ağız kuruluğu ve sindirim sistemi rahatsızlıklarının hafifletilmesi
- Baş ağrılarının hafifletilmesi ve kaynağının belirlenemediği ağrıların azalması
- Kanda biriken toksinlerin atılması ve genel vücut temizliği
- Romatizmal rahatsızlıklar, nevrit, polinevrit, siyatik ve kadın hastalıklarının tedavisinde destek
- İdrar yolu iltihaplarının iyileşmesine katkı
- Farklı eklem ve kas rahatsızlıklarına iyi gelmesiyle bilinir
İnsanlara ferahlık kazandıran bu şifalı sular, kırık ve çıkık sonrası oluşan eklem yapışıklıklarına ve nasırlara kadar birçok soruna şifa olmaktadır. Ziyaretçilerimizden alınan geri bildirimler, burada alınan şifanın ve sağlıklı yaşamın ne denli etkili olduğunu göstermektedir. Ayrıca, bölgenin sağlık hizmetleri uzmanları da bu doğal kaynakların önemini vurgulamaktadır.
İşletmecinin Görüşleri ve Şifa Gücü
Ayaş İçmece ve Kaplıcaları’nın işletmecisi Nurşen Doğruol, konu hakkında şunları ifade etti:
“Türkiye’nin dört bir yanından ve yurtdışından gelen ziyaretçilerimiz buradan gerçekten şifa buluyor. Avrupa’nın en önemli içmecesi olarak adlandırılan bu alan, mineraller bakımından oldukça zengindir ve hiç bir yan etki yaratmadan sağlık açısında büyük faydalar sağlar. İnsanlar, buradan su içmenin yanı sıra, banyo ve kürler ile farklı rahatsızlıklarına şifa aramaktadırlar. Böbrek taşlarının dökülmesi, safra kesesi çamurlarının temizlenmesi, reflü ve gastrit gibi mide rahatsızlıklarının iyileşmesi, parazitlerin düşürülmesi ve kandaki toksinlerin atılması gibi pek çok faydası vardır.”
Doğruol, araştırmalara göre, bu içmecelerin dünyada şifa açısından ilk sıralarda yer aldığını belirterek, “Her yerde kaplıca bulunuyor ama içmeceleri kullanmak pek yaygın değil. Bu suda mineraller çok fazla ve hiçbir zarar vermeden vücuda iyi geliyor. Günümüzde, buranın şifa kaynağı olarak bilinmesi ve kullanılması artıyor. Konya’dan gelen emekli bir öğretmen, eşinin karaciğer kanseri olduğunu ve buradan şifa bulduğunu anlatıyor. Her yıl birkaç kez buraya gelerek su içiyor ve tedavi görüyorlar. Eşinin çok iyi olduğunu, hiç şikayetleri kalmadığını söylüyorlar. Bu, bizim için büyük bir gurur ve doğrulama.”
Kaynak: İhlas Haber Ajansı (İHA) ve Ensonhaber