Dünya üzerinde herkes tarafından bilinen, gezilip görülmesi gereken yerlerin isimleri sıkça duyulurken bazı yerler ise hâlâ gizli kalmış durumda… İşte bu listede Avrupa’nın gizli kalmış o güzelliklerini keşfedeceksiniz. Büyük şehirlerin kargaşasından uzakta doğasıyla göz kamaştıran o yerler.
Fotoğraflar: Alamy
2 / 26
The Azores, Portekiz Portekiz’in Sao Miguel takımadalarından en büyüğü olan Azores, Avrupa’nın Hawaii’si olarak nitelendiriliyor. Afrika, Avrupa ve Amerika kıtalarının levhalarının birleştirdiği yerde olan konumu sayesinde bir doğa harikası olan ada, 15. yüzyıla kadar Avrupa’da bilinmiyordu.
3 / 26
Volkanik yapısı sayesinde oluşan kraterler ve volkanik göller ile dikkat çeken Azores, hem doğası hem de aktiviteleri ile dikkat çekmeye başardı.
4 / 26
Atlantik Okyanusu’nda yaşayan balina ve yunus türlerinin neredeyse yarısının göç rotası olan bu yerde yapabileceğiniz en keyifli aktivite, kıyıya oturup eşsiz manzarayı izlemek.
5 / 26
Eğer daha maceraperestseniz bu zengin denizaltı yaşamına sahip yerde dalış yapabilir deniz yaşamına daha yakından tanık olabilirsiniz. Denizin tadına vardıktan sonra ise volkanik patikalarda dağ yürüyüşüne çıkıp doğa harikası gölleri keşfedebilirsiniz.
6 / 26
Asturias & Covadonga Convent, İspanya Avrupa’nın keşfedilmemiş en güzel destinasyonu olarak adlandırılan Asturias bölgesi İspanya’nın kuzeyinde, Santander şehri yakınlarında yer alıyor. İspanyol tarihinde çok önemli bir yeri olan bölge, tarihi dokusu ve yapıtlarıyla dikkat çekiyor.
7 / 26
Biscay kıyısından başlayan Asturias bölgesinde kristal berraklığında deniz ve göz alıcı plajlar bulunuyor. Enol ve Ercina isimli Covadonga Gölleri’nde ise huzurlu yürüyüşlere çıkıp, dağ bisikletine binerek de doğanın tadına varmak mümkün.
8 / 26
Göl kenarındaki lokal restoranlardaki Gamoneu, Beyos ve Cabrales isimli leziz peynir çeşitleri de tadılması gereken lezzetler arasında bulunuyor.
9 / 26
Bölgedeki en önemli yapı ise milli park içerisinde yer alan Covadonga Convent isimli kraliyet mülkü ile etrafında yer alan roman stili köprü ve kilise.
10 / 26
Menton, Fransa Fransa’nın ultra lüks ve popüler Cote d’Azur bölgesinde yer alan Menton, komşuları Monako ve Nice’e rağmen hala gizemini koruyan bir bölge. Göz önünde olmamasına rağmen konumuna uygun lüks hayatı ve zengin aktivite seçenekleri ile İtalya sınırındaki bu kasaba ziyaretçilerini hayal kırıklığına uğratmıyor.
11 / 26
Bölgede yer alan ve sanatçı Jean Cocteau’ya adanmış Jean Cocteau Müzesi, güneşten kaçmak isteyen sanat severler için Picasso ve Matisse gibi sanatçıların eserlerinin sergilendiği güzel bir alternatif.
12 / 26
Barok mimarisi ile yapılmış olan Saint-Michel kilisesi ise çan kulesi ile kasabanın en önemli turistik yapısı.
13 / 26
Menton’un bir diğer özelliği ise kasabanın turunçgillere olan aşkı. Limon festivalinin bile yapıldığı kasabanın her bir köşesinde turunçgil ürünlerine rastlayabilir ve mis gibi kokularının keyfine doyabilirsiniz.
14 / 26
Lokal lezzetleri tadabileceğiniz ve deniz ürünlerinde kendinizi kaybedebileceğiniz bir sürü alternatifi bulabilirsiniz; ancak 2 Michelin yıldızlı restaurant Mirazur kesinlikle kaçırılmaması gereken bir deneyim.
15 / 26
Perast, Karadağ Tarih boyunca Avrupa’nın en ilgi çeken ve sahip olunmak istenilen kilit noktalarından biri olan Perast kasabası, Karadağ’ın Kotor sahilinde yer alıyor.
16 / 26
Fransa ve Avusturya gibi Avrupa’nın en önemli krallıklarından Osmanlı İmparatorluğu’na kadar birçok ülkenin fethettiği Perast, tarih boyuncu ev sahipliği yaptığı her milletin izlerini taşıyor.
17 / 26
Tarihin içinde kaybolmuş olan kasaba, lüks yaşam tarzı ile ön plana çıkıyor. Sadece bir ana caddeye sahip olan bu ufak ama etkileyici kasabada tam tamına 16 kilise ve 17 malikane bulunuyor.
18 / 26
Kasabada görülmesi gereken en önemli iki yapıt ise kıyıdan biraz uzaktaki iki farklı adada yer alıyor. İlki Adriatik Denizi’nin ilk yapay adası olan Our Lady of the Rock diğeri ise etkileyici St George Adası. Perast kesinlikle gidip görülmesi gereken kasabalar arasında yer alıyor.
19 / 26
Cape Kolka, Letonya Sovyetler zamanında askeri bir üs olarak kullanılan ve günümüzde yeni yeni ilgi çekmeye başlayan Cape Kolka, Riga Körfezi’nin Baltık Denizi ile birleştiği özel bir konumda yer alıyor.
20 / 26
İki denizin birleştiği yerde bir doğa fenomenine ev sahipliği yapan bu ücra kasabada farklı hacimlerde oluşan iki deniz misafirlerine rengarenk bir görüntü sunuyor. İlkbaharda kuşların göç rotası olan Slitere Milli Parkı’nda ise yüzlerce kuş çeşidinin görsel şölenine tanık olmak mümkün.
21 / 26
Kasabada 1875 yılında inşa edilmiş olan deniz feneri ve 3 farklı mezhebeye ait kiliseyi gezmek, sahilde gün doğumunu ve batımını izlemek kaçırılmaması gereken aktiviteler arasında yer alıyor.
22 / 26
Burada tadılması gereken lezzetler ise balıkçılar tarafından hazırlanan füme balıklar ve geleneksel bir yemek olan Dzeneta Marinska’s Usi.
23 / 26
Alberobello, İtalya Güney İtalya’da Puglia bölgesinde yer alan Alberobello “trullo” adı verilen evlerden oluşan eşsiz mimarisi ve ile Unesco Dünya Mirası ünvanını kazanmış küçük bir kasaba.
24 / 26
Lokal kireçtaşı ile inşa edilen trullo evler karakteristik huni şeklindeki çatılar ile tamamlanmış. Dar sokaklı yamaçlara inşa edilmiş olan kasaba iki ana caddeden oluşuyor.
25 / 26
Aia Piccola adlı ilk caddede lokal trulli evleri bulunurken, ikinci caddede ise daha modern ancak kasabanın beyaz temasına uygun evler yer alıyor.
26 / 26
Kasabanın Chiesa di Sant’Antonio isimli kilisesi ise yine aynı mimari ile inşa edilmiş. Her şeyin hala lokal olduğu bu kasabada küçük İtalyan kafelerinde veya ‘trattoria’ adı verilen esnaf lokantalarında muhteşem yemekler yiyebilir, el yapımı takılar ve dekoratif ev eşyalar satın alabilirsiniz.