Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi: İstanbul’un Yeni Yeşil ve Afet Toplanma Merkezi

İstanbul’un en büyük şehir parkı olarak tasarlanan Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla hizmete açıldı. Açılışa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TOKİ Başkanı Mustafa Levent Sungur, milletvekilleri, sivil toplum temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katılım gösterdi. Yaklaşık 1 milyon 215 bin metrekarelik yeşil alanı, zengin sosyal donatıları ve afet anında 165 binden fazla kişiyi barındırabilme kapasitesiyle İstanbul’un yeni nefesi olarak öne çıkıyor.

Proje, 7 tepeli şehrin dokusundan ilham alan düzeniyle 20 binden fazla ağaç içeren geniş bir yeşil alan sunuyor ve afet anında toplanma kapasitesiyle Türkiye’nin en önemli çevre ve şehircilik projelerinden biri olarak adlandırılıyor. Erdoğan’ın katılımıyla açılan bahçe, İstanbul’un simgesel dokusunu yansıtan tasarımıyla öne çıkıyor.

‘DAHA NİCE ESERLERİ, NİCE HİZMETLERİ İSTANBUL’UMUZLA BULUŞTURMAK NASİP OLSUN’ Cumhurbaşkanı Erdoğan, edebiyatımızın derin kaynağını anarken Yahya Kemal’in İstanbul’u tarif ettiği “aşkın şeref diyarı” ifadesini hatırlattı ve bu şehir için daha nice eser ve hizmetle buluşturma arzusunu dile getirdi. Projelerimizin her gün bir yenisiyle büyüdüğünü söyleyen Erdoğan, yapılanların İstanbul’u ve Türkiye Yüzyılı’nı güçlendirdiğini belirtti. Açılışla birlikte Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin bu büyük eserin bir parçası olduğunu vurguladı ve emeği geçenleri tebrik etti.

‘BİR ŞEHRİ ŞEHİR YAPAN, ORADA YAŞAYANLARIN HUZURU VE GÜVENLİĞİDİR’ Erdoğan, şehirlerin ruhu olduğunu, insanların güven ve huzuru olmadan şehirlerin gerçek anlamda yaşanamayacağını ifade etti. Şehirleri oluşturan binalar ve yolların yanında asıl değer olarak insanı gösterdi; şehrin kimliğinin, yaşayan insanların güvenliği ile şekillendiğini vurguladı. Canlı bir şehirde tüketim değil, ortak değerler ve karşılıklı sorumluluklar belirleyici olur.

‘HEMEN HER HAFTA YENİ BİR YATIRIMIN, PROJENİN VE ESERİN MÜJDESİNİ VERİYORUZ’ Erdoğan, yatırımların ve projelerin hız kesmeden devam ettiğini söyledi. İstanbul başta olmak üzere tüm illerde konut, altyapı ve sosyal tesislerle ilgili hedeflerin anlatıldığı konuşmada, milletin refahını artırmaya yönelik adımların süreceğini belirtti. Özellikle deprem ve kentsel dönüşüm konularında adımların kararlılıkla sürdürüleceğini vurguladı.

‘HERHANGİ BİR AFET OLDUĞUNDA EN AZ 40 BİN ÇADIR KURULABİLECEK’ Toplantının ana temasını oluşturan millet bahçesinin, afet anlarında yüz binlerce kişinin toplanabileceği bir merkez olarak tasarlandığını belirten Erdoğan, yürüyüş ve bisiklet yolları, spor alanları ve sergi alanları ile sosyal donatıların da bulunduğunu ifade etti. Ayrıca toplanma alanında gerekli ekipman ve lojistik altyapısının bulunduğunu, ihtiyaç halinde en az 40 bin çadır kurulabileceğini kaydetti.

‘MİLLET BAHÇEMİZ AYRICA ÇOK ÖNEMLİ BİR SAĞLIK TESİSİNE DE EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR’ Bahçe, acil durum hastanesinin hizmet verdiği bir sağlık kompleksi olarak da öne çıkıyor. Koronavirüs dönemiyle ilgili çalışmalar ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesiyle entegrasyon hakkında bilgi veren Erdoğan, hastanenin eğitim ve sağlık hizmetlerini yakın bir konumda sürdürmeye devam edeceğini belirtti. Hastanenin, hastalara ve yakınlarına kolay erişim imkanı sunacağı söylemlerine yer verildi.

‘TERÖRSÜZ TÜRKİYE’ SÜRECİNDE KISA SÜREDE KAYDA DEĞER MESAFE ALDIK’ Erdoğan, Türkiye’nin güvenliği ve kardeşliğine yapılan yatırımlardan söz etti ve Terörsüz Türkiye sürecinde kayda değer mesafeler alındığını ifade etti. Siyasi ayrım gözetmeksizin her vatandaş için hizmet üretildiğini ve bu doğrultuda çalışmaların hızla sürdüğünü belirtti. Terör örgütlerinin etkili olduğu alanlarda bile istikrar ve güvenliğin korunmasına özen gösterildiğini vurguladı. Ayrıca komisyon çalışmaları ve dışişleri bakanlarının bilgilendirmelerinin önemi üzerinde durdu.

Bu konuşmalar, tabii ki 6 Şubat depremlerinin ardından alınan dersleri ve afetlere karşı dayanıklı kentleşme hedeflerini pekiştiriyor. Bu bağlamda millet bahçesinin sadece bir rekreasyon alanı değil, toplumsal dayanışma ve afet yönetimi için de kilit bir merkez olarak konumlandırıldığı ifade edildi.