DOLAR 32,5004
EURO 34,6901
ALTIN 2.496,45
BIST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Paz 21°C
Pts 23°C
Sal 24°C
Çar 22°C

Aşı bulunursa önce kimlere yapılacak?

27.04.2020
A+
A-

Habertürk’ten Demet Demirkır’ın haberine göre Dünya Sıhhat Örgütü Avrupa Bölgesi Acele Durumlar ve Bulaşıcı Hastalıklar Direktörü Dr. Nedret Emiroğlu, “Dünya Sağlık Örgütü bu araştırmalara öncülük edip aşı üretimine ilgili olan enstitüleri, özel sektör ve insanlar sağlığı sektörlerini bir araya getiren bir çalışma düzenliyor. Bununla ilgili olarak çalışmaların sayısı artan bir şekilde artıyor. Şu an aşıyla ilgili 80 değin alıştırma var, bunların herkes değişik fazlarda” açıklamasında bulundu. 

Aşıyı üretmek için ilk olarak virüsü almak yani virüsü izole etmek gerektiğini vurgulayan Dr. Emiroğlu, “Türkiye, virüsü izole etmeyi başardı ve bununla ilgili çalışmalara başladı. Virüsün izole edilmesinin arkasında ürünün geliştirilmesi, sonra da önce hayvanlarda daha sonra insanlarda bu ürünün öbür fazda etkinliğine ve güvenilirliğine bakarak çalışmalar yapılması gerekiyor. Sürenin uzamasının en büyük nedeni bu” dedi. 

“AŞILARIN HEPSİ FAZLA ERKEN AŞAMALARDA”

Şu lahza aşıların insan üzerinde denenmeye başladığını kaydeden Dr. Emiroğlu, “Covid-19 ile ilgili aşı geliştirilmesi çok kayda değer olduğu için bu sürelerin normal aşı geliştirilmesinden daha kısa süreceğini umuyoruz. Araştırma dönemini de daha kısaya çekmek gibi incelemeler var fakat şu anda aşı ne zaman hazırlanmış olur bunu anlatmak çok baskı. Aşıların tümü şu an çok erken aşamalarda. Bir aksilik gitmemesi lazım ki daha erken dönemde aşı piyasaya sürülebilsin.

Bilhassa bahsettiğim klinik egzersiz fazını 3-6 ay gibi kısaltmaya karşın araştırmalar var. Yapılan bir diğer ön egzersiz da, bir aşı gelişirse en kısa zamanda uygulanması için sistemleri hazırlamaya çalışıyoruz; çünkü her biyolojik maddenin her ülkede deneme edilmesi gerekiyor. Bu tarz sistemleri hazırlamaya karşın incelemeler var. Üretimi en kısa sürede hızlandırıp aşıyı fazla sayıda üretmeye karşın çalışmalarımız var. Keza hangi ülkeler ve bu ülkelerde kimler en yüksek tehlike grubunda ve kimler ilk olarak aşılanacak bunlara ilişkin çalışmalarımız var” dedi.

ÖNCE KİMLER AŞILANACAK?

Dr. Emiroğlu, “Dünya Sıhhat Örgütü, tehlike grubunda olan ve aşıya ulaşım sıkıntısı yaşayan ülkeleri öncelik olarak olmak isteyecek. Sadece aşıyı üreten ülke yok, bütün dünyanın yararlanabileceği bir mahsul olması için elimizden geleni yapacağız. Tehlike grubunun kim olduğunu söylemek şiddet. Her ülke kendisi karar verecek ama belirgin tehlike grupları var. Örneğin, ileri yaş grubu, altta yatan bir hastalığı olan kişiler var. öte yandan da hastalığı hafif geçirip bulaştırabilecek üretken yaş grubu var. Ülkeler çoğu faktörü göz önüne alacaklardır” diye konuştu. 

YENİ NORMALDE RİSK GRUBU KORUNMAYA DEVAM EDİLECEK

Dr. Nedret Emiroğlu, “Bu salgını denetim altına edinmek faz aşama olacak. Öncelikle salgının büyümemesine çalışıyoruz. Her ülke birbirinden öbür. derhal dünyada çok öbür salgınlar görüyoruz. Çok yüksek vaka sayısı, yüksek ölümler görülen ülkelerden; vaka sayısının çok az olduğu, vakaların denetleme altına alınabildiği ülkelere dek… O yüzden ülkelere tek tek destek oluyoruz.

Eğri düştüğü ve eğriden geriye doğru döndüğümüz zaman normale dönmeye başlayacağız. Oysa Covid-19’a karşın aşı bulunup kişiler bağışık ışık halkası gelmeden belli bireysel önlemleri devam ettirmek durumundayız. Huysuz takdirde yeniden risk var. Ülke içinde ayrım edilmeyen vakaların, olgu sayısında artışa neden olması muhtemel. Yeni normalde tekrar tehlike gruplarının olası olduğunca korunmasına devam edilecek. En önemlisi el hijyeni ve sosyal uzaklık. Sosyal alanların, etkinliklerin sınırlanması, bu alıcı yerlerden kaçınılması gibi önlemler bir vakit daha devam edecek. Ta ki aşıyla toplumun büyük kısmının bağışık olduğunu görünceye dek” biçiminde konuştu.

“SOKAĞA ÇIKMA YASAĞIYLA RAKAMLARIN DAHA DA DÜŞECEĞİNE İNANIYORUM”

Türkiye’de olgu sayılarının hemen hemen sabitlendiğini söyleyen Dr. Emiroğlu, “Özellikle hafta sonu sokağa çıkma yasağıyla birlikte rakamların daha da düşeceğine inanıyorum. Yeniden filyasyonla olgu bulma çalışmaları da buna takviye olacak. 2 haftalık bir süreç içerisinde daha düşük rakamlara düşeceğimizi düşünüyorum fakat vaka sayıları çok altlara düşünceye kadar önlemler alınmaya devam edilmek zorunda. Hesaplara kadar mayıs ortasına, sonlarına kadar vakaların yüzlü rakamlara düşmesini öngörürsek, bundaki en büyük faktörün halkın önerilen kurallara harfiyen uyması olduğunu düşünüyorum. Bunu oysa bu koşulda gerçekleştirebileceğiz” dedi. 

NORMALLEŞME NASIL BAŞLAYACAK?

Dr. Emiroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanlar görevlerini yerine getirirlerse, fiziki mesafeye uyarı ederlerse ve gerekmedikçe dışarı çıkmazlarsa el yıkama gibi öksürürken ağızlarını kollarıyla kapama gibi kurallara uyarlarsa yayılma devam etmez. Bu anlamda halka dürüst öğretmek fazla kayda değer.”

“Normalleşmeye açmak hastalığın dağılma hızına, olgu sayılarına, filyasyonla vakaların nerelerde yoğun olduğuna alt olacak. Türkiye gibi büyük bir ülkede tek sayı alıp, bunu genelleştirmek zor” diyen Dr. Nedret Emiroğlu, bu yüzden il, ilçe hatta mahalle bazında görmek gerektiğine uyarı çekerek, Sağlık Durumu Bakanlığı’nın da bunu yaptığını dile getirdi. 

“YAZ DÖNEMİNDE AZALMA BEKLEMİYORUZ”

Virüsün ısınan havayla bir ilgisi olmadığını vurgulayan Dr. Emiroğlu, “Virüsün hava koşullarıyla veya nemle muhakkak koşullarda etkilenmediği ve yaz döneminde de salgının süreceğini öngörüyoruz. Şu ana dek da bunun karşıtı herhangi bir araştırma görmedim. O yüzden kötü haberi bildirmek zorundayım ama yaz döneminde maalesef kesin bir azalma beklemiyoruz” dedi.

“SAĞLIK ÇALIŞANLARINA MİNNET DUYGULARIMI İLETMEK İSTİYORUM”

Dr. Emiroğlu, “Sıhhat Bakanlığı ve diğer tüm kurum ile kuruluşlar zorunlu önlemleri alıp zorunlu çalışmaları fedakarca yapıyorlar. Bu anlamda sağlık durumu personelinin özverili çalışmalarını göz önüne olmak lazım. Sağlık Durumu personeline yönelik baskı tasarısının geçmesi beni çok sevindirdi. Son zamanlarda çok üzüldüğüm bir durumdu. Sıhhat personeline minnet duygularımı iletmek istiyorum” diye konuştu. 

“İnsanlara söylenen önerilere uymalarını öneriyorum” diyen Dr. Emiroğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Sokaklarda aşırılık gördükçe üzülüyorum ve endişeleniyorum. Özellikle genç grup rahatsızlık daha az ağır seyrettiği için bunu hafife alıyor. Ama unutmamalılar oysa kendileri hasta olup sevdiklerini hasta edip onların ileri şiddette hastalanmalarına hatta ölümlerine sebep olabilirler. Bu da çok büyük bir sorumluluk.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.