DOLAR 32,1855
EURO 34,9458
ALTIN 2.504,78
BIST 10.895,25
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 25°C
Açık
İstanbul
25°C
Açık
Çar 22°C
Per 22°C
Cum 22°C
Cts 22°C

Artık sadece huzur arıyorum

10.11.2018
A+
A-

“Arka Sokaklar”a, sizin deyiminizle “yuvaya” döndünüz. Neler hissediyorsunuz?

– “Arka Sokaklar”a dönme hissini şöyle ifade edebilirim. Hani sizin en çok sevdiğiniz gömleğiniz vardır ya… Onu giydiğinizde müthiş bir huzur ve güven duyarsınız. Ne kadar yeni, pahalı şeyler alsanız da hiçbir zaman artık giyilmekten aşınmış hatta rengi atmış, belki bir yerinde ufak bir delik açılmış o gömleğin yerini tutamaz. Ve yine o en sevdiğinize geri dönersiniz, dönmek istersiniz. “Arka Sokaklar”a dönmek de işte böyle bir şey. Bütün oyuncuları çok iyi tanımak hatta kardeş olmak, ekibin müthiş uyumu, herkesin her yapacağı hamleyi evvelden kestirebilmesi, çekimlerde birçok spontane oyun çıkarmamızı sağlıyor.

“Arka Sokaklar”ın bu kadar sevilmesinin ve vazgeçilmez olmasının sizce sebebi nedir?

– Bence seyircinin karakterleri benimsemesi, kendini bir parçası gibi görmesi ve sevmesi ile çok ilgili. Mesela Özgür Ozan’ın canlandırdığı Hüsnü Çoban karakteri ve onun ailesiyle olan ilişkisi. Zor şartlarda nasıl birbirlerine bağlandıkları, hayatın dramına rağmen komik durumları görmeleri, yaşamaları…

class=’cf’>

– Çok beğeniyorum. Mesela en son uçakta benim daha yeni seyretme fırsatı bulduğum “Ekşi Elmalar”a rastladım, bayıldım. Yılmaz Erdoğan yine çok güzel bir film çekmiş. Başroldeki 3 kız kardeşin birbirleri ile olan ilişkileri muhteşemdi. Bravo Farah Zeynep (Abdullah), Songül (Öden) ve Şükran (Ovalı).

BİR GÜN YUMURCAK’IN GERÇEK HİKAYESİNİ FİLM YAPACAĞIM

Kendinizle ilgili yanlış bulduğunuz ve değiştirmek istediğiniz bir algı var mı?

– Ben biraz mesafeliyimdir, hemen samimi olmayı sevmem. Sizi tanıdıktan sonra seversem, canımı bile verebilirim ama. Bazı insanlar bunu soğukluk olarak algılayabiliyor. Tribünlere oynamayı da sevmem. Ne kadar sevileceğim, ne kadar beğeni alacağım diye bir post koymam Instagram’a mesela. Gerçek fikirlerimi koyarım ve İngilizcesini yazarım. Hayatımın 30 senesi Amerika ve Avrupa’da geçtiği için arkadaşlarımın yarısından çoğu yabancı çünkü. Sizi sadece bir iki dizide seyretmekle hakkınızda her şeyi bildiklerini, sizi çözdüklerini zannediyorlar. Ama maalesef öyle değil. Bir gün “Yumurcak”ın gerçek hikayesini film yapacağım. 

BENCE ZENGİNLİK SADELİKTE

Şu an hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz?

– Artık hayatta sadece huzur arıyorum. Eskiden “şu da olsun, bunlara sahip olmak için neler yapmam gerek” gibi düşüncelerle hareket ederdim. Şimdi sabah güneşli bir güne uyanmanın zevkine, bir tost ve çayın tadına, oğlumun kokusunu duymaya, spor yapabilmenin, sağlıklı olmanın güzelliğine bayılıyorum. Bence zenginlik sadelikte. Yaşamın hızından hayatı kaçırıyoruz. Artık güzel bir çiçek gördüğümüzde ona bakmıyoruz çünkü o çiçek hep orada olacak zannediyoruz. Ama bir gün olmayabilir. O gün “keşke dün o çiçeğe baksaydım” diyebiliriz. Basit bir çiçekte bile tanrının bir mucizesini görebiliriz. Yorumsuz bir şekilde baktığımız zaman.

 

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.