Ara Güler’in Hikâyesi ve Türkiye’nin Tanıtımına Katkısı
Ara Güler’in hikayesi ve Türkiye’nin tanıtımına katkılarıyla ilgili detaylı bilgi. Fotoğrafçılık ve kültürel mirasın önemli bir parçası.
Sanatıyla İstanbul’u, Anadolu’nun zengin kültürel mirasını ve Türkiye’nin iç yüzünü dünyaya tanıtan ünlü fotoğrafçı ve belgeselci Ara Güler’in yaşam öyküsü, sinema aracılığıyla yeni nesillere aktarılmayı amaçlayan özel bir projeye ilham kaynağı oluyor. Bu proje, sadece onun görsel anlatım gücünü değil, aynı zamanda Türkiye’nin çeşitli güzelliklerini ve insanlarını uluslararası arenaya taşımayı hedefliyor.
Proje ayrıca, Türkiye’nin kültürel ve sanatsal zenginliklerini dünya kamuoyuna tanıtmak ve iki ülke arasındaki kültürel köprüleri güçlendirmek amacıyla tasarlandı. Bu kapsamda, “Merhaba” adlı film, Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilk ortak uzun metrajlı film olma özelliği taşıyor ve iki ülke arasındaki tarihi, kültürel ve insani bağları yansıtmayı amaçlıyor. Böylece, film hem bir sanat eseri hem de iki ülke arasındaki dostluğu ve iş birliğini simgeleyen önemli bir yapım olarak öne çıkıyor.
2025 yılında gerçekleşecek 78. Cannes Film Festivali kapsamında, “Marche du Film” bölümünde gösterilmek üzere hazırlanan bu özel proje, Kara Kedi Film ve Luys Media’nın ortak girişimiyle hayata geçirildi. Ayrıca, Ermenistan’daki yapım ortakları olan Anso Film ve yapımcılar Ani Galstyan ile Hovhannes Galstyan da projeye büyük katkı sağladı. Yönetmenlik ve senaristlik koltuklarında ise, deneyimli isimler Ela Alyamaç ve Aren Perdeci yer alıyor.
Senaryo çalışmalarına, Ara Güler’in hayattayken verdiği onay ve yönlendirmeleri doğrultusunda başlandı. Bu süreçte, Güler’in hayatı ve eserleri, detaylı bir şekilde araştırılarak ve arşivlenerek, filmde kullanılmak üzere özenle hazırlandı. Doğuş Grubu bünyesindeki Ara Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi tarafından yürütülen bu çalışmalar, filmin özgün ve etkileyici olmasını sağladı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle hazırlanan film, ayrıca, TRT 12 Punto kapsamında gösterime girmeyi planlıyor. Bu platformda, ünlü yönetmen Pawel Pawlikowski’nin jüri başkanlığını yaptığı seçkide ön alım ödülü kazanarak, uluslararası alanda da önemli bir başarı elde etti. Bu sayede, Türkiye’nin sanatsal ve kültürel zenginlikleri, hem film hem de sinema sektörünün gücüyle dünyaya daha geniş bir kitleye ulaşmış oluyor.