Ankara’da Meme Kanserini Yenerek Şehri Şenlendiren Hemşire Pelin Uzunoğlu’nun İnanılmaz Mücadelesi
Ankara’da meme kanserini yenip şehri şenlendiren hemşire Pelin Uzunoğlu’nun ilham veren mücadelesi ve başarısı.
Ankara’da çalışan hemşire Pelin Uzunoğlu, yaklaşık 15 ay süren zorlu tedavi sürecinin ardından meme kanserini yendi. 3 Eylül’de son ilacını alan Uzunoğlu, tedavisinin tamamlandığını duyurarak şehir turu eşliğinde kutlama yaptı. Onun bu başarı hikâyesi, tedavi sürecinde yaşadığı zorlukları ve ardından kurduğu toplulukla verdiği destekle daha da anlam kazandı.
Hekİmler tarafından üç ayrı hastanede takip edilen Uzunoğlu, 4 Haziran’da meme kanseri teşhisi konuldu. 2 ameliyatın ardından 6 kür ağır kemoterapi ve radyoterapi gördü. Tedavi süreci boyunca işini kaybetti, eşinin kendisini terk etmesiyle karşı karşıya kaldı, fakat yılmadan mücadeleyi sürdürdü. Tedavinin yaklaşık 15 ay sürmesiyle hastalığı yenen Uzunoğlu, 3 Eylül’de tedavinin tamamlandığını duyurdu ve iyileşmesini kutlamak için kendi arabasını gelin arabası gibi süsleyip şehir turu attı.
Kanseri yendikten sonra yaşadıklarını anlatan Uzunoğlu: “Kanser teşhisiyle başlayan süreçte eşim ayrılmak istedi ve 20 gün sonra boşandım. İlk kemoterapiden tedavi sürecine, biyopsilere ve patoloji sonuçlarına kadar her adım zorlu geçti. İlk kemoterapinin ikinci haftasında saçlarım tamamen döküldü; bu, benim için büyük bir travmaydı. Ancak buna alıştım ve süreç devam etti. 3 Eylül itibarıyla tedavimi tamamladım; şimdi 3 aylık kontroller ve düzenli hormon tedavileri devam edecek.”
Uzunoğlu, tedavi sürecinde kanseri yenmenin ötesinde toplumsal bir farkındalık yaratmayı hedefledi. Bir sosyal medya hesabı kurarak kendi deneyimlerini paylaştı ve bugün binlerce takipçisiyle meme kanseriyle mücadele eden kadınlara destek olmaya başladı. Kendi ifadesiyle, şu anda 241 kadına mentörlük yapıyor, psikolojik destek, peruk temini ve topluluk çalışmalarıyla dayanışmayı güçlendiriyor.
İnsani yönüyle dikkat çeken bu başarı, sadece kişisel bir zafer değil; Uzunoğlu’nun mobil kutlaması ve etrafındaki sürücülerin kornaya basmasıyla Başkent sokakları adeta bir kutlamaya dönüştü. Hastalıkla mücadele eden diğer kişiler için de umut kaynağı olan hikâye, Ankara’daki dayanışma ruhunu bir kez daha gözler önüne serdi.