Altın Fiyatlarındaki Son Durum ve Analist Görüşleri

Altın Fiyatlarının Üç Haftalık Kırmızı Seansı ve Güncel Teknik Görünüm

Altın fiyatları, üst üste üçüncü hafta da negatif kapanışlar yaşadı ve piyasalarda dikkat çekici bir gerileme gösterdi. Bu durum, yatırımcıların küresel ekonomik gelişmeleri yakından takip etmesine neden oldu. Analistler, özellikle kısa vadeli teknik göstergelerin henüz güçlenmediğine ve fiyatların aşağı yönlü hareketini sürdürebileceğine dikkat çekiyor.

Popüler piyasa analisti Eren Sengezer, yaptığı değerlendirmede, altın fiyatlarının 1.760 dolar seviyesini aşmakta zorlandığını ve bu seviyenin üzerinde istikrar sağlayamadığını belirtti. Ayrıca, kısa vadeli destek seviyesinin 1.680 dolar civarında olduğunu ve bu seviyenin kırılması halinde satışların hız kazanabileceğine vurgu yaptı.

Geçtiğimiz Haftanın Öne Çıkan Gelişmeleri ve Piyasa Dinamikleri

Pazartesi günü ABD’den gelen ekonomik veriler, imalat sektöründeki güçlü büyümeyi gözler önüne serdi. ISH İmalat PMI endeksi, beklentilerin oldukça üzerinde, 60,8 seviyesine çıkarak son üç yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu gelişmeler, piyasaların Fed politikalarına ilişkin beklentilerini şekillendirmeye devam ediyor.

Çarşamba günü, ABD’de açıklanan ADP İstihdam Değişimi verisi, piyasa beklentisinin altında kalarak 117.000 seviyesine geriledi. Bu, istihdamdaki yavaşlamanın sinyali olarak yorumlandı. Aynı gün, ISM Hizmetleri PMI ise 55,3 ile piyasa beklentisinin altında kaldı ve ekonomideki büyümenin yavaşladığına işaret etti.

Yatırımcılar, Perşembe günü Fed Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı açıklamaları dikkatle takip etti. Powell, piyasalardaki belirsizlikleri azaltmaya çalışırken, faiz oranlarına ilişkin herhangi bir değişiklik sinyali vermedi. Bu açıklamalar, piyasalarda temkinli bir duruşun devam etmesine neden oldu.

Makroekonomik Verilerin Altın ve Döviz Kurlarına Etkisi

FED Başkanı Powell’ın açıklamalarından önce, piyasalarda faiz politikalarının seyrine dair endişeler vardı. Ancak, Powell’ın politika duruşunu koruması ve ekonominin mevcut durumu hakkında yaptığı açıklamalar, piyasalarda belirsizliği artırırken, ABD 10 yıllık tahvil getirileri hızla yükseldi ve %5 seviyesini aştı.

Özellikle Çarşamba günü açıklanan Şubat ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri, enflasyonun güçlü seyretmeye devam ettiğini gösterdi. Çekirdek TÜFE’nin yıllık artış oranı %1,4 seviyesinde kaldı ve piyasa beklentileri doğrultusunda gerçekleşti. Bu gelişmeler, dolar endeksinin güçlenmesine ve altın fiyatlarının baskı altında kalmasına neden oldu.

Cuma günü ise, ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu tarafından yayınlanan rapora göre, Şubat ayında Tarım Dışı Maaş bordrolarının artışı 379.000 ile piyasa beklentisinin oldukça üzerinde gerçekleşti. İşgücü piyasasında yaşanan bu hareketlilik, işsizlik oranını %6,2’ye düşürürken, işgücüne katılım oranı ise %61,4 seviyesinde sabit kaldı. Bu veriler, ABD ekonomisinin dirençli olduğunu gösterirken, doların gücünü korumasına katkıda bulundu.

Gelecek Haftanın Piyasa ve Ekonomik Takvimine Dair Beklentiler

Analistler, önümüzdeki hafta önemli makroekonomik veri akışının olmadığını ve piyasa hareketlerinin büyük ölçüde Fed’in faiz politikaları ve dolar endeksine bağlı kalacağını öngörüyor. Çarşamba günü açıklanacak olan Şubat ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri, altın fiyatlarında yeni bir yön tayin edebilir. Uzmanlar, Çekirdek TÜFE’nin değişmemesi halinde, doların güçlenmeye devam edeceğini ve altın fiyatlarının baskı altında kalacağını tahmin ediyor.

Perşembe günü ise, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararları ve para politikası açıklamaları piyasaların odağında olacak. Banka, faiz oranlarında herhangi bir değişiklik yapmayı planlamazken, pandemik dönemden kalan varlık alımlarında olası değişiklikler piyasaların yönünü etkileyebilir. Bu gelişmeler, dolar ve altın fiyatlarının hareketlerini doğrudan etkileyebilir ve yatırımcıların pozisyonlarını yeniden gözden geçirmesine neden olabilir.