Altın Fiyatlarındaki Dalgalanmalar: Ukrayna, FOMC ve Enflasyon Etkileri
Altın fiyatlarındaki dalgalanmaları anlamak için Ukrayna krizinin, FOMC kararlarının ve enflasyon etkilerinin nasıl bir araya geldiğini keşfedin. Piyasalardaki değişimlerin arkasındaki dinamikleri analiz edin.
Altın Fiyatlarındaki Dalgalanmalar: Ukrayna, FOMC ve Enflasyon Beklentileri
Altın fiyatları, devam eden Ukrayna işgali ve uluslararası ekonomik belirsizliklere rağmen hafta sonuna girerken kazançlarını kaybetmeye başladı. Piyasa analisti Thomas Westwater, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) faiz oranlarını 25 baz puan artırmasının muhtemel olduğunu, ancak bunun yanı sıra “bekle ve gör” yaklaşımını benimsemesinin de olası olduğunu belirtiyor. Altının mevcut durumunu değerlendiren Westwater, bu ortamda altının değerinin şimdilik yerinde kalacağını, ancak boğaların bir sonraki yükseliş için hazırlanırken bir süre duraklayabileceğini ifade ediyor.
Altın Fiyatlarını Belirleyen Faktörler
Altın fiyatları, geçen haftayı yüksek seviyelerde kapattı. Ancak boğaların 2.000 dolarlık kritik seviyeyi koruyamaması, hafta sonuna gelindiğinde kayıplarını artırdı. Yine de, külçe altın bu ay Ukrayna’daki çatışmalar ve ardından gelen Batı yaptırımları nedeniyle artan enflasyon beklentileri ile %4’ün üzerinde bir kazanç elde etti. Sarı metal, hisse senedi piyasalarındaki yüksek oynaklığından da yararlanarak, sığınak varlığı olarak cazibesini artırmayı başardı.
Ancak geçen hafta sonu petrol fiyatlarında yaşanan büyük düşüş, ABD’nin 40 yılın en yüksek enflasyon rakamlarını açıklamasına rağmen altın dostu enflasyon beklentilerini zayıflattı. Bunun yanı sıra, Federal Rezerv’in Çarşamba günü açıklanacak faiz kararında 25 baz puanlık bir artış bekleniyor; bu durum, altın fiyatları üzerinde belirsizlik yaratarak, yatırımcıların dikkatini başka yöne çekebilir.
Tipik olarak, altın ve diğer kıymetli varlıklar, Fed’in faiz kararına odaklanır. Ancak, FOMC toplantısının Ukrayna’daki karmaşık duruma arka planda kalabileceği düşünülüyor. Bu, kısmen küresel ekonomideki belirsizliklerden kaynaklanıyor. Eğer Fed, 25 baz puanlık artışın ötesinde güçlü bir politika rehberliği sunmak yerine “bekle ve gör” yaklaşımını tercih ederse, bu durum altın gibi faiz getirmeyen varlıklar için faydalı olabilir.
Savaşın devam etmesi, özellikle de yaz aylarında, fiili enflasyonu daha da artırabilir. Bu durumda, Fed’in bu enflasyona yanıt vermesi gerektiği düşünülüyor; ancak şu an için Fed’in eylemlerini sınırlı tutmasının, altına yarar sağlayacağı öngörülüyor.
Kısa Vadeli Riskler ve Altın Fiyatları
- Altın fiyatları, büyük bir tırmanış yaşanırsa ya da savaşın çözülmesi durumunda kısa vadeli risklerin azalmasıyla düşebilir.
- Bu senaryoda, enflasyon beklentilerinin işgal öncesi seviyelere geri dönmesi muhtemel.
- Ancak, çatışmanın uzamasının etkileri göz önüne alındığında, altın fiyatlarının Putin’in işgalinin öncesine göre daha yüksek kalabileceği düşünülüyor.
Sonuç olarak, altın piyasası, Ukrayna’daki durum ve global ekonomik belirsizlikler nedeniyle dalgalanmalara devam ederken, yatırımcıların dikkatli olması gerekiyor.