Altın Fiyatlarında Düşüş Beklentisi ve Analist Görüşleri

Altın Fiyatlarında Düşüş Beklentisi

Eylül ayının sonunda, altın fiyatlarının yaklaşık 90 dolar kayıpla kapanması bekleniyor. Analistler, altının 1.700 doların altına düşmesi durumunda ciddi bir değer kaybının yaşanabileceği konusunda uyarıyorlar. Artan ABD Hazine getirileri ve güçlü bir ABD doları, piyasalardaki enflasyon korkuları ve riskten kaçınma hissiyle birleşerek altın fiyatlarını aşağı yönlü baskılıyor.

Analist Görüşleri

Daniel Pavilonis: Altın 1.550 Dolara Kadar Düşebilir

Yazma sırasında, Aralık Comex altın vadeli işlemleri %0,12 artışla 1.724,9 dolardan işlem görüyordu. Aynı zamanda, ABD doları endeksi (DXY) %0,64 artışla 94,36’ya yükselirken, ABD 10 yıllık Hazine faizleri %1,541 seviyesinde seyrediyordu. RJO Futures kıdemli emtia brokerı Daniel Pavilonis, şu ifadeleri kullandı:

• “Faizler ve dolar, altın fiyatları üzerinde önemli bir etkiye sahip. Daha yüksek faiz oranları ile metaller arasında ters bir korelasyon var. Faizler yükseldiğinde, metaller genellikle düşüş gösteriyor ve dolar değer kazanıyor.”
• “Altın, 1.673 doların altına düşerse, piyasa 1.550 dolara kadar gerileyebilir.”

Nicky Shiels: Altının Adil Fiyatı 1.450-1.470 Dolar Aralığında

MKS PAMP GROUP metal stratejisi başkanı Nicky Shiels, DXY’deki artış göz önüne alındığında altının oldukça iyi bir konumda olduğunu belirtiyor. Shiels, altının şu anda 1.730 dolarda işlem gördüğünü ve Bitcoin’in 60 bin dolara ulaştığı dönemde daha düşük fiyatlara sahip olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, 1.675 dolarlık seviyenin, ETF sahiplerinin çoğunun uzun pozisyon aldığı bir bölge olduğunu vurguluyor:

• “Altın, 50 günlük hareketli ortalama (1.786 dolar) görünmeden önce 1.750 doları yeniden kazanmalıdır.”
• “Fed Başkanı Jerome Powell’ın tapering sürecinin, Kasım ayında başlayıp gelecek yılın ortasında sona ereceği sinyalini vermesi, kısa vadeli riskten kaçınma hissiyatının altına değil, ABD dolarına yarar sağladığını gösteriyor.”

Shiels, doların yukarı yönlü önemli bir yeniden fiyatlandırılmasının altında daha büyük bir satışa yol açabileceğini de belirtiyor:

• “Eğer faizler ve dolardaki yeniden fiyatlandırma devam ederse, bu durum altının adil fiyatının 1.450-1.470 dolar aralığında olduğunu gösterir.”

Edward Moya: Altın İnce Buz Üzerinde Hareket Ediyor

OANDA kıdemli piyasa analisti Edward Moya, 10 yıllık Hazine getirilerinin %1,60’a doğru hareket etmesiyle birlikte altının “ince buz üzerinde” olduğunu ifade ediyor:

• “Birçok yatırımcı, 1.670 dolar seviyesini kritik destek olarak görerek, altının 1.700 dolarlık seviyesine yaklaşmasını bekliyor.”
• “Enflasyon beklentilerinin sıfırlanması, altın fiyatlarına olumlu bir katkı sağlamadı ve Hazine getirilerinin artışında etkili oldu.”

Moya, altın istikrar belirtileri gösterirse, uzun vadeli yatırımcıların geri döneceğini ve bu durumun dolardaki zayıflamaya yol açacağını öngörüyor.

Gelecek Beklentileri ve Analizler

Daniel Pavilonis: Altın ve Faizler Arasındaki Ters İlişki Süremez

Tüm bu gelişmelere rağmen, büyük para basımından bahseden altın boğaları hala mevcut. Ancak değerli metal, daha yüksek bir fiyat hedefiyle yanıt vermiyor. Pavilonis, altının enflasyonist bir riskten korunma aracı olduğunu belirtiyor:

• “Faizler yükseliyor, bu da altının neden yükselemeyeceğini açıklıyor. Bir noktada, oranların enflasyondan korunmak için yeterince yüksek olmadığı bir durum ortaya çıkacak.”
• “Tapering, faizleri yükseltmek anlamına gelmiyor ve Fed, faiz oranlarını artırma fikrini reddederse, gerçek enflasyonla bir uyumsuzluk olma olasılığı var.”

Pavilonis, Federal Rezerv’in enflasyonun geçici olduğuna dair bir psikolojik anlatı oluşturma çabasında olduğunu, ancak yaklaşan enerji krizi ve uzun süreli arz darboğazlarının bu düşünceyi sorgulamaya açtığını vurguluyor:

• “Bunu doğal gazda, pamukta ve yakında tahıllarda göreceğiz. Bu durumun geçici olduğunu düşünmüyorum. Bu, daha büyük yukarı dalgaların başlangıcını işaret ediyor.”

Sonuç olarak, altın fiyatları üzerindeki baskılar devam ederken, analistlerin dikkat çektiği noktalara göre piyasalardaki dalgalanmalar ve belirsizlikler önümüzdeki dönemde de etkili olmaya devam edecek.