Ali Sunal: “Kızımın her anına şahit olmak büyük bir keyif”

Sabah Gazetesi’nden İlker Gezici’nin röportajı…

■ Geçen bayramın diğerlerinden ne farkı oldu sizin açınızdan?

Bayram deyince aklıma aile ile birlikte almak geldiğinden, bu dönemde salgın nedeniyle geniş aile bir araya gelememenin burukluğunu yaşadım tabii ama.

■ Ola Ki de en büyük ayrım Narin bebek… Onunla ilk bayramınız mıydı?

Hayır, geçen yıl Kurban Bayramı’nda Narin yeni doğmuştu, birkaç günlüktü. Oysa tabii o zaman o kadar bir şey anlamamıştık. Çok minikti biz de sudan çıkmış balık gibiydik. sırası gelmişken ola ki yok muhakkak hayatımızdaki en büyük ayrım Narin’in varlığı.

RÜYA GİBİ GÜNLER

■ Nasıl geçiyor peki Narin’le günler?

Rüya gibi. Bizde yaşam sabahleyin 6’da kızımızın güler yüzüyle başlıyor. Salgını avantaja çevirdik, dıştan çıkmadığımız bu günlerde saniye saniye Narin’in her anına şahit olabiliyoruz.

■ Nasıl bir bebek Narin?

Ağırbaşlı bir bebek diyebiliriz. Oysa hareketli, pek durası değil, bir lahza önce koşmak, her şeyi öğrenip deneyimlemek ister gibi bir hali var. Fazla meraklı bir kız. Her lafın içinde. Yeni mekanı, yeni insanı, yeni objeyi, gördüğü her yeni şeyi inceliyor. Hınzır bir gülüşü var…

■ Ali Bey baba-kız ilişkiniz nasıl?

Nazlı Sunal: Bu sorunun cevabını ben vereyim. Bence harikalar. Anne olarak bana fazla takviye olduğu için baba-kız fazla farklı bir ilişkileri oldu. Bazen ben işlerle ilgilenirken ikisi oyun oynayıp kitap okuyorlar. Gerçekten Ali, Narin doğduğu günden beri olayın bütün ortasında. O yüzden de yemeğinden tutun banyosuna dek her şeyine fazla hakim. Onların ilişkisini izlemek fazla neşe saçan oluyor.

■ Kız babaları şanslı olur derler. Siz kız babası olarak kendinizi uğurlu hissediyor musunuz yahut oğlan özlemi çekenlerden misiniz? 

Ben olaya kız, erkek diye bakmıyorum. Ben kendimi Narin’in babası olarak çok uğurlu hissediyorum. İyi oysa Narin bizi seçmiş.

■ İçinde bulunduğumuz korona günlerini nasıl yaşıyorsunuz? Neler yapıyorsunuz?

Bol bol Narin’le vakit geçiriyoruz. Onun programına kadar birlikte kitap okuyoruz, aktiviteler yapıyoruz. Hiçbir anını kaçırmıyor edinmek bizim için büyük baht.

■ Normalleşme süreciyle birlikte ne yapmayı düşünüyorsunuz? Özlemini çektiğiniz neler var?

Ailemizle kavuşmak. Alışılmış olmadığımız bir koşul, ilk meslek ailelerimizle bir araya gelip hasret gidermek istiyoruz. Ardından da arkadaşlarımızla süre geçirmeyi çok özledik.

■ Demin fazla erken belki lakin kardeşi olmasını istiyor musunuz Narin’in? 

İkimiz de topluluk aile seviyoruz. Bu yüzden Narin’in kardeşi olmasını natürel oysa istiyoruz.

■ Anne-baba almak sizi nasıl biri yaptı?

N.S: Bizi tamamladığını düşünüyorum. Gerçekte Narin’le birlikte ben de büyüyorum.
A.S: Cümbür Cemaat gibi hayatta birçok hırsım varken simdi Narin’in bir gülümsemesiyle dünya benim oluyor.

■ Anne baba olduktan daha sonra ilişkiniz nasıl bir boyuta taşındı?

N.S: Kendimce ilişkimiz iyi yönde diğer bir boyuta evrildi. Tam bir ekip olduk gibi. Artık yeni bir suç ortağımız var. Ama bunun yanı sıra karı-koca olarak her zaman birbirimize zaman ayırmaya itina gösteriyoruz.

‘BAŞARILIYIM DEMEME DAHA ÇOK VAR’

■ Ali Bey, ‘Babam da torununu görseydi’ diye içinizden geçirip azıcık da olsa kederleniyor musunuz?

Doğrusu keşke kelimesinden korku ediyorum. İyisiyle kötüsüyle yaşadığımız her şey bizim hayatımızın bir parçası, fazla fazla keşkeyi düşünmemek lüzumlu. Düşünürsen onlarcası çıkar.

■ Kalıtımsal olarak komik olma durumu var. Sizden kesintisiz komik olmanız isteniyor yarı. Bu bir zorlama yaratıyor mu?

Başlarda çok zorlandım. Sonra kendime bir yol bulup yaptığım işte kendimi kabul ettirdiğimi düşünüyorum.

■ Bu açıdan kariyerinizde kendinizi başarılı buluyor musunuz?

Yaptığımız işin veya belki her işin sırrı ‘Ben oldum’ dememek. Çoğu hayalim var zaten hayal gücüyle doğru orantıda çalışan bir iş. Daha başarılıyım dememe çok yol var diye düşünüyorum.

■ Kariyer olarak nasıl bir gelecek öngörüyorsunuz?

Salgın yüzünden rafa kalkan projelerim oldu. Onların ve daha nicelerinin umutla bir gün gerçekleşeceğini düşünüyorum.

■ Yuvanızda kimin sözü geçiyor?

N.S: Benim galiba…
A.S: Galiba mı? Net.
N.S: Ama Ali’ye her zaman danışırım.
A.S: Bana kadar yuvayı bayan çekip çevirdiği ve düzeni o kurduğu için onun sözünün geçeceğini düşünüyorum.

■ Evliliğinizi ayakta tutan en kayda değer şey nedir sizce?

N.S: Benzer dili konuşabilmek, ayni şeylerden keyif elde etmek bence izdivaç için olmazsa olmaz. Fakat aynı zamanda birbirimize bölge da bırakıyoruz.