Ali Şen’den kötü haber! Yoğun bakıma kaldırıldı

Ali Şen, iş dünyasındaki deneyimleriyle ve göç yolculuğuyla şekillenen yaşam öyküsünü, Bodrum’daki yoğun bakım süreciyle hatırlatıyor. Sabah Gazetesi’nin yazarı Yavuz Onat, 86 yaşındaki bu isimin şu an konuşamadığını ve kimseyi tanımadığını aktardı. Oğlu Metin Şen ise babasının durumuna ilişkin “Elimizden ne gelir? Dua etmekten başka” diyor ve desteklerini sürdürüyor.

ALİ ŞEN KİMDİR?

Türk spor camiasının unutulmaz figürlerinden biri olan Ali Şen, Fenerbahçe Başkanlığıyla sınırlı kalmayan bir kariyere sahip. 1939’da Kosova’nın Prizren kentinde doğdu. Babası Hasan Maga, annesi Zehra Hanım; üç çocuk arasındaki en küçüktü. Arnavutça başlayan eğitim hayatını Türkçe ve Sırpça ile sürdürdü. Yugoslavya’da Tito’ya bağlılık beklenirken verdiği “Benim vatanım Türkiye ve beni Atatürk’ün ordusu ilgilendiriyor” yanıtı, ailesiyle birlikte Türkiye’ye göç kararı almasına yol açtı. Fatih Saraçhane’de başlayan yeni yaşam, zorluklar içinde ilerledi.

ÇALIŞMA HAYATI

Göç sonrası eğitim yarıda kaldı; 17 yaşında manavlığa adım attı ve kısa süre içinde kendi girişimini kurdu. Yaşadığı ayrımcılık deneyimi, hayata bakışını derinden etkiledi: “Yağmurlu bir günde kapıyı çalan birinin ‘siz gavurlar buraya geldiniz’ sözleriyle karşılaşmak beni derinden sarstı. O an, manavlığı bırakıp yolumu değiştirmeme neden oldu.” Bu acı hatıra, onun azim ve dayanıklılık motoru oldu.

DERİCİLİKTE YÜKSELİŞ VE YENİ YOL

Dericilikte hızla ustalaştı; aynı dönemde sanata ilgi gösterip rock and roll şampiyonu oldu. ABD’li John Smith ile tanışması, kariyerinde yeni kapılar araladı. Smith, Danimarka’da üst düzey yöneticiliğe kadar yükselmesi için teklif sundu. Evliliği Danimarka’da kurulan Bente Hanım ile olan evliliğinden Adnan ve Metin adlı iki çocuğu dünyaya geldi. 1960’larda Türkiye’ye dönerek dericilikten ihracata geçiş yaptı ve ülkenin ilk deri konfeksiyon ihracatçılarından biri oldu; kısa sürede milyonerliğe ulaştı.

GAZETECİLİK VE SPOR DÜNYASINA ADIM

Danimarka’daki bağlantıları, Türkiye’ye dönüşünde Milliyet’te yazı yazmasını sağladı. Röportajlar ve yazılarla futbol dünyasının önemli isimleriyle diyalog kurdu. Pele ile yaptığı 10 dakikalık görüşmenin 11 gün boyunca gazetede dizi halinde yayımlanması, kariyerinin unutulmaz anılarından oldu. Bu dönemde Emin Cankurtaran’a sert eleştiriler yöneltmesi, onu Fenerbahçe yönetimine taşıdı. Basketbol şubesinde görev alsa da masrafların tamamını kendi karşılamak zorunda kaldı ve görevden ayrıldı. “Ali Şen başkan, Fenerbahçe şampiyon!” sloganı, bu süreçte öne çıktı.

FENERBAHÇE BAŞKANLIĞI

İlk Dönem (1981 – 1983) – 13 Nisan 1981’de, ligde düşüş tehlikesi bulunan takımın başkanlığına getirildi. Yaptığı ilk dönemde altı maçta üç beraberlik, üç yenilgi aldı; 3. sırada sezon tamamlandı. 1982-83’te lig şampiyonluğu ve Türkiye Kupası zaferiyle adını zirveye taşıdı. Ancak ertesi dönemde olağanüstü genel kurul yapıldı ve başkanlıktan ayrıldı.

İkinci Dönem (1994 – 1998) – 1994-95 sezonunun ortasında yapılan seçimli kongrede tek aday olarak girip Ali Baba lakabıyla yeniden başkan seçildi. 1995-96’da Fenerbahçe, Trabzonspor ile çekişmeli bir şampiyonluk yarışına girdi ve sonunda zirveye çıktı. Bu başarıyla birlikte, yine şampiyonluğun ardından görevini bırakarak başkanlığı sonlandırdı.