DOLAR 32,2020
EURO 35,0069
ALTIN 2.504,53
BIST 10.643,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Paz 24°C
Pts 23°C
Sal 24°C
Çar 22°C

Ali Koç: ‘Mücadelesini verdiğiniz durumu inkar mı ediyorsunuz’

16.06.2020
A+
A-

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, FB TV’de Gündem Özel programında açıklamalarda bulundu.

Başkan Koç, ilk olarak Max Kruse’nin sağlık durumu durumuyla ilgili, “Max Kruse umulmadık şekilde saat 19.00 da ameliyata alındı ve apandist ameliyatı oldu. Beni de şaşırttı, toplantıdayken haber geldi. Ameliyatı birazcık evvel tamamlandı. Kendisine acele şifalar diliyorum. Afiyet konusunda Max şanssız bir dönem yaşıyor. Sezonun geri kalan bölümünde muamele etmek istiyorduk. Kendisine acil şifalar diliyorum. Doktorun söylediğine kadar kendisi iyi durumda. bununla birlikte dün yalnızca Galatasaraylıları değil bütün sporseverleri üzen bir hadiseye tanıklık ettik. Muslera fazla şanssız bir olayla ağır bir sakatlık geçirdi, ayağı iki yerden kırıldı. Kendisine ve Galatasaray camiasına geçmiş olsun diliyorum. Muslera bizim Alex gibi her camia göre sevilen saygı duyulan, yalnızca sportif başarılarla yok sahadaki duruşuyla bütün camialar tarafından sevilen bir oyuncu. Fazla üzüldük. Fenerbahçe olarak da şahsım olarak da Galatasaray camiasına çok geçmiş olsun diliyorum. Dün içimizi acıttı bu durum” dedi.

“Ayıp olmasa Fenerbahçe özür dilesin noktasına getirecekler”

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir’in yaptığı açıklamalarla alakalı olarak görüşlerini belirten Başkan Koç, “Bizim hiçbir dahilimiz olmadan 4 Haziran gecesi başlayan bir süreçle bugüne geldik ve biz Fenerbahçe olarak bazı konulara açık sözlülük getirmeye gereklilik duyduk. 4 Haziran’da olan bir süreçte konunun başka yerlere çekilmesi, sis perdesi ile alakalı her şeyi en yalınen, açık şekliyle en azından camiamızdaki taraftarlarımızın ve genel kamuoyunun bilgilendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz bu konuya bu geceden itibaren mecbur olmadıkça girmeyeceğiz. 3 Temmuz kumpas süreci ve aradan geçen 9 sene içinde Fenerbahçe’nin mağdur olması, maruz kaldığı iddialar, sorular ve bununla ilgili diğer camiaların vazife edinmesinin Fenerbahçe’ye verdiği zarar çok fazla kayda değer bir konu. Bu bir Fenerbahçe konusudur. O yüzden bu olayı fazla insan peşine düşüp takip ediyor. Bir Takım halk müziği jurnal hayatının akışında bu olayı parça parça görüyorlar. Bütünselliğe uzaktan olduğu vakit olayın ne kadar korkunç olduğunu anlayışlı olmak zorlama. Biz bugün kronolojik olarak üstünden geçme ihtiyacı duyduk. Bu bizim kırmızı çizgimiz. Geldiğimiz günden beri en önemli konulardan biri 3 Temmuz kumpası. Bu konu durup dururken gündeme geldi. Spontane mi yahut planlı programlı mı geldi diye düşünüyorduk. Aradan geçen zaman içerisinde acaba bu tesadüf yok, belli bir düşüncenin parçası olarak, bunu söyleyen kişi TFF Başkanı olduğu vakit 17 sene Fenerbahçe’ye hizmet etmiş, kumpas sürecinde kulübü için mücadele etmiş birey olduğu vakit biz Fenerbahçe’nin nezdinde de tartma talep ediyor. Bunu peşine düşüp takip eden süreçte de medyada ciddi bir dezenformasyon oluştu. Hemen Hemen ayıp olmasa Fenerbahçe yöneticileri özür dilesin noktasına getirilmeye çalışıyor. Medya da eski medya yok. Medya kamuoyunu en transparan, en içten, en etik bilgilendirme görevini ne eyvah ancak son dönemlerde yerine getirmiyor. Bizlerde medya kadar çok sevilen bir kulüp olmadığımız için bizim söylemlerimiz başlıca yargı ettiği şekilde ele alınmıyor” yorumunu yaptı.

“Mücadelesini verdiğiniz durumu inkar mı ediyorsunuz?”

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir’in açıklama yaptığı sırada kendisinin bilgilendirme süreci hakkında veri veren Ali Koç, “Ben 4 Haziran akşamı birincil kere normalleşme sürecinde bir yemekteydim. Saat 22.15 gibi yemekten ayrıldığımızda telefonumu açtım, mesajlar gelmiş. Büyük tepkiler var. Nihat bey şöyle şöyle dedi, böyle böyle dedi diye. Söylemler yazılmış olarak iletildi ve bir tanımlama ihtiyacı duyuldu. Ama ben o lahza bana kalırsa izlememiştim. Yazılı deşifreyi okumakla konuyu izleme aralarında koskocoman fark oluyor. Sabah olunca bakarız, Nihat beyin böyle bir şey diyeceğini düşünmüyorum, bunun bir açıklaması var diye sizlerden ağırbaşlı olmanızı istemiştim. Sabahtan buluştuk ve izledik. Olayın benim sandığımdan öbür olduğunu gördük. Bir düzeltmesi olacaktır diye bekledik. Burada durup dururken arı kovanına çomak sokmak var. 3 Temmuz’u yeniden burada anlatmak istiyorum. Öncelikle başkanımız Aziz Şimşek, yöneticilerimiz ve diğer arkadaşlarımızın 1 yıllık hayatları çalındı. Fenerbahçe’nin itibarına hamle yaşandı. Sportif ve maddi açıdan herkesten öndeydik, finansal problemler yoktu. Bu kadar öndeyken ondan sonraki 9 sene boyunca bedensel manevi her türlü çileyi çektik. Bu şart böyle hafife alınacak, ne var bunda alt ama beni bilen bilir diyerek ele alınacak konu yok. Bu kahpe örgütün en güçlü oldukları dönemde, insanların onlardan en çok korktukları dönemde bize saldırdılar ve 7’den 70’e bütün Fenerbahçeliler bir adım geri atmadan mücadele ettik ve zamanla neyin ne olduğu ortaya çıktı. Bu mücadelenin fitilini ateşleyen Fenerbahçe’dir. Bunu Cumhurbaşkanımız da telaffuz etti. Çağlayan adliyesi önünde yaşadıklarımızı, 10 gün baştan başa başkanımıza yaşatılanları, Bağdat Caddesi’nden başlayan köprüye uzayan yürüyüş, 12 Mayıs 2012 yılında kendi stadımızda bize yaşatılanlar… Bunların hepsinin planlı programlı kumpas olduğunu gördük. Bu camiaya içtenlikle gönülden karşılıksız ast olan herkes için bu bir kırmızı çizgidir. Biz burada bekledik, sabrettik tüm tepkilere karşın. Hatta öğlene içten çok ağır eleştiriler, tenkitlere karşın biz sükuneti koruduk, düzeltme gelir diye bekledik. Hiç öyle bir şey olmadı özelde ya da umumide. Fenerbahçe kongre üyeleri, başkan ve yönetimini seçer. Başkan ve yönetimin böylece çok sorumlulukları vardır. Bu mesuliyet kulübün haklarını korumak, marka değerini yüceltmek gibi öyle fazla yükümlülük vardır. En manâlı konu kulübün haklarını korumaktır. Baktık hareket yok ve kayıtsız şartsız kalamazdık. Bütün normalleştirme çalışmalarına rağmen biz buna müsaade edemezdik. O akşam tepkime vermeye karar verdik. 2010-2011 sezonu şampiyonunu herkes kayıt etmiş. O dönemde Fenerbahçe’nin başkanvekili olup mücadele verdiği konuda bu ifadeleri bizim gibi anlayışlı olmak gayet alışılagelmiş. Fakat öyle bir hava oluşturuluyor ki ‘Nihat bey o kadar bir şey söyler mi?’ diye. Fenerbahçe’nin kırmızı çizgisini Nihat beyin karakterine tarafından yıldız falı mı yapacağız. Nihat bey çıkıp bunu düzeltebilirdi. Lakin vücut diline baktığınız süre enteresan bir şey çıkıyor. Buna Fenerbahçe Başkanı, yöneticisi kim olursa ilgisiz kalamaz. Aldırışsız kalıyorsa da bu tanrısal göreve bedel değildir ya da Fenerbahçe’nin önemini anlamamıştır ya da 3 Temmuz’un Fenerbahçeliler için ne çağrıda bulunmak olduğundan bir haberdardır. Dolayısıyla biz buna düşüncesiz kalamazdık. daha sonra Semih Özsoy hiç açlık etmememize karşın camiamızdaki tepkileri düşünceleri paylaşmak zorunda kaldı. Zaten pandemi dönemi yaşıyoruz. İlk haftasında sürtüşmeler başladı. Benzer gün 18.50’de Nihat Özdemir bizleri şaşkınlık ettirecek şekilde TFF sitesinden açıklama yaptı. Fenerbahçe ile TFF aralarında olan bir konu yok bu. Çok çok kötü yazılmış bir açıklama yaptı. Bu birazcık çaresizlikle, alelacele 17.40’ta tavır yapılıyor 1 saat 10 dk daha sonra yorumlama yapıyor. Bunu sadece Fenerbahçe yönetimi yorumlamış, fırsatçılık yapmış şeklinde söylüyor. Öteki karşı taraf taraftarların, dijital dünyadaki tepkilerine fazla artı insan bu konuyu böyle algılamış. Ben de gece 22.00’de bağlanıp bu tanımlama ile ilgili düşünceleri paylaştım. Bize yekvücut olma, kenetlenmemizi sağladığı için, kendi Fenerbahçe düşüncelerini, niyetini, kalbinin içindekileri net görmemizi sağladığı için teşekkür ettim. Aynı ortamda kamuoyuna çıkabilirsek bunları tartışmayı çok isterim ama Fenerbahçe açısından çok hoş değil bu. Beraber hizmet etmiş yöneticilerin bu durumda olması, karşı taraf kadar kişiselleştirilmesi güzel değil. Bu konuyu ben devam ettirmek istemedim, kökünden son vermek çok basitti. Tüm tartışmalara bitirmek adına, camiamızı rahatlatmak namına o fena günleri andıran bu açıklamaları imha etmek adına sordum. Sayın Nihat Özdemir 2010-2011 sezonu şampiyonu kimdir ? Bu basit bir soru. Ben onun uygun olsam ast ki Fenerbahçe derim, bunu kökünden keserim. Cevabı çok net. TFF yönetim kurulu, etik kurulu, UEFA tescillemiş bunu. Gidecek başka bir merci de değil. Siz o gün bunun mücadelesini verdiğiniz durumu red mı ediyorsunuz. Başında bulunduğunuz o kurumun o günkü kararlarını inkar mi ediyorsunuz. Lütfen çıkın ve açıklayın diyin ki ‘Fenerbahçe kumpas mağdurudur, Fenerbahçe alnının teriyle helal mücadelesi, taraftarıyla,yönetimiyle futbolcularıyla o sezonun şampiyonudur’. Çok kolay bir soru, ayarlama fırsatı imkan lakin tekrar kullanılmadı. Bırakın kullanılmayı ortamı yatıştırmak yerine gerilimi tırmandırmayı tercih etti. Bizi hayretlere düşürdü. O yüzden bekledik ve bir şey gelmedi. Cumartesi günü oldu. Medyada birazcık daha sorunu hafifletme, temize çıkartma, benzeri Fenerbahçe yönetimi durup dururken ortalığı yangın yerine çeviriyor, geriyor durumununa düştük. Halbuki biz bizim için alıngan olan bir konuda kim olursa olsun yapması gerektiğini yaptık. Baktılar bu işten tepki geliyor. Hakiki olmayan haberler çıkarttılar bizi aradılar diye. Bizi kimse aramadık. Bu konu iki birey arasında telefonla konuşup halledilecek bir şey yok. Fakat burası bir şirket bir holding yok. Milyonlarca taraftarı olan bir kurum. En çok bu taraftarlar kumpas sürecinde çekti çekeceğini. Bu taraftar bu kulübü ayakta tuttu. Bizim bir sorumluluğumuz var. Çıkıp açık açık sorulan soruya yanıt verse bu konu kapanırdı. Selim Soydan da Nihat Özdemir’i harcamayın demiş ama biz de Fenerbahçe’yi kimseye harcatmayız” diye konuştu.

“Yolladığı mektubu basına veriyor, Vefa beyin mektubu yayınlamıyor”

Trabzon’da yerel basında Nihat Özdemir’in açıklamaları sonradan meydana çıkan haberlerle alakalı konuşan Ali Koç, “2020 yılında Nihat beyin ağzından çıkanlar gazete haberleri üretilmiş lokal basında. Bu haberleri de biz yaptırtmadık. TFF’nin başında vaktinde da Fenerbahçe’de yöneticilik yapmış biri böyle konuşursa lokal gazetelerin bu şekilde konuyu ele alması gayet doğal. Fenerbahçe taraftarının kaçı karakterini şahsını biliyor Nihat beyin. Ne görüyorsa ondan etkileniyor. İki cümleyle kurtarmak varken bu noktalara getirmek insana zihin tutulması olarak geliyor. 8 Haziran Pazartesi günü Vefa bey son derece kendine has üslubuyla olması gerektiği gibi yapıcı dostane bir üslupla çağrıda bulunuyor. Vefa bey, Nihat beyin camiamıza yaptığımız hizmetleri açıklama ediyor. Bir divan başkanına yakışan bir üslup kullanmış. Lakin burada çok manâlı bir fırsatı veriyor. Özür dileme yanlışı, ayar fırsatı var ve Nihat Özdemir ısrarla bu fırsatları uygulamak istemiyor. Hatta konuyu daha fazla tırmandırmayı, karşısına alıyor. Sonradan bu dostane, yapıcı sözlere bir mektup geliyor. TFF çalışanı kadar Vefa bey aranıyor. Biz size bir mektup yollayacağız deniliyor. Burada ilginç bir şey var. Bu mektup Vefa beye ulaşır ulaşmaz eş zamanlı basına veriliyor. Biz mektubu görmeden basında çıkıyor. Artık nasıl bir dümen çeviriliyorsa… Bu 2011 yılında Nihat beyin kısa bir süre ayrıldığı zamanda 3 Temmuz sürecinde bize istifa ettiğini söylediler, kulübün merdivenlerinden çıkmadan Nihat bey istifa etti haberleri çıktı. Bu da bir iletişim tarzı. Lakin bence Fenerbahçe divan başkanı sana barıştırma eli uzatmış bir insana bu mektubu yazıp anında basına belirlemek bana tarafından birazcık keza Vefa beye ayrıca de camiaya saygısızlıktır. Bu bir tarz meselesidir. Ne dek sabrettiysek, geri dönüş fırsatı verildiyse de yıkıntıilginç bir şekilde uzatılan el tutmamak için mücadele sarf etti. Vefa bey 1-2 gün bekledi ve bu mektuba cevap verdi. İşin yıkıntıilginç tarafı Vefa bey bu mektuba cevap veriyor, bu mektubu da basına verin diyor. Lakin bu mektubu basına vermiyorlar. Nihat bey net bir şekilde ben Fenerbahçe’yi kaale almıyorum mesajı veriyor. Muhatap aldığı kişiye yolladığı mektubu basına veriyor, Vefa beyin mektubunu yayınlamıyor. Soruyorum. Niye bu mektubu yayınlamadınız veya ilk mektubu yayınladınız. Bunu sormak benim görevim. Biz Fenerbahçelilerin milyonların sabrı deneme edilircesine her izah etme her hamlede bir tuhaflık var. Son olarak PFDK’ya sevk edildik. Bu TFF ile Fenerbahçe aralarında konu değil. İşine geldiği zaman TFF ceketini giyip, işine gelmediği süre giymeyeceksin. Ben bu mektubu tarihi bir mektup olarak görüyorum. Bu konuyla ilgili söyleyeceklerim bu kadar olsun. Baktığınız zaman bir tarafta bir takım medya organları, sosyal medya bir şekilde yorumluyor lakin Nihat bey ona yakın muhakkak bir geleneksel medyadaki tümce kişiliği karakteri ile durumu idare etmeye çalışıyor. Burada top çevirmeye gerek yok. İnanıyorum ben olsam Vefa beyin yazdığı mektupta yan ancak ne aramak 2010-2011 şampiyonu Fenerbahçedir bunu sormaya ne lüzum var bende bu mücadelenin parçasıyım demek varken geldiğimiz noktada 11 gün sonra bu konuyu konuşuyoruz. Camiamızda olağanüstü tepki var. Fazla enteresandır bu alıcı konularda 2-3 günde pik yapar söner fakat bu aynen devam ediyor. Bakalım bu süreç nereye değin varacak” şeklinde konuştu.

“UEFA bazı ile alakalı karar veriyor, ertesi gün bu haber çıkıyor”

Yaşanılan tartışma süreciyle ilgili Koç, “Ben bu sürecin buraya gelmesini istemezdim. Ama gördüğünüz gibi pat diye fazla kez bunu düzeltmek, yatıştırmak için imkan vardı ama sis perdesinin devam etmesi sürdü. Zamanlamada çok manidar. UEFA bir karar veriyor bir takımla ilgili ve ertesi gün bu çıkıyor. Rastlantı mü yok mi bilmiyorum. Daha da önemlisi çok kritik bir temmuz ayı var Fenerbahçe için. UEFA kararı, lig öncesi, 2.5 aydır Türkiye futbola aç. Hepimiz hazırladık takımlarımızı. Ortada bir şey değil, gündem maddesi açtırmak davalar öncesi garip. Ondan daha sonra Ali Koç ve ekibi sosyal medyadan kulübü yönetiyor, değil işte niye bu kadar gürültü yapıyorlar diyorlar. Biz hiçbir şey olmamış gibi davransak, tüm bunlara karşın bizi nasıl bilirdi Fenerbahçe taraftarı. Ben Fenerbahçe taraftarı olsam böylece bir yönetimi yerden yere vururdum. Biz sokaklarda cefa çektik, manevi açıdan darbelendik, 3-5 yıl ligleri domine edecektik siz orada benzeşen dost ilişkileri ile kulübe sahip çıkamıyorsunuz derdim” ifadelerini kullandı.

“Biz sevk ediliyorsak Nihat beyin de edilmesi lüzumlu”

PFDK’ya sevk durumu ile ilgili görüşlerini belirten Ali Koç, “Anladığım kadarıyla aldığımız bilgiler doğruysa Nihat beye tepki verenlerde olmuş PFDK ile alakalı. Emin değilim fakat denmemişse de denmemesi lüzumlu. Biz sevk ediliyorsak Nihat beyin de sevk edilmesi lazım. Suya taşı atan biz değiliz, onlar sokuyor ve iş büyüyünce biz ne yaptık, ne ettik düşünceleriyle bizi itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Bu disiplin kurulunu ilgilendiren bir konu yok. İnşallah hukuken doğrusu yapılır lakin ne eyvah fakat ülkemizde kurullarda bağımsız değil. Bugün ki TFF için söylemiyorum. Genelde durum bu. Kim kimi yargılayacak. Vedat konusunda yaşadık suç oluşturan verilmek istendi. Kurullardan da bu konu nasıl ele alınacak bilemiyorum fakat TFF resmi sitesi bu işler için kullanılamazdı. Biz kullanabiliriz. Kulübümüzü savunuyoruz. Düzeltilir diye ben hala bekliyorum. Ama 11 gün daha sonra bunları konuşuyoruz. Benim için manâlı olan Fenerbahçelilerin camiamızın çok daha iyi konuyu anlamaları. Satır arası okuyan çok var lakin tüm bu yaşanan 11 günde parça parça konudan farkında olan olanlar büyük devlete ait görememiş olabilirler. Ilginç bir şeyler oluyor yapan ve yaptırtılan 17 sene hizmet etmiş TFF başkanı olan 3 Temmuz’da Fenerbahçe’nin başkanvekili olan kişi. Koskoca camiayı bu dek hasass bu değin asap uçları açısından Fenerbahçeliler için önemli bir konuda camiayı karşıya almanın o tarafa sağlayacak bir faydası olabilir. Bu konuyu bitirmemek için ben mantıklı bir niçin bulamıyorum. TFF başkanı çıkıp ben hatalı anlaşıldım demesini engelleyecek şart değil” dedi.

“Nihat Özdemir buradan haber sızdırılıyor dedi”

Nihat Özdemir’in tarafsızlığı hakkında konuşan Koç, “Ceketini çıkarmış. Içten çıkarmalı da. Biz de başından beri herkes formasını çıkarmalı diyoruz. O yüzden hiçbir kimseyi tavsiye etmedik. Etsek bile Nihat bey kendi istediklerini yönetime koyamamış. Ceketini böylece bir çıkarmış ama giymemek üzere çıkarmış. ara sıra sıkıntı var. Sezon içinde hakem atamaları, sezon içinde harcama limitleriyle yaşadıklarımız. Koskoca Süper Lig’de aktarma yapma izni olmayan tek bazı Fenerbahçe. Ne takımlar var mali açıdan sıkıntıda ama herkesin aktarma yapma imkanı oldu. Hiç yapamayacak takımlar bir sürü aktarma yaptılar. Fenerbahçe böylece kötü fakat mali durumu transfer yapamaz. Lakin cümbür cemaat yapabilir. 18 takımın 17’si yapabilir. Geçtim artık hakem atamalarını, hatalarını. Değil Zorlu’su, yok bizim masraf limitlerini 30’dan 40’a çıkmasını istememiz gibi haberler çıktı. Haftalarca pek bir algı oluşturuldu ama Fenerbahçe bunu istiyor gibi. 1-2 ay daha sonra belki bu üstünlük sorusuna da yanıt verecektir. Biz her toplantıya gittiğimizde bir canlı yayın aracı oluyordu kapıda. Bir cuma günü gittik, 5 gibi girdik 6 buçukta çıktık saat 7’yi 5 geçe bir kulübün devlete ait sitesinde masraf limitlerine karşıyız diye haber çıktı. Biz kendi harcama limitlerimizin belirlendiği toplantıdan 35 dakika sonradan bu haber çıktı. Sonra kendisi beni aradı böyle böyle bir haber yapıldı dedi. Buradan haber sızdırılıyor dedi Nihat Özdemir. Böyle bir nahoş durum var. Hiçbir TFF başkanı hiçbir kulübün iç işlerine karışamaz. Sırf bu şart için disipline sevk edilmelidir. üstelik devlete ait siteden yapıyor bu nerede görülmüş. Ali Koç husumetini nereden alıyorsa pek bir seviyeye gelmiş oysa bu koşul çok can sıkıcı. TFF başkanı Türkiye’nin en büyük kulüplerinden biriyle husumet içerisinde. Bu Türk futbolunun sağlığı içinde sürdürülebilir bir koşul değil. TFF hatalı kararlar verebilir lakin işi kişiselleştirme durumunda bir futbol kulübünün iç işlerine karışamaz, laf bile edemez. Dolayısıyla Fenerbahçe burada sonsuza dek olacağı için burada artık birilerinin tercih yapması gerekecek. Kendimce mesajı alan mesajı almıştır” ifadelerini kullandı.

“Obradovic ile yarın oturup konuşacağız”

Fenerbahçe Beko Başantrenörü Zeljko Obradovic’in durumu ile alakalı görüşlerini bildiren Ali Koç, “Obradovic bugün İstanbul’a geldi şu an kendisi Gherardini ve Semih Özsoy ile yemekteler. Önümüzdeki sezon ne olacağını yarın oturup konuşacağız. Obradovic kalmak istediği müddetçe kalabilir. Basketbolun efsanesidir. Fenerbahçelilerin kalbinde de yeri bambaşkadır. Pandemi dönemi nispeten bitti normalleşiyoruz. Bir reel var ama Fenerbahçe’nin basketbol bütçesi önümüzdeki sezon ne yazık ki 30 milyonlar seviyesinde olması olası değil. Basketbolun açığı futbolun açığının yarısı değin. Bu yeni koşullar hocamızın kabul edeceğiz, kalmak isteyeceği şartlar ise biz ona kalmak istediği müddetçe onun olmasını istiyoruz. Bu şubemiz konumu itibariyle anahtar teslim şubedir. Biz transferlerde görüşür, tartışırız. İstenen oyuncuları kendileri belirlerler. Hocamız geldiğinden beri en iyi kadroyu bana kurdunuz dedi fakat ne yazık ki sahadaki sonuçlar bu yıl bizim lehimize olmadı. Her yıl çok iyi bir performans sergileyeceğiz diye bir şey yok. Takımımızın pozitif fazla kredisi var. önümüzdeki sezon orta oylu buluruz ve her zaman beraber mücadele ederiz” dedi.

“Biz oyunculara iki opsiyon sunduk”

Pandemi sonrası futbol ekonomisi hakkında görüşlerini açıklayan Koç, “Genel spor ekonomisine baktığımız süre bugün 19-20 sezonunun kalan Avrupa maçlarının tek ayaklı oynanması ve nötr bir sahada oynanması konuşuyor. 2020-21 sezonunun Avrupa kupalarının play-off maçlarının iki aşamalı yok tek maç oynanması düşünülüyor. Kurayla hangi takımın sahasında oynanması düşünülüyor. Olur Ya bugün Şampiyonlar Ligi finali 4’lü ya da 8’li final olacak. 17 Haziran’da finalin burada olup olmayacağı kararlaştırılacak. Uzun bir süredir futbolcuların maaşları konuşuluyor. Biz oyuncularımızda ilk defa geçen hafta gündeme getirdik. Kendilerine iki opsiyon sunduk. Birinci opsiyon dedik ancak yıllık gelirler üzerinden yüzde 15 indirim. Bu yani kalan 3 ay garanti ücretlerin oynandıkça yarısının ödenmesi. Bunu isteyen kabul edebilir dedik. İstemiyorsanız ikinci bir opsiyon sunduk. Dünya çapındaki yoklama şirketlerinden biriyle anlaşalım ve onlar sezon bitene dek egzersiz yapsınlar ve sezon kapandıktan sonradan mümkün kayıpları net bir şekilde hesaplasınlar ve bu hesaplar üzerinden maaşınıza indirimi aynı oranda yansıtalım. Hiçbirini kabul etmezseniz FIFA’ya gidersiniz, orada oturup konuşuruz. FIFA’nın istediği mantıklı ve orantılı yaklaşıma fazla pararlel bir opsiyon sunduk. Daha cevapları alamadık. Her kulübün kendine tarafından bir yaklaşımı var. Fakat esas soru işaretlerinde yayıncı kuruluş ne olacak. TFF ile yayıncı kuruluş arasında manzara ayrılığı olduğunu duydum. Mart ayında 1 maç daha oynasaydık hepsinin taksidini alacaktık ama şu an geldiğimiz noktada bunu alamıyoruz. Burada kulüpler muhattap olmadığı için yayıncı kuruluşla federasyon görüşüyor. Özellikle futbol ekonomisi etkilenecek ve eski ücret ve kontratlar olmayacak. Bizde bunlar çerçevesinde en iyi ne yapabiliriz diye çalışıyoruz” biçiminde konuştu.

“Aklımıza yatan hoca profili sezon sonunda gelecek”

Fenerbahçe’nin teknik direktörü ile alaklı konuşan Koç, “Pandemi süresince hoca konusu çok gündeme geldi. Biz gerek tanıdık olmayan gerek yerli hocalar üstünde çalıştık, görüşmeler yaptık. Bir hocayı çok arzuladık, kimyamız uydu iyi inceledi takımı fakat EURO 2020’nin 2021’e ertelenmesi sebebiyle hemen hemen sonuçlandıracağımız görüşmeleri sonlandırmak zorunda kaldık. Benim arzum 8 haftalık süreçte hocanın gelmesi ve takımı tanıması. Ama ne yazık ama aklımıza yatan öğretmen profili sezon sonunda gelecek. Fenerbahçelilerin içinin gizli olmasını istiyorum. Bizim yapılanmamız var. Kısa zamanda bunları açıklayacağız. Tüm taşları yerine oturtacağız. Enteresan aktarma hamlelerimiz var. O yüzden Fenerbahçelilerin 2 sezonda yaşadıklarımız sıkıtılar sonrası içlerinin kuytu olmasını istiyorum. Bu seneki planlamamız geçen 2 seneye göre farklı. Bunun meyvelerini toplayacağımızı düşünüyoruz. 2-3 tane uç kadroda oynayacak isimlere odaklanıyoruz. Gençlere önem veriyoruz. Tahir hoca altyapı için iyi bir profil . Yarın gece fazla kuvvet bir rakiple kayda değer bir maçımız var. O maçın bu tarihte oynanmasına zorluk çekiyorum. Biz başlıca Galatasaray-Trabzonspor derbisinden sonradan oynayacaktık. Ne hikmetse final tarihi de emin yok. Yarı finali değiştirdiniz hiç olmazsa finali de belirleyin. Yarın varımızı yoğumuzu sahada gösterip bu sezonun olmazsa olmazı finale kalacağımızı düşünüyorum. Bir bakarsınız 3 kupanın 2 sini alma ihtimalimiz var. O yüzden Fenerbahçelilere söylüyorum; inanın ve inanmaya devam edin. Şimdiden el sıkıştığımız ve sıkışmak üzere olduğumuz oyuncular ve öğretmen da şanslı olacaktır. Yarın taraftarlarımız oyuncularımızı Samandıra’dan stada değin uğurlayacaklar. Fakat gönül isterdi ancak onlar da statta olsunlar. İlk maçı taraftarlı sahada oynamıştık lakin pandemi dolasıyla koşul bu. Futbol yapılanmamızda içiniz sıcacık olsun. Yarın basketbolda da hocamızla bir araya gelerek 2020-21’in planlamasını da yapacağız. Bu sene aktarma penceresi de eylül sonuna kadar devam edecek. Pandemiden dolayı önemli fırsatlar çıkacak. Ola Ki şu an hiç düşünmediğimiz ama bu sıkıntılı dönemden dolayı fırsatlar çıkacağına inanıyoruz. Şu lahza tek konsantre olacağımız şey yarın akşamki maça enerjinizi duanızı yansıtın ve takımınızın tur atlaması için dıştan da olsa elinizden geleni verin” dedi.

“10 kişiyle maçı galip gelmek fazla önemli”

Geçtiğimiz cuma günü oynanan Kayserispor maçının değerlendirmesini yapan Ali Koç, “Geçen hafta birincil maçımızı oynadık ve baskı bir maç oldu. Fakat böyle maçlar 4 ve 5-0 kazanmaktan daha zevklidir. 10 kişiyle maçı çok kayda değer. 2. golden sonraki oyuncularda inanmışlığı gördünüz. İnşallah yarında bu konuda buradan bu saatlerde mutlu ayrılıyor oluruz. Fener Ol projemiz var ve Beliktaş’ta ‘Bırakmam Seni’ projesine başladı. Fazla önemsiyorum bunu. Beşiktaş başladı ve ben de Fenerbahçe taraftarına çağrıda bulunuyorum. Lütfen SMS’lerinizi atmaya devam edin. 3-5 ay sessiz bir döneme girdik. Şu an çok çok ihtiyacımız var” diye belirtti.

“Mustafa Başkanın gözünde o azmi gördüm”

Ali Koç, son olarak Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in sağlığıyla alakalı, “Mustafa Cengiz ile ağız dalaşı edip, sürtüşüyor olabiliriz ama bu süreçte kendisine acele şifalar diliyorum. Zaten pandemiden dolayıda bunun önemini gördük. En kısa zamanda aramızda olsun fakat sürtüşelim onunla. Şaka yan. Yaşımız ne olursa olsun sağlığımıza şükredelim. Lakin inanıyorum ancak onun gözünde o azmi gördüm. Göreceksiniz en kısa zamanda herkesin beklentisinden çok daha ivedi Mustafa başkan aramızda olacak” ifadelerini kullandı.

Ozan Buğra Koşar
 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.