Aksiyon sahnelerinde iddialıyım
◊ “Muhteşem İkili”de rol almayı nasıl kabul ettiniz?
– Senaristlerimizden Başar Başaran arkadaşım. Projeden daha önce bahsetmişti. Çağatay Tosun’un daha önceden yaptığı işleri biliyorum, takip ettiğim bir yönetmen. Kadroda İbrahim (Çelikkol) ve Kerem (Bürsin) var. Onlarla beraber olmak da keyifli. Dizinin en güzel yanı hem eğlenceli, hem de aksiyon dolu olması. Tüm bunlar bir araya gelince projede yer almak istedim.
◊ Sizi de aksiyon sahnelerinde görecek miyiz?
– Bilmiyorum ama yaparım. Aksiyon sahnelerinde iddialıyım. Bu konuda mirim Cüneyt abidir. Cüneyt Arkın hayranıyım. Benim için sadece Türkiye değil, dünya aksiyon filmlerinin en büyük ustasıdır. O dönemin şartlarında hiçbir film hilesine kaçmamış. Ok atmak, atla beraber yere düşmek, kalenin duvarlarından atlamak… Hepsini yapmış. Cüneyt abinin kırılmamış kemiği kalmamış bu yolda. Onun için de gençlik, çocukluk yıllarımdan beri benim kahramanımdır. Mahallede onun yaptığı aksiyon sahnelerini yapmaya çalışırdım. Mesela inşaatın ikinci katından 2 defa takla atıp kuma düşebilir miyim falan. Bunları yapıyordum. (Gülüyor)
◊ Hiç yaralandınız mı bunları yaparken?
class=’cf’>
◊ Geçtiğimiz yıllarda iki kitabınız yayımlandı. Üçüncü kitap gelecek mi?
– Üçüncüsü gelecek ama onun için hiç acelem yok. Biraz daha bilgi ve belge biriktirmeye çalışıyorum. Bir boşluk bulabilirsem beş altı kişi ile buluşmam lazım, ondan sonra yazması benim için kolay oluyor. Çünkü ben geceleri yazabiliyorum. Araba gürültüsü, korna sesi yok, TV sesi yok… Bir de klavye de yazamıyorum. Kalem ve kağıt ile yazıyorum ve sonra onları yayınevine veriyorum.
◊ Yazarlık, televizyon, tiyatro ve sinema… Bir önem sıralaması yapmanızı istesek, en başa hangisini koyarsınız?
– Televizyona dizi yapmak haftalık dergi çıkarmak gibi bir şey. Ama sinema çok başka, yaptığınız işin dev bir ekranda aylar sonra çıkması, onu ekranda izlemeniz, üzerinde konuşulması bunlar çok güzel. Ama kıymet olarak en kıymetlisi tiyatro. Tiyatro herkesin yapabileceği bir iş değil.