Adnan Oktar Davası: Detaylar ve Sonuçlar

Adnan Oktar ve Sanıkların Duruşma Süreci

İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen bu önemli davanın duruşmasına, Adnan Oktar ve 14 sanık katılım gösterdi. Ayrıca, 2 sanık Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Oktar, savunmasında kendisine yöneltilen suçlamaların İngiliz derin devletinin bir oyunu olduğunu iddia ederek, suçlamalara karşı çıkmıştır.

Sanıkların avukatları ise müvekkillerinin gerçek dışı suçlamalarla uzun süredir yargılandıklarını ve adil bir karar verilerek beraat etmeleri gerektiğini dile getirdi. Mahkeme, yapılan incelemeler neticesinde, Oktar ve diğer 12 sanığın eylemlerinin Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak tanımlanmadığını belirterek, tüm sanıklar hakkında beraat kararı verdi. Üç sanığın ise suç unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat ettirildi.

Davanın Geçmişi ve Gelişimi

Adnan Oktar ve örgütüne yönelik, silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla açılan ve 72 tutuklu 215 sanığın yargılandığı dava, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 16 Kasım 2022 tarihinde karara bağlanmıştı. Mahkeme heyeti, sanık Oktar’ı örgüt yöneticiliği, cinsel istismar, eğitim hakkının engellenmesi, eziyet ve kişisel verilerin kaydedilmesi suçlarından toplam 891 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.

Oktar’ın yanı sıra, örgüt liderliğinde olduğu değerlendirilen birçok sanık, çeşitli suçlardan toplamda 8.658 yıl hapis cezasına mahkum edilmiştir. Ayrıca, örgüt üyeliği suçundan 106 sanığa 4 yıl 6 ay ile 8 bin 658 yıl arasında değişen cezalar verilmişti. Bazı sanıklar ise, suçlara yardım ve iştirak suçlarından farklı oranlarda cezalandırılmıştır. Ayrıca, 16 sanık etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmış, 67 sanık ise benzer suçlardan çeşitli sürelerde hapis cezası almıştı.

İstinaf Mahkemesi ve Yargıtay Kararları

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf), yerel mahkemenin kararını incelemiş ve bazı sanıklar hakkında “resmi belgede sahtecilik”, “resmi belgeyi bozmak ve yok etmek”, “kaçakçılık”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “kara para aklama” suçları kapsamında bozma kararı vermiştir. Ayrıca, sanıkların dosyaları, istinaf mahkemesinin görevsizlik kararıyla Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iade edilmiştir. Diğer yandan, bazı sanıklar hakkında ise dosyada değişiklik yapılmadan onama kararı alınmış ve dava dosyası Yargıtay’a gönderilmiştir.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise, 10 Temmuz 2024 tarihinde, toplam 91 sanık hakkında yapılan temyiz incelemesini tamamlamış ve kararını açıklamıştır. Daire, Adnan Oktar’a ve örgüt yöneticisi kabul edilen diğer sanıklara yönelik suçlar hakkında verilen cezaları onarken, çocukların nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen mahkumiyetleri “dava yokluğu” gerekçesiyle bozmuştur. Ayrıca, örgüt yöneticisi olduğu tespit edilen sanıkların, suç örgütü kurma ve yönetme suçlarından verilen cezalar ise, yetersiz gerekçe nedeniyle bozulmuştur.

Yeniden Görülen Davada Son Durum

İstinaf mahkemesinin bozma kararının ardından, Adnan Oktar ve diğer 19 sanık hakkında, “resmi belgede sahtecilik”, “resmi belgeyi bozmak ve yok etmek”, “kaçakçılık”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “kara para aklama” suçlarından yeniden yargılama yapılmıştır. Mahkeme, bu yeni duruşmada, Oktar ve bazı sanıklar hakkında, yukarıda belirtilen suçlardan ayrı ayrı beraat kararı vermiştir. Ayrıca, görevi kötüye kullanma suçundan ise sanık Ayşe Osma’nın beraatine hükmedilmiştir. Sanıklar arasında, kaçakçılık suçundan yargılanan Çağlar Keşkek ve Uğur Şahin ile ilgili kararlar ise, mahkeme tarafından farklılık göstermiştir.

Mahkeme, kaçakçılık ve sahtecilik suçlarının birlikte işlenmesi nedeniyle, bu suçların ayrı ayrı görülmesi gerektiğine karar vererek, diğer suçlara ilişkin yargılamaları ayırmıştır. Ayrıca, suçlardan elde edilen menkul ve gayrimenkul malların, Türk Ceza Kanunu hükümleri kapsamında müsaderesine de karar verilmiştir.

Sonuç ve Önemi

Bu kapsamlı davada, hem mahkeme hem de istinaf ve Yargıtay aşamalarında yapılan değerlendirmeler ve alınan kararlar, Türkiye’deki hukuki süreçlerin ve adil yargılanma ilkelerinin önemini ortaya koymaktadır. Ayrıca, davanın seyrindeki değişiklikler ve hukuki incelemeler, suçların niteliği ve delillerin değerlendirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.