DOLAR 32,4375
EURO 34,7411
ALTIN 2.439,70
BIST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 16°C
Az Bulutlu
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Pts 17°C
Sal 17°C
Çar 19°C
Per 18°C

“Adaların kıta sahanlığı olmaz”

24.07.2020
A+
A-

Milliyet Gazetesi’nden Seyfettin Ersöz’ün haberine göre Türkiye ile Yunanistan arasında Doğu Akdeniz’de Meis Adası üzerinden yaşanan “Navtex” gerginliği, adaların yetki alanlarının belirlenmesi tartışmasını tekrar gündeme getirdi. Yunanistan, bütün adaların, kıta sahanlığı ve mühasır ekonomik bölge hakkı olduğu tezini savunuyor. Adaların da aynı anakaralar gibi muamele göreceğini, küçücük bir ada dahi olsa buna tam kıta sahanlığı ya da münhasır ekonomik bölge hakkı talebinde bulunuyor.  Yunanistan özellikle Girit Adası çevresinde hak iddiasını, adaların kendi münhasır ekonomik bölge hakları olduğu tezine dayandırıyor. Bu çerçevede Kaşot-Çoban, Rodos ve Meis adalarını kullanarak, Türkiye’nin 189 bin kilometrekarelik münhasır ekonomik bölge alanını 41 bin kilometrekareye indirmek için uzun süredir çabalıyor.

Ancak uluslararası hukuk ve emsal kararlar, Rum ve Yunanlıların tezlerini çürütüyor. Adaların doğal olarak kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge yaratma haklarının olmadığına dair birçok karar bulunuyor. Buna göre, sınırlandırmada adaların özel konumlarına, kıyı uzunluklarına, bulundukları coğrafyaya göz atılıyor. Uluslararası mahkeme kararlarında da ikili anlaşmalarda da adalara hiçbir şekilde deniz yetki alanı verilmiyor. Türkiye’de bu emsal kararlardan hareketle, tüm platformlarda Akdeniz’deki en uzun kıyı şeridine sahip ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayarak, adaların kıta sahanlığı yaratmayacağını belirtiyor.

Tartışmanın odağı Meis

Türkiye tarafından reddedilen Yunanistan’ın tezlerine göre Meis Adası kendisinden 4 bin kat daha fazla deniz alanı yaratıyor. Bu durum uluslararası hukukta belirtilen hakkaniyet ilkesine karşı geliyor. Ankara; yüzölçümü 10 kilometrekare olan, Anadolu’ya 2 kilometre, Yunan ana karasına ise 580 kilometre uzaklıkta olan bir Meis adasının 40 bin kilometrekare genişliğinde kıta sahanlığı alanı yaratmasının rasyonel ve uluslararası hukuka uygun bir tez olmadığını vurguluyor.

Oruç Reis’in araştırma yapacağı deniz alanı, Türkiye’nin BM’ye bildirdiği kıta sahanlığı sınırları ve 2012’de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) verilen ruhsat sahaları içinde yer alıyor. Barbaros Hayrettin Paşa da daha önce söz konusu sahanın bir bölümünde faaliyetlerde bulunmuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.