Sözlerle Kırılan Sessizlik ve Başlar Özgürlüğü: Of’ta Şairler ve Halk Müziğiyle Dolu Gece

Of Folklor Derneği’nin Of sahilinde düzenlediği ve 40 yıl aradan sonra bölgeye getirilen kültürel buluşma, gece boyunca şiirler ve türkülerle zenginleşti. Çevreye ve toplumsal sorunlara vurgu yapan mesajlar, katılımcıları derinden etkiledi. Program boyunca çeşitli şairler eserlerini seslendirirken, halk müziği sanatçıları geceye renk kattı.

Sunucular Pirman Hacibektaşoğlu ve Sakine Kural Ömerderelioğlu, bölgenin zengin kültürel dokusunu öne çıkaran konuşmalarına başladı. Hacibektaşoğlu, bölgede yaşayan farklı dillerin ve kültürlerin bir arada nasıl uyum içinde var olduğunu hatırlatarak, Trabzonlu şairleri selamladı: “Biz bu akşam size bu bölgenin masalını anlatalım istedik. Kimlerle mi? Tabii ki bu bölgenin yüreğini, aklını, dilini şiirlere dönüştüren şairlerle…”

“Ne yakınlık kalmış ne de gidip gelen yemekler” ifadesiyle çocukluk anılarını paylaşan Ömerderelioğlu, köyden şehirleşmeye geçiş sürecinde doğanın, geleneklerin ve yaşam biçiminin nasıl değiştiğini anlattı. Yörenin çocukları ve gençleri, mısır tarlalarından çay bahçelerine uzanan dönüşümün izlerini sürerken, HES ve maden projelerinin doğaya etkisine de temas edildi.

“Benim ekmeğim, bu toprağın mısırıdır” diyen Ümmihan Saral, kadının direnişini ve toprağa olan bağlılığına vurgu yapan dizelerini paylaştı. Bu sözler, bölgenin direngen ve dayanışmacı ruhunu bir kez daha öne çıkardı.

Kavgaysa kavga diyen Of Folklor Derneği’nin yöneticilerinden Nokta Hacibektaşoğlu da etkinliğin amacını şöyle özetledi: Dağ yamacında kurulan çadırın bir tarafında ateşler yanarken, diğer tarafa çocuklar oyun halindeydi. Dozerlerin uğultusuna rağmen şehirleşmenin getirdiği zorluklara karşı, katılımcılar birlik ve dayanışma içinde ilerledi. “Bu coğrafya bizim. Kavgaysa kavga.”

Etkinlik sonunda edinilen izlenimler, bölgenin kültürel mirasının bir arada korunması gerektiğini bir kez daha gösterdi. Kaynak: ANKA / Yerel: Haberler.com