Parion Antik Kenti’nde Yürütülen Kazı Çalışmaları ve Buluntular

Çanakkale’nin Biga ilçesine bağlı Kemer Köyü sınırları içerisinde yer alan ve yaklaşık 2.700 yıllık geçmişiyle antik Troas bölgesinin en önemli liman kentlerinden biri olan Parionda gerçekleştirilen kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izin ve maddi destekleriyle aralıksız devam ediyor. Bu çalışmalar, hem bölgenin tarihi zenginliğini gün yüzüne çıkarmak hem de antik çağların yaşam biçimini anlamak amacıyla büyük bir titizlikle sürdürülüyor.

Kazı ekibinin başında, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Vedat Keleş bulunuyor. Ekibiyle birlikte bölgedeki kazılarda aktif rol alan ekip, toplamda 36 kişiden oluşuyor ve bunların 18’i yabancı olmak üzere çeşitli ülkelerden uzman ve araştırmacıları içeriyor.

Bu yılki kazı çalışmalarında, gün yüzüne çıkarılan yeni buluntular ve yapılar büyük ilgi çekiyor. Özellikle, kentin ticaret merkezi olan agora alanında yürütülen çalışmalar sırasında, 11. yüzyıla tarihlendirilen bir mezar grubuna ulaşıldı. Bu bulgu, bölgenin o dönemdeki sosyal ve kültürel yapısı hakkında önemli ipuçları sunuyor.

Agoranın Portiko Duvarı Üzerinde Çalışmalar ve Bulunan Bulgular

Proje hakkında açıklama yapan Kazı Başkanı Prof. Dr. Vedat Keleş, çalışmalar hakkında detaylı bilgiler verdi. Keleş, “Parion Antik Kenti’nin 2025 yılı kazı sezonunda yoğunlaşan noktalarından biri de, kentin en önemli ticaret ve toplumsal yaşam alanı olan agora. Antik kaynaklara göre, Parion’un agorası Helenistik dönemde oldukça merkezi bir konumda bulunuyor. Bölgedeki Ilion Birliği’nin önemli bir parçası olan bu kentte, çeşitli kentler ve bölgesel yapılar bu birlik içerisinde yer alıyordu” ifadelerini kullandı.

Prof. Keleş, ayrıca “Bu birlik içerisinde, özellikle tanrıça Athena onuruna düzenlenen oyunlar ve etkinlikler önemli bir yer tutuyor. ‘Agoranomos’ adı verilen yetkililer, bu etkinliklerde büyük görevler üstlenmişlerdir. Parion’daki agoranomosların da bölgedeki etkinliklerde ve birlik içi ilişkilerde önemli bir rolü olduğunu epigrafik kalıntılar ve yazılı belgelerden biliyoruz” diye ekledi.

Çalışmalar sırasında yabancı ekibin önemli bir parçasını oluşturan Prof. Dr. Askold Ivantchık ve ekibi, agoranın portiko duvarı olarak düşünülen bölgede çalışmalara devam ediyorlar. Ayrıca, yapılan jeofizik taramalar sonucunda, yaklaşık 10 metre kuzeyde bir şapel kalıntısı tespit edildi. Bu kalıntıların, yakın zamanda ortaya çıkarılan 11’inci yüzyıla ait mezar grubu ile bağlantılı olabileceği düşünülüyor. Keleş, “Portiko duvarının, agoranın dış duvarı mı yoksa başka bir yapı mı olduğunu anlamak için kazı ve araştırmalar devam ediyor. Çalışmalar ilerledikçe bu detaylar netlik kazanacak” şeklinde konuştu.

Uluslararası İş Birliği ve Eğitim Çalışmaları

Kazı çalışmalarında, yaklaşık 17 kişilik bir yabancı öğrenci ve araştırmacı ekibinin yer aldığını belirten Prof. Dr. Keleş, “Bu gençler, çeşitli ülkelerden gelip burada mesleklerini icra ediyorlar. Bu süreçte hem mesleki deneyim kazanıyorlar hem de bölgedeki kazı ve araştırma faaliyetlerine aktif katılarak uluslararası bir iş birliği ortamını güçlendiriyorlar” dedi.

Çalışmaların, bölgenin tarihine ışık tutmak ve genç araştırmacılara eğitim sağlamak açısından büyük önemi olduğunu vurgulayan uzmanlar, bölgedeki kazıların devam edeceğini ve yeni buluntuların gün yüzüne çıkmaya devam edeceğini belirttiler.

Kaynak: Ensonhaber