DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Diyarbakır’da Çayönü Tepesi’nde Kadınların Arkeolojik Katkıları ve Tarihe Işık Tutan Bulgular

Diyarbakır’da Çayönü Tepesi’nde kadınların arkeolojik katkıları ve önemli bulgular, tarihimize ışık tutuyor. Keşifler ve kadınların rolü hakkında detaylar.

19.06.2025
A+
A-

Evde Pirinçten Taş Ayıklayan Kadınlar, Arkeolojik Kazılarda Gün Yüzüne Çıkıyor

Güneydoğu Anadolu’nun kalbinde yer alan ve insanlık tarihinin en eski yerleşim alanlarından biri olan Çayönü Tepesi, Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde kazılmaya devam ediyor. Bu bölgedeki kazılar, yaklaşık 12 bin yıl öncesine uzanan ve Neolitik Dönem’in ilk dönemlerini temsil eden yerleşim alanını gün ışığına çıkarıyor. Özellikle son iki yılda kazı çalışmalarında kadınların aktif katılımı dikkat çekiyor ve bölgenin tarihine yeni bir perspektif kazandırıyor.

Çayönü Tepesi’nin Tarihsel ve Kültürel Önemi

Çayönü Tepesi, sadece Anadolu değil, aynı zamanda Yakındoğu ve Levant bölgesinde Neolitik kültürün en iyi örneklerini barındıran önemli bir merkez olarak kabul ediliyor. İlk kazı çalışmaları, 1964 yılında İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü’nün kurucularından Prof. Dr. Halet Çambel ile Chicago Üniversitesi’nden Prof. Dr. Robert John Braidwood tarafından başlatıldı. Kazıların ardından, farklı dönemlerde çeşitli bilim insanlarıyla sürdürülen çalışmalar, bölgenin kültürel mirasına değerli katkılar sağladı.

Kadınların Katılımıyla Güçlenen Kazı Çalışmaları

Son yıllarda, kazı ekiplerine katılan kadın sayısında büyük artış gözlemleniyor. 37 işçiden 32’si kadın, bilim heyetinden ise 21 kişilik kadronun %65-%70’i kadınlardan oluşuyor. Kazı Başkanı Doç. Dr. Savaş Sarıaltun, bu durumu şöyle değerlendiriyor: “Kadınların çalışmalara katılımı, bölgede istihdamı artırmak, aile ekonomisine katkıda bulunmak ve kültürel mirasın korunmasında önemli bir rol oynamasını sağlıyor.”

Kadınların Kazı Sürecinde Edindiği Deneyimler ve Eğitim

Sarıaltun, kadınların kazı sırasında kazandıkları deneyimlere vurgu yaparak, “Geçen yıl %90 olan kadın işçi oranımız bu yıl %87 seviyesine yükseldi. Kadınlar, pirinçten taş ayıklarken edindikleri dikkatli ve titiz çalışma alışkanlıklarıyla, şimdi toprak altındaki buluntuları ayıklama konusunda uzmanlaşmaya başladı” diyor. Ayrıca, kadınların kazı sırasında edindiği bilgiler sayesinde, buluntuların detaylarını fark etmeleri, onları arkeolojik çalışmaların önemli bir parçası haline getiriyor.

Kadınlara Duyulan Vefa ve Tarihe Katkıları

Sarıaltun, bölgedeki en yaşlı kadın buluntusunun 64 yaşında olduğunu ve bu kişinin bölgedeki en yaşlı birey olduğunu belirtiyor. “İşte bu nedenle, Çayönü’nde çalışan kadınlara ve kazıları başlatan öncü kadınlara derin bir vefa borcumuz var” diyerek, bölgenin kadın figürüne verdiği önemi vurguluyor. Ayrıca, kazıların başlatıcısı olan Prof. Dr. Halet Çambel’in de bir kadın olduğunu hatırlatarak, bölgedeki kadınların bilim ve araştırmalardaki katkısının altını çiziyor.

Arkeolojik Çalışmalarda Kadınların Rolü ve Güncel Durum

  • Savaş Sarıaltun, “Bugün kazılarda %65-70 oranında kadın bilim insanı ve işçi var” diyerek, kadınların bilim ve saha çalışmalarındaki önemli yerini vurguluyor.
  • İşçilerden 51 yaşındaki Suna Pala, eskiden tarla işleriyle uğraştığını, şimdi ise tarihi eser kazılarında çalışmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtiyor. Pala, “Tarihi eserleri bulup, hocamıza gösteriyoruz, bu bizim için gurur kaynağı” diyor.
  • Kadınlar, kazı alanında buldukları kemikler, dişler, boncuklar ve taş baltalar gibi çeşitli buluntuları müzeye götürerek, kültürel mirasın korunmasına katkı sağlıyorlar.

Sonuç ve Geleceğe Dair Vizyon

Doç. Dr. Savaş Sarıaltun, “Kadınların bu çalışmalar içindeki varlığı, hem yerel istihdamı güçlendiriyor hem de arkeolojik verilerin kalitesini artırıyor. Bu nedenle, kadınların kazı çalışmalarındaki yeri ve önemi her geçen gün artıyor. Gelecekte, bu durumu daha da geliştirmek ve kadınların bilim alanındaki rolünü pekiştirmek istiyoruz” diyerek, bölgenin tarihine ve kadınların katılımına olan inancını sürdürüyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.