112 Acil Çağrı Merkezlerine Yönelik Asılsız Çağrıların ve Cezaların Detayları

Gereksiz ve Asılsız Çağrıların Artış Oranları

Geçen yıl, 112 Acil Çağrı Merkezlerine gelen çağrıların yaklaşık %28’inin tamamen asılsız olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, bu çağrıların %38’i, anons sırasında aniden kapanırken; %34’ü ise gerçekten acil durumlar içermektedir. Yılbaşından itibaren, bu oranın %30 seviyelerinde seyretmeye devam ettiği gözlemlenmektedir. Bu durum, acil durumlara müdahale eden ekiplerin zaman ve kaynaklarını olumsuz etkileyerek, ciddi sorunlara yol açmaktadır.

Yasal Düzenlemeler ve Yeni Cezalar

TBMM’ye sunulan Kanun Teklifine göre, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni gereksiz yere meşgul edenlere uygulanan idari para cezaları önemli ölçüde artırılacaktır. Artık, görevli personeli arayarak veya ısrarla çağrı bırakarak meşgul edenlere, 250 liradan 1500 liraya kadar ceza kesilebilecek. Ayrıca, gerçek ihbarların asılsız olduğu tutanakla tespit edilirse, bu kişilere 15 bin lira idari para cezası uygulanacak. Bu düzenlemeler, çağrıların daha dikkatli ve sorumlu şekilde yapılmasını teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

Acil Durumlara Özgü Örnekler ve Çağrıların Olumsuz Etkileri

112 Çağrı Merkezi’ne gelen bazı çağrı örnekleri, acil olmayan durumları içermektedir. Bunlar arasında şunlar bulunmaktadır:

• “Canım çok sıkılıyor, sohbet edebilir miyiz?”
• “Çocuğum ödevini yapmıyor, polis gelip korkutabilir mi?”
• “Ego kart bakiyemi öğrenmek istiyorum.”
• “Telefonum kilitlendi, pin kodu verir misiniz?”
• “Otobüs saat kaçta geliyor?”
• “Televizyondan bal aldım, bal tadı gelmiyor.”
• “Alkol aldım, beni evime bırakabilir misiniz?”
• “Çatıda ayakkabım kaldı, itfaiye alabilir mi?”
• “Ezan okundu mu?”
• “Düdüklü tencerenin kapağı açılmıyor, itfaiye gelebilir mi?”
• “Gün arkadaşlarım gelmedi, bana komplo kuruyorlar.”
• “Kapıda kaldım, itfaiye gelip açabilir mi?”
• “Aşk acısı çekiyorum, biraz dertleşebilir miyiz?”
• “Hastane randevusu almak istiyorum.”

Bu tür çağrıların, ciddi acil durumların zamanında müdahale edilmesini engellediğine dikkat çeken uzmanlar, özellikle yangın, trafik kazası, kalp krizi ve afet gibi durumlarda büyük riskler oluştuğunu vurgulamaktadır. Örneğin, bir yangın ihbarında, en az dört itfaiye ekibi, iki ambulans ve birkaç emniyet/jandarma ekibi, gereksiz yere sevk edilerek ciddi zaman ve maddi kayıplar yaşanmakta, bu da gerçek acil durumlarda ekiplerin zamanında müdahale etmesini engellemektedir.

Uzman Görüşleri ve Acil Durumlarda Zamanın Önemi

Funda Darıcı isimli uzman, şu ifadeleri kullanmaktadır: “İşimiz gerçekten can ve mal kaybını önlemeye yönelik. Gereksiz çağrılar, bizim zamanımızı çalıyor ve gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmamızı engelliyor. Bu nedenle, tüm vatandaşlarımızdan ricamız, sadece gerçekten acil ve hayatı tehdit eden durumlarda 112’yi aramalarıdır.”

Yapılan Çalışmalar ve Toplumun Desteği

Darıcı, ayrıca, yeni yasa teklifinin TBMM’ye sunulmasından memnuniyet duyduklarını belirterek, “Cezaların caydırıcı olması ve toplumda farkındalık oluşturması çok önemli. Bu çalışmalar, hem iş yükümüzü azaltacak hem de motivasyonumuzu yükseltecek. Toplumumuzun desteğiyle, acil durumların ciddiyetine uygun davranışlar sergilememiz mümkün olur.” şeklinde görüşlerini ifade etti.

Güvenilir ve etkili bir acil yardım hizmeti için herkesin sorumluluk alması gerektiğine vurgu yapan uzmanlar, bilinçli ve dikkatli çağrıların, toplum sağlığı ve güvenliği açısından büyük önem taşıdığını hatırlatmaktadırlar.