Türk Kızılay Kan Hizmetleri Bilimsel Danışma Kurulu Toplantısı

Yılmaz, Renda Köşkü’nde gerçekleştirilen Türk Kızılay Kan Hizmetleri Bilimsel Danışma Kurulu toplantısında, sağlık güvenliğine yönelik yürütülen akademik çalışmalar hakkında kapsamlı bilgiler sundu. Toplantıda, kan sisteminin sürdürülebilirliği üzerinde durarak, “Kan sisteminde kullanılan malzemelerin testlerinin yurt içinde yapılması bizim için çok büyük bir milli güvenlik sorunu.” şeklinde önemli bir ifade kullandı.

Dünya genelinde zaman zaman yaşanan savaş, seferberlik ve ambargo sorunlarına dikkat çeken Yılmaz, şu ifadelere yer verdi: “Kan olmadan ne ameliyat ne de yaşam mümkün. Yılda 3 milyon adet kan torbasını üretme kapasitesine sahip bir kan torbası fabrikası kurmak için yola çıktık. Fabrikanın temelini attık ve bir yıl içinde açılışını gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Arka planda her şey hazır, gelecek yıl ocak-şubat aylarında makinelerin içinde bulunduğu fabrikanın kurdelesini kesmeyi umuyoruz.”

Yılmaz, ayrıca, “Kıymetli vatandaşlarımızın bize emanet ettiği kanın içindeki proteinleri tedavi aracına dönüştürecek teknolojileri ülkemize kazandırma sistemi üzerinde de çalışmalarımız sürüyor. Umarız kısa sürede bu müjdelerle karşınıza çıkabiliriz. Önümüzdeki birkaç yıl içinde çok farklı bir yere evrilecek bir planlamanın içerisindeyiz.” diye ekledi.

“Dünyada En İleri Teknoloji ile Kan Bankacılığı”

Yılmaz, kurulan tesislerde bir AR-GE laboratuvarının da yer alacağını ve biyoterapi ile kök hücre tedavilerinin akademisyenler eşliğinde geliştirileceğini vurguladı. Kızılay olarak, bu sisteme hizmet eden tüm akademik kurulun her zaman yanında olacaklarını belirten Yılmaz, “Sağlık güvenliği anlamında en önem verdiğimiz konulardan biri ulusal kan temini projesidir. Biz, bütün dünyada, akademik camiada övünerek en ileri teknoloji ile en doğru ve yeni testleri yaparak ulusal kan bankacılığını yürütüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yürüttükleri çalışmalar sonucunda geldikleri noktada, geçen yıl 2 milyon 800 bin kan bağışı ile Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 97’sini karşıladıklarını hatırlatan Yılmaz, kök hücre bağışlarında elde ettikleri başarıları da dile getirdi. Yılmaz, “Bugün 1 milyon 177 bin 543 kök hücre bağışçısının verisi elimizde; bu, çok büyük bir başarı. Bu şu anlama geliyor: Artık birinin annesi, babası ya da çocuğu bir kök hücreye ihtiyaç duyduğunda eşleşebilmesi ve çok kısa bir zamanda çaresinin bulunması mümkün hale gelmiştir. Bu programı da Sağlık Bakanlığımızla birlikte, burada bulunan hocalarımız ve Kızılay ile birlikte planladık.” dedi.

Yılmaz, yeni hedefler için planlamalar yapacaklarını ve bu konularla ilgili kısa sürede müjdelerle geleceğini belirtti. Toplantının açılış konuşmasının ardından, Bilimsel Danışma Kurulu üyelerinin akademik kurul toplantısı devam etti.