Rahim Ağzı Kanseri Farkındalığı ve Önemi

Rahim Ağzı Kanseri Farkındalığına Dikkat Çekildi

Rahim ağzı kanseri, erken teşhis ve düzenli tarama testleri ile önlenebilir hastalıklar arasında önemli bir yere sahiptir. Medipol Sağlık Grubu, 1-31 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilen Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında düzenlediği seminer ile bu hayati konuya dikkat çekmektedir. Jinekolojik onkoloji ve radyasyon onkolojisi alanında uzman isimlerin konuşmacı olarak yer aldığı seminerde, rahim ağzı kanserine karşı alınması gereken önlemler, HPV aşısının sağladığı koruma ve erken teşhisin önemi kapsamlı bir şekilde katılımcılara aktarılmıştır.

“HPV Enfeksiyonu Yaygın Bir Sorun”

Dünya genelinde ölüm oranlarının en yüksek olduğu kanser türlerinden biri olan rahim ağzı kanseri hakkında bilgi veren Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Naki, şu ifadeleri kullanmıştır: “Her HPV virüsünü kapmış birey rahim ağzı kanserine yakalanmaz. Ancak virüsün bulaşma oranı genellikle erken yaşlarda daha yüksektir ve bu süreç 20 yıla kadar uzanabilir. HPV, oldukça yaygın görülen bir enfeksiyon türüdür. Erken teşhis edildiğinde tedavi olasılığı artmaktadır. Özellikle düzenli tarama testleri, hastalığın önlenmesinde büyük bir rol oynar. 30 yaşından itibaren her kadına 5 yılda bir HPV testi yapılması önerilmektedir. Bu sayede rahim ağzı kanserinden korunma şansımız artmaktadır.”

“Amacımız Rahmi Koruyabilmek”

HPV’nin rahim ağzı kanserindeki gelişim süreçlerine değinen Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Sema Karakaş, “HPV, dünyanın en hızlı yayılan virüsleri arasında yer alıyor. Farklı alt tipleri bulunan HPV’nin, yapılan taramaların yüzde 70’ini HPV 16 ve HPV 18 türleri oluşturmaktadır. Diğer alt tiplerin görülme sıklığı ise azalmaktadır. HPV’den korunmanın en etkili yolu aşılamadır. Yapılan araştırmalar, aşıların koruyucu etkisini açıkça ortaya koymaktadır. Bağışıklık sistemimizi güçlendirerek, taramalar sayesinde rahim ağzı kanserine yol açabilecek lezyonları tespit edebiliyoruz. Erken evre rahim ağzı kanserinde, 2 cm altındaki tümörlerde rahmi koruma şansımız bulunmaktadır. Bu bağlamda, amacımız rahmi korumak ve mümkünse rahmi almaktan kaçınmaktır.” şeklinde konuşmuştur.

“Taramaların Önemi”

Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. İsa Aykut Özdemir, rahim ağzı kanseriyle ilgili olarak, “Virüs bulaşmış hastalarımızın süreçleri genellikle uzun ve yavaş ilerlemektedir. Tanı ve tedavi süreci, düzenli muayene ve kontrollerle ilerlemektedir. Hastalık ilerledikçe tedavi süreci de zorlaşmaktadır. İlk evrelerde hastalık tedavi edilebilirken, ilerleyen evrelerde tedavi daha karmaşık hale gelmektedir. Rahim ağzı kanserinde tarama testlerinin önemi büyüktür. Tarama işlemleri dünya genelinde 21 yaşında başlamaktadır. Rahim ağzı kanserinde CIN1, CIN2 ve CIN3 olarak adlandırılan dereceler bulunmaktadır. CIN3 durumunda bile HPV aşısı olunduğunda süreci yavaşlatmak mümkün olmaktadır. Burada erkeklerin de aşılanmasının önemi büyüktür.” açıklamasında bulunmuştur.

“Teknoloji Geliştikçe Tedavi Başarı Oranları Artıyor”

Işın tedavileri hakkında bilgi veren Radyasyon Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gül Alço, “Tedavi için başvuran hastalarımız arasında iki ana tip bulunmaktadır. Ameliyat şansını kaybetmiş hastalara özellikle radyoterapi uygulamaktayız. Tedavi öncesinde hastamızın oksijen seviyesine dikkat etmekteyiz. Görüntüleme teknolojisi günümüzde oldukça ileri bir seviyeye ulaşmış durumda. Işın tedavileri ile tümöre müdahale edebilmekteyiz. Organları koruyarak sadece hastalığın bulunduğu alana tedavi uygulamak mümkün. Uygulanan tedavi ile rahim ağzındaki tümöre müdahale ederek olumlu sonuçlar alabiliyoruz. Hatta tümörün içine dahi ışın göndererek tedavi başarısını artırmak mümkün hale geliyor. Teknoloji geliştikçe, yeni tedavi yöntemleri devreye girdikçe hastalığın tedavisi daha da etkili hale gelmektedir.” ifadelerini kullanmıştır.

Kaynak: Ensonhaber