İlhanlı Devleti’ne Ait Yazlık Sarayın Keşfi ve Gelecek Kazı Çalışmaları
İlhanlı Devleti’ne ait yazlık sarayın keşfi ve gelecekteki kazı çalışmaları hakkında bilgi edinin. Tarihin derinliklerine yolculuk yaparak, bu önemli yapının sırlarını keşfetmeye hazır olun.
İlhanlı Devleti’ne Ait Yazlık Saray Keşfi
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Türkiyat Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Moğolistan Devlet Üniversitesi bünyesindeki Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü’nde görevli akademisyenlerin, İlhanlı Devleti Hükümdarı Hülagü Han’ın 1260-1265 yılları arasında Çaldıran’da inşa ettiği yazlık sarayla ilgili yürüttüğü yüzey araştırmaları tamamlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle, Türk ve Moğol uzmanlardan oluşan 30 kişilik bir ekip, 2020 yılından bu yana bu alanda kapsamlı çalışmalar gerçekleştirdi.
Çaldıran Ovası’ndaki Hanköy Mahallesi’nde saray ve şehir kalıntılarına rastlayan ekip, özellikle Moğolistan’a özgü figürlü çatı kiremitleri, çeşitli seramik bulgular ve sıkıştırılmış topraktan yapılmış duvar kalıntılarını tespit etti. İlhanlı Devleti Hükümdarı Hülagü Han’a ait yazlık sarayın kalıntıları, Moğolistan Cumhurbaşkanı Khurelsukh Ukhnaa’nın 18 Ocak’ta gerçekleştirdiği Van ziyareti sırasında da incelendi ve bu durum, hem bölgede hem de Moğolistan’da büyük bir heyecan yarattı.
Uzun Süreli Arkeolojik Kazılar Planlanıyor
Türk ve Moğol arkeologlar, bölgede yazlık saray ve şehir kalıntılarına dair yeni buluntular elde etmek amacıyla önümüzdeki haziran ayında arkeolojik kazılara başlamayı planlıyor. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şaban Doğan, Anadolu’da önemli bir keşif yaptıklarını belirterek, bu çalışmaların tarihsel ve kültürel açıdan büyük bir değer taşıdığını ifade etti.
- Hülagü Han’ın Yazlık Sarayı: Kaynaklarda, Hülagü Han’ın Aladağ Bölgesi’nde bir yazlık saray yaptırdığına dair bilgiler mevcut. 2020’de başlayan literatür araştırmaları, 2021’de derinleşti ve 2022’de yüzey araştırmaları yapıldı.
- Önemli Buluntular: Ekip, sadece Orta Asya’ya özgü çatı kiremitlerinin uç kısımlarını buldu. Bu durum, buluntuların coğrafi konumu açısından son derece önemliydi.
- Uzun Süreli Kazılar: 2023’te sondajlı çalışmalar yapılacak ve her yıl yeni yapılar açığa çıkarılacak.
Yapı Teknolojisi ve Yapım Süreci
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Fiziki Coğrafya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Vardar, alanda yapılan 5 sondaj çalışmasında önemli sonuçlar elde ettiklerini dile getirdi. Seçilen alanın zemin yapısının bataklık olması, inşa sürecinde özel tekniklerin kullanılmasını gerektirdi.
- Zemin Hazırlığı: Zeminin sıkılaştırılması ve üzerine sarayın inşa edilmesi için kille sertleştirildi. Kerpiçler, yerinde ezilerek oluşturulan özel bir sistemle inşa edildi.
- Malzeme Analizleri: Element analizleri ve karbon 14 tarihlendirmesi ile yapıların geçmişi hakkında detaylı bilgi edinildi.
İki Ülke Arasında Tarihsel Bir Köprü
Alanda çalışma yürütmekte olan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Türk İslam Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Munkhtulga Rinchinkhorol, keşfin Moğolistan’da büyük bir heyecan yarattığını belirtti. Bu keşif, iki ülke arasındaki tarih ve arkeoloji ilişkilerini daha da güçlendirecek bir köprü işlevi görecek.
Gelecek Çalışmalar ve Hedefler
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Türk İslam Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anıl Yılmaz, kazı çalışmaları ile daha belirgin yapıları ortaya çıkaracaklarını belirtti. Burası, sadece Anadolu’da değil, aynı zamanda İran’da da bulunmayan eşsiz bir alan. Gelecek zaman diliminde, bu alanda geniş kapsamlı kazılar gerçekleştirilecek ve yapıların geçmişi daha iyi anlaşılacaktır.
Bu keşif, hem tarihsel hem de arkeolojik açıdan son derece önemli bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Çalışmaların ilerlemesiyle birlikte bölgedeki tarihi kalıntılar, daha geniş bir kitleye tanıtılacak ve kültürel mirasımızın bir parçası olarak korunacaktır.