DOLAR 32,5732
EURO 34,7825
ALTIN 2.509,19
BIST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Yağmurlu
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cts 19°C
Paz 21°C
Pts 22°C
Sal 22°C

3.Türkistan Kurultayı gerçekleşti

23.10.2018
A+
A-

Kıbrıs Amerikan Üniversitesi (KAÜ) Rektörlüğü’nden yapılan açıklamaya göre KAÜ Uluslararası Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ulvi Keser katıldığı uluslararası bilimsel bir toplantıda Kastamonu’da KKTC’yi temsil etti.
KAÜ’den yapılan açıklamaya göre; Prof. Dr. Ulvi Keser tarafından Uluslararası Türkistanlılar Dayanışma Derneği (TÜRKİSTANDER), TİKA, TÜRKSOY ve Kastamonu Üniversitesi iş birliği ve Kastamonu Üniversitesi ev sahipliğinde 3-5 Ekim 2018 tarihinde düzenlenen 3. Türkistan Kurultayı; Kafkasya ve Türkistan’da 1938 Sovyet Katliamı ve Etkileri / Göç, Sürgün ve Kimlik Uluslararası Kongresi kapsamında Asporça Melis Keser’le birlikte “Kıbrıs’ta Unutulan İnsanlar Üzerine Bir Değerlendirme; Beyaz Ruslar, Çerkesler ve Ahıska Türkleri” başlıklı bilimsel bir çalışma sundu.

Prof. Dr. Keser, “Tarihin her döneminde çatışmalar, savaşlar ve sorunlar adası olmuş Kıbrıs adası aynı zamanda bir sürgün ve göç adasıdır. Çeşitli dönemlerde Namık Kemal gibi vatan şairlerinden Maronitlere, Ermenilere, Levantenlere ve Gurbetler olarak adlandırılan Romanlara da ev sahipliği yapmıştır. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasına göre Maronitler ve Ermeniler azınlık olarak kabul edilmiştir. Öte yandan Kıbrıs adasına çeşitli dönemlerde bugünkü Rusya coğrafyasından kaçıp gelenler de söz konusudur. Örneğin Ahıska Türkleri kendi topraklarından sürgün edildikleri 1944 yılından bu yana dünyanın dört bir yanına dağılmış durumdadırlar. Bu ülkeler arasında kapılarını onlara sonuna kadar açan Türkiye Cumhuriyeti devleti de bulunmaktadır. Pek bilinmemekle birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan Ahıskalı Türkler de söz konusudur ve Türkiye haricinde hiçbir ülkenin tanımadığı bu en son ve en küçük Türk ülkesinde kültürel kimliklerini ayakta tutmaya gayret göstermektedirler” dedi. 

“Ahıska Türkleri dışında adaya gelenler arasında Çerkezler de vardır”

Keser konuşmasının devamında şunları söyledi. Keser, “Ahıska Türkleri dışında adaya gelenler arasında Çerkezler de vardır. Onların Akdeniz’in ortasındaki Kıbrıs’a gelişleri tam anlamıyla bir trajedidir. Eski Sovyetler Birliği’ndeki zulüm ve baskı döneminden kaçmaya çabalayan Çerkezler de İstanbul üzerinden Kıbrıs’a gelmeyi başarmışlardır; ancak adaya gelinceye kadar büyük bir kısmı salgın ve bulaşıcı hastalıklardan hayatını kaybetmiştir. KKTC’nin bir önceki Cumhuriyet Meclisi Başkanı Dr. Sibel Siber de o Çerkez ailelerinden birine mensuptur. 

“Adaya en son gelen Rusya’dan kaçan Beyaz Ruslar”

Keser, “Kıbrıs adasına en son olarak Rusya coğrafyasından gelenlerse 1917 Bolşevik İhtilali sonrasında bu ülkeden kaçan Beyaz Ruslar olmuştur. Adaya geldiklerinde 1916-1920 sürecinde İngiltere’nin Mağusa’da Çanakkale savaş esirleri için inşa ettiği Karakol (Caraolos) Esir Kampı’nda kalan bu Beyaz Ruslar daha sonra Kıbrıs sosyal, ekonomik ve ticari hayatının da önemli bir unsuru haline gelirler. Kastamonu’da sunulan bu çalışma kapsamında adada yaşayan Ermeniler, Maronitler ve Ermeniler gibi çeşitli azınlıklar mercek altına alınmış, azınlık statüsünde olmalarına rağmen özellikle de halen KKTC’de nesillerini devam ettirmekte olan Ahıska Türkleri ve Çerkeslerle birlikte hemen tamamı adadan göç etmiş Beyaz Ruslar üzerinde durulmuştur. Bu çalışmanın tamamlanması aşamasında Türkiye, KKTC ve çeşitli yurtdışı arşivlerle özel arşivlerden de istifade edilecek ve sözlü tarih çalışmaları da gerçekleştirilmiştir.” dedi.
Yapılan çalışmanın yakın dönemde kitap olarak KKTC’de yayımlanacağı ve kamuoyuyla da paylaşılacağı belirtildi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.