DOLAR 32,2181
EURO 34,7486
ALTIN 2.411,86
BIST 10.267,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 22°C
Açık
İstanbul
22°C
Açık
Sal 25°C
Çar 20°C
Per 17°C
Cum 17°C

2030 ve sonrası eğitim nasıl şekillenecek

02.10.2019
A+
A-

34 ülkeden akademisyenlerin ve araştırmacıların katıldığı özellikle tarım, gastronomi, turizm ve eğitim alanlarında iş dünyasının ve ekonomik gelişmelerin tartışıldığı Küresel İşletme ve Ekonomi Konferansı (GLOBE 2019) bu yıl Bahçeşehir Üniversitesi’nde düzenlendi. Konferansa ev sahipliği yapan Bahçeşehir Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz de 2030 ve sonrası eğitim konusunu içeren bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Karadeniz, eğitim alanında çağa ayak uydurmak ve geleceğin eğitim sistemine nasıl hazır olmalıyız sorularını ayrıntılı olarak değerlendirdi.

“Dijital dönüşüm eğitimde de kendini gösteriyor”

Özellikle üniversite düzeyinde 2030 yılında eğitim modellerini konuşan Prof. Dr. Şirin Karadeniz, “Üniversitelerin tüm eğitim formatı yavaş yavaş dönüşecek” diyerek gelecekte eğitim modelinin nasıl olması gerektiğini ve geri kalmamak adına yapılması gerekenlere değindi. Prof. Dr. Karadeniz bu anlamda açıklamalarına şu şekilde başladı;

“Dijital dönüşüm her alanda olduğu gibi tabi ki de eğitimde de kendini gösteriyor. Artık gençler kendilerine sunulan eğitimin içerisinde bunun izdüşümlerini görmek istiyorlar. Artık yeni bir teknolojiler olarak yapay zeka, büyük veri, büyük veri madenciliği ya da blockchain gibi teknolojiler varsa onlar bunu kendi mesleklerine geçmeden önce üniversite eğitimlerinde görmek, anlamak ve deneyimlemek istiyorlar. Ayrıca ortaya çıkan yeni teknolojilerin sadece mühendislik tarafında değil hukuk, tıp ya da işletme alanında nasıl kullanılacağını, ileride mesleklerine nasıl geliştireceğine dair ön bilgileri dersler olarak almak istiyorlar. Bu anlamda da bu tür derslerin tüm eğitim bölümlerindeki programlara eklenmesi gerekiyor. Diğer bir konu ise daha esnek bir dünya. Elimizde artık mobil telefonlar var ve 5G’nin gelmesi ile beraber her tür içeriğe çok daha hızlı ulaşabileceğiz. O zaman demek ki belirli bir kampüsün, sınıfın içine gençlerimizi toparlamak yerine onlara çok daha esnek bir alanda her zaman her yerde öğrenmelerine rahatlıkla sağlayabileceğimiz tasarımları hayata geçirmemiz gerekiyor.”

“Gençler ileride tek bir meslekle yetinmeyecek”

Ayrıca gençlerin artık üniversite bittiğinde sadece tek bir meslekle yetinmeyeceklerini bu anlamda aldıkları eğitiminin de ona göre şekillenmesi gerektiğini söyleyen Karadeniz, açıklamalarına şu şekilde devam etti;
“Bunun dışında 2030 dediğimizde özellikle BM’nin belirlediği 2030 hedefleri var. Bunlar 17 tane çok önemli hedefler. Örneğin, açlığa ve yoksulluğa son vermek, nitelikli eğitim ve sağlıklı yaşam gibi. Yani dünyadaki tüm ülkelerin karşılaştığı komplex problemler bunlar ve bu problemler tek bir disiplin ve tek bir ülkedeki tek bir araştırmacı tarafından çözümlenemiyor. O yüzden farklı disiplindeki insanlar bir araya gelip birlikte bu problemi çözmeleri gerekiyor. Bu anlamda artık 2030 yılında üniversitelerin çok daha interdisipliner olacağını, bölümlerin kendi alanları dışındaki diğer alanlarla özellikle diğer ülkelerdeki üniversitelerden de dersler alarak ya da oradaki arkadaşları ile bir araya gelip proje çalışmaları yaparak bu tür komplex problemleri çözmek üzere evrileceğini düşünüyorum. Çünkü artık gençlerimiz aldığı mesleği hayatı boyunca yapmayacaklar. Ayrıca gençler artık bundan sonra en az üç ya da beş meslek yapacak. O zaman demek ki biz gençlerimize hangi eğitimi ya da hangi çapraz becerileri vermeliyiz ki, onlar meslekler ve işler arasında uzun yaşamları boyunca ilerleyebilsin. Teknolojinin ve programların değişmesinin ya da gerekli becerilerin gelişmesi dışında artık her öğrencinin bireysel olarak destek alabileceği kalabalık amfilerde kaybolmayacağı, öğrencinin yapay zeka destekli modüllerle desteklenip bireysel öğrenmesinin destekleneceği modellere doğru geçiş yapıyor olacağız. Üniversitelerin kendi içlerine, kabuklarına, fiziksel mekanlarına kapalı olarak 2030 yılına varma ihtimalleri yok.”

“Eğitim turizminin arttırılması gerekiyor”

Konferansa katılanlar arasındaki Prof. Dr. Patrick J. Moreo de Türkiye’nin eğitim sisteminin dışarıdan nasıl değerlendirildiği hakkında konuştu. Aynı zamanda eğitim turizmine de değinen Patrick J. Moreo “Bugüne kadar birçok Türk öğrencim oldu ve bu anlamda gözlemlediğim kadarıyla Türkiye’de ki eğitim turizmi çok iyi yerlerde ve daha da iyi olacağını düşünüyorum. Şunu söylemeliyim ki dünyada turizm eğitimi, üniversiteler arasında en önemli olması gereken konulardan bir tanesi. Türkiye’de gördüğüm kadarıyla turizm eğitimi üniversitelerin içinde önemli bir yere sahip. Maalesef dünyanın her yerinde bu böyle değil. Eğitim turizmi için tabi ki de oluşması gereken şartlar var. Bunlardan en önemlisi de kaynak yani eğitim ücreti. Bunların altından kalkmanın değişik yolları var. Çoğu öğrenci Bunu hayırsever bir iş insanının yaptığı yardımla sağlamakta. Bunun gibi şeylere çok ihtiyacımız var ki bu kaynakları oluşturabilelim” ifadelerini kullandı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.