DOLAR 36,1049
EURO 37,5355
ALTIN 3.362,03
BIST 9.779,57
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 8°C
Az Bulutlu
İstanbul
8°C
Az Bulutlu
Per 11°C
Cum 13°C
Cts 10°C
Paz 7°C

Emmy’ye giden yolda dört doğru adım

29.11.2017
A+
A-

1) Antikahramanların gücü

Akademi üyeleri önlerine gelen projeleri yalnızca karizmatik jönlerin cazibesi üzerinden okumaz. Bir öyküyü derinleştiren her zaman sağlam kötü karakterlerdir. Size suçluluk duyduran, bir yandan saçınızı başınızı yoldurup bir yandan saygı uyandıran, hem anladığınız hem nefret ettiğiniz antikahramanlar ‘Romantik Kemal’lerden üstün gelir. ‘Kara Sevda’ da televizyon tarihimizin en esaslı kötülerinden birine, Emir Kozcuoğlu’na sahipti. Kaan Urgancıoğlu her hücresiyle manyaklık kuşanmış, efsanevi bir psikopata hayat verdi. Zaman zaman dizinin tüm çatışmasını, tüm düğümlerini üstlenen Emir, ödüle giden yolu intikam taşlarıyla döşedi.

2) Büyülü sinematografi

Dizi, pembe dizi kategorisinde ödül aldı. Ama biz iki sezon boyunca, bu türe özgü kötü stüdyo ışıklarını, cansız planları, cam gibi derinliği hiç görmedik. Hilal Saral; Kemal ve Nihan arasında, rüyayla kâbus arası gidip gelen aşkı kalbinden yakalayan bir dünya yarattı. Nihan’ın küçük bir kız çocuğu gibi umudunu sakladığı saf bahçeye, Kemal’in tırnaklarıyla Nihan’ın adını kazıdığı yaralı duvarlara, müthiş İstanbul manzaralarına, Ağva’da bir sığınağa, Emir’in içindeki hayatı emdiği gri odalara incelikle hayat verdi. ‘Kara Sevda’nın ışık, kamera, kurgu alanındaki özeni ödülün önünü açtı.

3) Tiryakilik yaratan anlatı

Akademi üyeleri, her biri 2.5 saatten 74 bölümü elbette izlemedi. Ama birkaç bölümle
bile bu dizinin müptelalık yaratacağı anlaşılır. Dizi iki uzun sezon boyunca, hiçbir an temposunu yitirmedi. Seyirciyi hep diken üstünde tutmayı başardı. Kemal ve Nihan’ın kavuşma ihtimaliyle aylarca tahrik edip hepimizi çileden çıkardı. Yine de öykü kendini tekrar etmeden, her trajik olayda yeni bir ‘Yok artık!’ efektiyle klişelerin kıyısından dönmeyi başardı.

Emmy’ye giden yolda dört doğru adım

4) Müthiş oyunculuk

Başrolde Burak Özçivit ve Neslihan Atagül, ekranın en unutulmaz çiftlerinden biri oldular elbette ama dizinin başarısının sırrı büyük ölçüde muhteşem yan rollerinde saklı. Zerrin Tekindor’un Leyla’sı erkeklerin, holdinglerin, hırsların, entrikaların içinde hâlâ hayat olduğunu hatırlatan kadın kadıncık bir çiçek, ikinci sezonda ona eşlik eden Kerem Alışık nefis bir talihsiz romantik… Ve en parlak alkış da Hazal Filiz Küçükköse’nin başlıbaşına ayrı bir hikâye olmayı hak eden Zeynep’ine.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.