Türkiye’nin DMP Çalışmaları ve Doğu Akdeniz’deki Kıta Sahanlığı İddiaları: Uluslararası Hukuk Perspektifi
Türkiye’nin DMP çalışmaları ve Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı iddialarını uluslararası hukuk perspektifiyle ele alan kapsamlı analiz.
Keçeli, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya hesabında AB DMP Platformu’nda bulunan Yunan Deniz Mekansal Planlama Haritası’na ilişkin paylaşımını paylaşırken, Türkiye’nin BM organlarının tavsiyeleri doğrultusunda yürütülen DMP çalışmalarıyla yakın temas halinde olduğunu ifade etti. Ayrıca, 16 Nisan’da ulusal DMP’sinin ilan edildiğini ve 12 Haziran’da UNESCO Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu’na bildirdiğini hatırlattı.
Avrupa Komisyonu DMP Platformu’nda görülen güncellemenin, yetkili Yunan makamlarına atıfla yapılmış olduğu kaydedildi. Türkiye, Doğu Akdeniz’de ve Ege Denizi’nde Yunanistan’ın deniz yetki alanlarını ihlal eden bu haritanın güncellenmesini dikkatle izlediğini belirtti. Uluslararası deniz hukuku temel ilkelerini yok saymaya devam eden Yunanistan’ın münhasır ekonomik bölgesini (MEB) DMP aracılığıyla AB üzerinden meşrulaştırmaya çalıştığına dikkat çekildi; Türkiye bu gayrihukuki girişimi reddettiğini vurguladı.

Keçeli, 18 Mart 2020’de Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığına ilişkin hukuki pozisyonunu BM’ye bütüncül olarak bildirdiğini hatırlattı. Bu çerçevede, DMP haritasında yer alan Doğu Akdeniz’deki sözde MEB’in Türk kıta sahanlığı içinde kaldığını ifade etti. Yunanistan’ın MEB tasavvurlarını ve komşularıyla sınırlandırılmayan kıta sahanlığını DMP haritasına dönüştürerek meşrulaştırma çabalarının sonuçsuz kalacağı ve uluslararası hukuka aykırı tek taraflı adımlar olduğu değerlendirildi.