Sındırgı Fay Zonu ve Deprem Aktivitesi: Enerji Transferi ve Gelecek Olası Etkiler

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Sındırgı ve çevresindeki faylar üzerinde yürüttükleri incelemelerde stresin nasıl toplandığını ve hangi faylara yönlendirileceğini belirlemeye çalıştıklarını ifade etti. AFAD Başkanlığı Deprem Bilim Kurulu Üyesi olan Sözbilir, Sındırgı’da ağustos ayından bu yana farklı büyüklükte 18 binden fazla depremin kaydedildiğini aktardı. Bölgede birden çok fayın etkileşim halinde olduğuna dikkat çekti.

27 Ekim’de 6,1 büyüklüğündeki ana sarsıntının ardından özellikle Emendere Fay Zonu’nu tespit ettiklerini belirten Sözbilir, bu fayın jeotermal sistemi kontrol eden bir yapı olduğunu ve depremde tetiklendiğini ifade etti. Birden çok fayın birbirini tetiklemesi nedeniyle bölgede hızlı bir deprem aktivitesi yaşandığını söyledi. Ayrıca «ölü fay» olarak sınıflandırılan fayların da bu depremde çeşitli ölçeklerde aktif olduğunu kaydetti. Son günlerde Sındırgı Fayı’nda da deprem aktivitesinin başladığını belirten Sözbilir, en son 4,9 büyüklüğündeki depremin bu faya atfedilebileceğini söyledi. Tüm faylar birlikte hareket ettiği için sarsıntı bölgesinde hissedilirlik artıyor ve aktivitenin bir süre daha devam edebileceğini vurguladı.

Prof. Dr. Sözbilir, AFAD’ın bölgede gerekli tüm önlemleri aldığını ve Sındırgı’nın afet bölgesi ilan edildiğini aktardı. Normal şartlarda bölgede deprem etkisinin ve şiddetinin zamanla azalması bekleniyorsa da yeni bir ana şok olasılığının da bulunduğunu belirtti. Böyle bir durumda güneydoğuya doğru kırılmaların devam edeceğini ve artçıların daha uzun süreceğini ifade etti. Eğer ana şok yaşanmazsa mevcut alt aktivitenin zamanla zayıflayabileceğini, ancak 6 veya üstü bir ana şok meydana gelirse enerji transferinin hangi fay üzerinden gerçekleşeceğini yeniden analiz etmek gerektiğini söyledi.

Çalışmalar devam ederken bölgede 11 bilim insanı, fay hatları üzerindeki stres transferini ve enerji akışını anlamaya yönelik analizler yapıyor. Depremlerin hangi fayın tetiklenmesine yol açabileceğini belirlemek için enerji transfer yönlerini ve paylaşımlarını ölçmeye odaklandıklarını kaydetti. Bu süreç, stresin hangi faylarda toplandığını ve hangi fay yönüne doğru aktığını netleştirecek sonuçlar üretmeyi hedefliyor.

Sözbilir, mevcut çalışmaların kısa sürede tamamlanıp kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi.