Türkiye’de Enflasyon Raporu: Yaşam Maliyetleri ve Ücret Politikaları Üzerindeki Baskılar
Türkiye’de enflasyon, yaşam maliyetleri ve ücret politikaları üzerindeki baskıları analiz eden güncel bir rapor.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, dünya genelinde enflasyon karşılaştırması yaparak Türkiye’nin konumunu değerlendirdi. Farklı ülkeler arasında yalnızca Venezuela, Güney Sudan, İran ve Burundi’nin Türkiye’den daha yüksek enflasyon yaşadığına dikkat çekildi. Ayrıca, Avrupa’ya kıyasla Türkiye’nin en yüksek enflasyon oranlarına sahip olduğu ve Ukrayna ile arasındaki farkın 21 puana ulaştığına vurgu yapıldı. Açlık sınırı Ekim 2025 itibarıyla 30 bin 61 lira, yalnızca yoksulluk sınırı ise 92 bin 238 lira olarak ifade edildi; bu veriler, emekçilerin ve emeklilerin yaşam koşullarının giderek ağırlaştığını gösteriyor.
Yazılı açıklamada, gerçekleşmeyen hedef ve tahminlerin özellikle düşük gelirli çalışanlar ile emekliler üzerinde ek yük oluşturduğu belirtiliyor. TÜİK verilerine göre yıllık enflasyon %32,87 ile dünya arenasında üst sıralarda yer alırken, ENAG verileri ise yıllık bazda %60 gibi yüksek bir rakamı işaret ediyor. Merkez Bankası ile iktidarın belirlediği hedeflerse yıl başında açıklananlar ile büyük farklar gösteriyor. Yılın ilk 10 ayında enflasyon TÜİK verilerine göre %28,63’e ulaştı ve önümüzdeki aylarda aylık yaklaşık %2,5 civarında bir enflasyon yaşanması durumunda yıl sonu tahmini %35’e doğru ilerliyor.
Avrupa’nın en yüksek enflasyonuna sahip ülke konumunun sarsıcı bir gerçek olduğuna işaret eden konsey, işçi ve Bağ-Kur emeklilerinin enflasyon farkını karşılamaya çalıştığını; mevcut durumda ek zamlar alındığını belirtiyor. Memur ve memur emeklileri için ise toplu sözleşmeden doğan zamların, genel enflasyon karşısında eridiği ifade ediliyor. 2026 başında yapılacak toplu sözleşme zamlarının, EKİM ayının enflasyon farkını da kapsayacak şekilde en az %16,55 olması gerektiği vurgulanıyor.
Asgari ücretin alım gücüyle ilgili değerlendirmeler de olumsuz yönde. Geçen yıl elde edilen %30’luk zam, 2024 yılında yüksek enflasyon karşısında yetersiz kaldı. Temmuz 2025 itibarıyla asgari ücrette yapılan artışların olmaması, 10 ayda 6 bin 330 liralık bir erimeye yol açtı ve mevcut seviyeler geçen yıl Aralık’taki rakamın altında seyrediyor. Ayrıca en düşük emekli aylığının da Temmuz-Ekim dönemi arasında yaklaşık 1.730 lira değer kaybettiği kayda geçiriliyor.
Gıda fiyatları, enflasyonun temel sürükleyici unsuru olarak öne çıkıyor; özellikle Ekim ayında gıda fiyatlarındaki artış, aylık enflasyonun üçte birini oluşturdu. Açık bir şekilde enflasyon kaynağı olarak görülen gıda maliyetlerindeki baskı, genel yaşam maliyetlerini artırıyor.
Toparlanması gereken bir diğer nokta, gerçek enflasyonla uyumlu ücret politikası ihtiyacı. Hükümetin ve ilgili yetkililerin bu yönde adımlar atması gerektiği üzerinde duruluyor. Emekçiler ve emekliler için acil telafiye, yaşam standartlarının korunmasına ve enflasyonla uyumlu ücret politikalarının uygulanmasına çağrı yapılıyor. Artık beklemek için zaman olmadığını belirten konfederasyon, yüksek enflasyon karşısında gelir kayıplarının derhal giderilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Kaynak: ANKA / Güncel Kaynak: Haberler.com