Güvenlik, Vefa ve Göç Politikaları: Yerlikaya’nın Kilis Sohbeti

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kilis İl Başkanlığı boyunca yapılan bir buluşmada, vefa kavramını yalnızca siyaset üslubu olarak görmekten öte, bir iman ahlakı olarak değerlendirdiklerini dile getirdi. Bu toprakların dayanıklılığını oluşturan unsurların kardeşlik olduğuna vurgu yapan Yerlikaya, Türk’ün ve Kürt’ün aynı sofrada buluştuğu büyük bir millet olduğumuzu ifade etti. Kararlı duruşumuzla terörün taşeronluğunu kullananların olduğunu belirten Bakan, geçmişteki tehditlere karşı kazanılan sonuçlara işaret etti ve artık Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda ilerlediklerini söyledi.

Güvenlik ve huzurun kalkınmanın omurgası olduğuna dikkat çeken Yerlikaya, Türkiye Yüzyılı vizyonunun en sağlam dayanağını bu iki unsur olarak gördüğünü belirtti. İçişleri Bakanlığı olarak ülkenin huzuru için çalıştıklarını vurguladı; sınırda nöbet, sokakta devriye ve siber dünyada 7/24 iz sürme gibi çabaların sürdüğünü belirtti. Çalışmaların amacı olarak suçun peşinde olmak, suçluların ensesinde olmak ve vatandaşın yanında olmak ifadelerini kullandı.

Direksiyon başına geçen herkes daha sorumlu davranacak başlığıyla sunulan bölümde, Yerlikaya trafikteki güvenlik önlemlerine değindi. 2024 yılında trafik kazalarında 6 bin 351 vatandaşın yaşamını yitirdiğini, birçok ailenin bu süreçte etkilendiğini hatırlattı. Yeni trafik kanunu için AK Parti Grubu tarafından hazırlanan teklife işaret eden Bakan, Meclis’in onayıyla herkesin daha dikkatli davranacağını ve kırmızı ışık, hız sınırı gibi kurallara uyumun artırılacağını vurguladı.

Hedefimiz sıfır acı başlığı altında verilen mesajda, son altı yılda trafik ihtarlarının ciddiye alınması gerektiği ve bu konudaki çabaların yükseltildiği ifade edildi. Yerlikaya, 6 bin 351 vatandaşın ölümüne yol açan kazaların önüne geçmek için denetim ve caydırıcılığın gerekliliğini anlattı. Onların her biri için gerekli adımlar atılırken, amacı ceza yazmak değil, sıfır kaza, sıfır can kaybı hedefine ulaşmaktır. Polis, jandarma ve Sahil Güvenlik birimlerinin ülkenin dört bir yanında vardiyalı şekilde görev başında olduğu belirtildi.

Suriye’ye geri dönüşler ve göç politikaları başlığıyla sürdürülen bölümde, göç konusunun uluslararası gündemin merkezinde olduğuna değinildi. Kilisli kardeşlerin deneyimleri üzerinden düzensiz göçün ne anlama geldiğinin anlaşıldığı, Türkiye’nin vicdan ve merhametle hareket ettiği, hukuka dayalı bir yaklaşım benimsediği belirtildi. Esed rejimi karşısında mazlumların yanında durulduğu ve Gazze’de olduğu gibi haklının yanında olunmasının sürdüğü ifade edildi. 8 Aralık’a değin süren süreçte gönüllü geri dönüşlerin 550 bine ulaştığı, 2016’dan bugüne ise yaklaşık 1 milyon 290 bin Suriyeli’nin gönüllü ve güvenli dönüşünün gerçekleştiği kaydedildi.