Ordu’nun Emekli Jeofizik Mühendisi Orhan Yiğit’in Taş Takılarla Yeniden Doğuşu

Emekli olduktan sonra boşluğa düşen Ordu’nun Ünye ilçesiyle özdeşleşmiş olan Orhan Yiğit, doğadan ve deniz kıyısından topladığı taşları farklı takı tasarımlarına dönüştürüyor. Uzun yıllar Jeofizik Mühendisliği yapmanın getirdiği disiplinle, taşlarla çalışmanın kendine özgü bir terapi haline geldiğini belirten Yiğit, emeklilik döneminde de yaratıcı bir uğraş bulmanın önemini vurguluyor. Günlerini taşları yerlere serpiştirilmiş bir atölyede geçiren Yiğit, topladığı kumlar ve doğal taşlar üzerinde yükselen benzersiz tasarımlarını tamamlayıp müşterilerine sunuyor.

“Her bir tasarım benim için yeni bir hikâye taşıyor.” diyen Yiğit, çoğu kez agat taşı ve manyetik kumları kullanarak çalışıyor. Bu malzemeler dışında farklı doğal taşları da bakır ve sedef gibi materyallerle bir araya getirerek özgün parçalar yaratıyor. Ürettikleri tamamen el yapımı olan bu takılar için aynı tasarımın bir kopyası yok diyebiliriz; her biri kendine özgü ve özel nitelikler taşıyor.

Yiğit, doğal kaynakların bulunduğu bölgenin zenginliğini kullanıyor ve üretimini çeşitli taşlar üzerinde sürdürüyor. Denize ve ırmak kenarlarına dair topladığı taşları işleyerek takı tasarımlarına dönüştüren mavi-yeşil tonlardaki bu çalışmayı, adeta bir terapi süreci olarak görüyor. Atölye kurmanın verdiği bağımsızlık ve üretimin keyfi, onun için emekliliğin yeni bir başlangıç olduğunu kanıtlar nitelikte.

Bu özel tasarımların her birinin arkasında emek, sabır ve doğadan ilham alan bir hikâye bulunuyor. Orhan Yiğit, yaptığı işin tekerrürden ibaret olmadığını vurguluyor ve “Bir tasarımın benzerini yapmak istersem de son haliyle aynı olmaz” diye ekliyor.