Kovid-19 Yeniden Yükseliş: Maske ve Havalandırmanın Önemi ve Omicron Alt Tipleri

Grip benzeri şikâyetlerle gelen vakaların çoğunda Kovid-19 tespit ediliyor ve dünya ile Türkiye’de vaka artışı sürüyor. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, ağır vakaların yeniden görülmeye başladığını belirterek, maske ve mesafenin sadece bulaşmayı değil hastalığın ağır seyrini de engellediğini vurguluyor. Benzer şekilde Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, Omicron varyantlarının dünya genelinde hızla yayıldığını ve yüksek ateş, halsizlik, boğaz ağrısı ve tat-koku kaybı gibi belirtilerin bu varyantlarda da görüldüğünü aktarıyor.

Uzmanlar, özellikle ileri yaşlar, çocuklar ve bağışıklığı baskılanmış bireylerin daha büyük risk altında olduğuna dikkat çekiyor. KOVİD BİTMEDİ, YENİDEN ALEVLENME SÜRECİ ifadesiyle her şeyin yeniden alevlenebileceğini hatırlatan Prof. Dr. Akkoyunlu, son bir ay içinde poliklinikte vakaların arttığını ve grip benzeri vakaların büyük bölümünün Kovid olarak değerlendirildiğini belirtiyor. Bazı vakaların hafif seyreddiğini, bazı vakaların ise yoğun bakıma kadar uzanabildiğini kaydederken, virüs varyantlarının ağır tabloyla ilişkisi olduğunu ve maruziyet miktarının da önemli bir etken olduğuna işaret ediyor. Ortam havalandırmasının da bu bağlamda değerli olduğuna vurgu yapıyor; yaşlılık, ek hastalıklar (şeker hastalığı, tansiyon, organ yetmezlikleri veya kanser gibi) ve bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılan hastalarda durumun daha ağır seyredebileceğini ifade ediyor.

OMİCRON VARYANTININ ALT TİPLERİ YAYGINLAŞIYOR başlığı altında Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, Stratus ve Nimbus adı verilen omicron alt tiplerinin giderek yaygınlaştığını paylaşıyor. Mayıs ayı verilerine dayanarak, bu alt tiplerin yeniden dünya çapında önemli rol oynamaya başladığını söyleyen Diktaş, semptomların diğer Kovid vakalarından büyük fark göstermediğini belirtiyor. Sıklıkla ateş, yorgunluk ve boğaz ağrısının ön planda olduğunu, bazı vakalarda ishal ile tat-koku kaybı gibi nörolojik belirtilerin de görülebileceğini belirtiyor. Bu süreçte kişisel hijyen ve önlemlerin önemli olduğuna dikkat çekiyor; özellikle çocuklar okula dönmeden önce semptom göstermesi halinde izolasyon ve uygun tedavi süreçlerinin başlatılmasının kritik olduğuna vurgu yapıyor. Risk grupları arasında ileri yaşlar ve çocuklar ile bağışıklığı baskılanmış kişiler öne çıkıyor; bu nedenle dikkatli davranılması gerektiğini vurguluyor.