Şu anda kalmanın gücü: Anı yakalamanın ve dijital kıyaslardan sıyrılmanın yolları
Şu anda kalmanın gücü: Anı yakalamak, dijital kıyaslardan sıyrılmak ve huzurlu bir farkındalıkla şimdiye odaklanın.
Bir gün Instagram’da gezinirken karşımda beliren bir videodan aklımdan çıkmayan bir anı kaldı. Ekranda yazıyordu: “On yıl sonraki halin, bu anın tadını biraz daha fazla çıkarman için sana yalvarıyor.” Bu söz, çoğumuzun karşılaştığı bir zorluk olan anı yaşamanın önemine vurgu yapıyordu. Farkındalık—veya mindfulness—kullanıcılara o anda düşüncelerine, duygularına ve çevrelerine dikkat kesilmelerini öğütleyen bir yaklaşım olarak karşımıza çıkıyor. Hayat hızlandıkça, uzmanlar farkındalığın bir lüks değil, ruh sağlığını korumanın temel gerekliliği olduğuna işaret ediyorlar.
Zeina, Ürdün’ün Amman kentinde yaşayan 37 yaşında bir spor eğitmeni olarak geçmişte görünüşüne ve kilosuna odaklanmaktan sıkıldığını söylüyor: “Yıllarımı daha iyi biri olmaya çalışarak geçirdim; ama aslında iyi olduğumu unuttum.” Şimdiyse eski fotoğraflara bakınca kendine uyguladığı acımasızlığı fark ediyor. Raed ise bilgisayar mühendisi olarak çalışırken kaybettiği işinin onun bakış açısını değiştirdiğini anlatıyor: “İşimi değiştirmeyi isterdim, şimdi ise o günleri ve hatta sabahki trafik sıkışıklığını özlüyorum.” Ailesinin geçimini sağlayan Ahmed ise çocuklarının ergenliğe girmesiyle birlikte evdeki kaosun aslında hayatının en güzel yanları olduğunu anlıyor: “Şimdi o günleri, seslerini ve rastgele sohbetlerini daha çok özlüyorum.”
Neden içinde bulunduğumuz anı görmezden geliyoruz? Bu üç kişinin deneyimleri, zaman geçtikçe anların değerini fark etmenin ne kadar yaygın bir durum olduğunu gösteriyor. Psikolog Dr. Nawaf Al-Rifai’nin açıklamasına göre, insanlar zihinsel yolculuk eğilimini sürdürdüklerinde uyanık kaldıkları anların büyük bir kısmını geçmişe ya da geleceğe dair düşünceler arasında geçirirler. Bu durum varsayılan ağı olarak bilinen beyin ağıyla bağ kurar; ancak bazı kişiler için bu, dikkat dağınıklığına dönüştürülebilir.
Farkındalık nereden geliyor? Farkındalık pratiğinin kökleri Budist meditasyon tekniklerine dayanır. 1960’lar civarında bilim insanları bu yöntemin ağrı ve ruh sağlığı üzerindeki faydalarını incelemeye başladı. Jon Kabat-Zinn, Massachusetts Üniversitesi Tıp Merkezi’nde 1979’da Mindfulness-Based Stress Reduction (MBSR) programını kurarak sekiz haftalık bir süreçte kronik ağrı ve benzeri durumlarda farkındalığın etkilerini gözlemledi. Bu çalışmalar ve sonuçlar tıp camiasında farkındalığın giderek daha geniş kabul görmesini sağladı. Günümüzde NHS gibi klinik ortamlarda da kullanılan bir terapiye dönüşmüştür.
Görünmez bir kıyas yarışında mı kalıyoruz? Sosyal medya, beden görünümleri ve lüks tatiller gibi gerçekçi olmayan imajları hızla dayatıyor. Algoritmalar, kullanıcıları kusursuz hayatların etkileyici kısımlarıyla karşı karşıya bırakıyor. Al-Ramahi, bu durumun bilinçaltımızı yeniden programladığını ve çoğumuzun “kusursuz bir yaşam” fikrine kapıldığını söylüyor. Bu, yukarıya doğru bir sosyal karşılaştırma olarak beyin bölgelerini etkiliyor ve kendimizi yetersiz hissetmemize yol açıyor.
Bu nedenle, klinik psikologlar, telefon bildirimlerini bırakmaktan veya karşılaştırma dürtüsünü tamamen yok etmektense, bu eğilimi fark edip gözlemlemeye odaklanmayı öneriyorlar. Söz konusu süreç, zihinle savaşmak yerine onun yönlendirilmesini amaçlar. Dijital ekosisteminizle ilgili basit adımlar somut sonuçlar doğurabilir: kimi hesapları takip ettiğinizi ve size gerçekten ne kattıklarını gözden geçirin.
Neler yapabiliriz? Al-Rifai’nin önerileriyle başlamak kolay: en küçük görevden başlayın ve anlık bir deneyimle odaklanmayı deneyin. Örneğin bir fincan kahveyi beş dakika boyunca için, sıcılığını hissedin, tadını ve kokusunu sadece deneyimleyin; düşünceleri sınırı yokmuş gibi izlemeden, hareketi gözlemleyin. Buna “tek görev odaklanması” diyoruz. Başka bir yöntem de “beş duyu oyunu”: dikkatizi duyusal alanınıza taşıyarak beyin bölgesini merkeze alın. Bu yaklaşımla beyin, kaygıdan duyusal deneyime yönlendirilir. Unutmayın: sinir sisteminiz çalışmak ve dinlenmek için tasarlanmıştır. Siz bir insansınız ve bu süreçte fayda sağlayacak olan, zihinle uyumlu bir yaklaşımı benimsemektir.
Kaynak: Haberler.com