Bakır Ustaları Recep ve Salman Hançerkıran: Yarım Asrı Aşan Gelenek ve Zorluklar
Bakır ustaları Recep ve Salman Hançerkıran’ın yarım asırlık geleneği, zorluklar ve ustalıkla günümüze taşıdığı ilham verici hikaye.
Gaziantep’in tanınmış bakırcı ustalarından Recep Hançerkıran, 65 yaşında olmasına rağmen genç kuşaklara ilham veren bir yaşam öyküsüne sahip. 1976 yılında çıraklıkla başlayan yolculuğu, el emeğinin inceliklerini öğrenmesiyle ilerledi ve bakır işçiliğini sürdürmek için yıllar boyunca atölyesini hiç terk etmedi.
Onlarca yıl boyunca çıraklık, işçilik ve kalfalık aşamalarını geçiren Recep ile kardeşi Salman Hançerkıran, çocukluğundan itibaren öğrendikleri mirası yaşatma gayesiyle çalışmaya devam ediyor. Kardeşler, mesleğin devamı için mücadele vermeye devam ederken, atölyede geçirdikleri yarım asrı geride bırakmanın gururunu taşıyorlar.
SEKTÖRDE ÇALIŞACAK İŞÇİ BULAMAMAK sorununu sık sık dile getiren ikili, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte genç nesillerin bakırcılığı öğrenmek istemediğini belirtiyor. Bu nedenle mesleği gençlere aktarma arzusunu sürdürseler de, sektörde eleman bulmanın giderek zorlaştığını ifade ediyorlar. Uzun yıllardır aynı atölyede çalışan Recep ve Salman, bakır üretimini sürdürmek adına çalışmalarını aralıksız sürdürüyorlar.
BU İŞİ SEVDİĞİM İÇİN DAHA GÜZEL ÜRENLER YAPMAYA BAŞLADIM diyen Recep Hançerkıran, “Bakırcı ustası İmam ustam vardı; onun yanında mesleğe başladım. İşi İmam ustadan öğrendim. Kendimi geliştirerek ilerledim. Bu işi sevdiğim için daha kaliteli ürünler ortaya koymaya başladım. Sonrasında kardeşimi yetiştirdim.” ifadelerini paylaşıyor. Kardeşiyle olan uyumunun mesleklerinde verimli sonuçlar doğurduğunu belirten Recep, “Kardeşim de eksikliğimi hissettirmeyen bir usta oldu. Kardeşler olarak hep birinci sınıf ürünler yaptık; zevk alarak çalışıyoruz. Ancak maalesef bizi destekleyen kurumlar az” diyor ve mesleğin yaşatılması için daha çok sahiplenilmesini istiyorlar.
“40 YILDIR BU MESLEĞİ YAPIYORUM” diyen Salman Hançerkıran ise, “1985’te ilkokulu bitirdikten sonra bu işe başladım. İki yıllık çıraklık eğitiminin ardından ağabeyimin yanında öğrendim ve kalfa oldum. 40 yıldır bu mesleği sürdürüyorum. Bakırcılar ve Sedefçiler Odası’nda usta öğretici olarak da çalışıyorum. Ağabeyimle birlikte mesleğimizi çok seviyoruz ve el emeğinin kalıcı olması için mücadele etmek gerekiyor.” diye konuştu.