DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

Topuk Kanı Testi Tartışması: Murat ve Elif Kınış Ailesinin İkincil Çocuğunda Sağlık Tedbiriyle Yaşanan Dava

Topuk Kanı Testi tartışması: Murat ve Elif Kınış ailesinin ikincil çocuğunda sağlık tedbiriyle yaşanan dava üzerine kapsamlı bilgiler.

28.08.2025
A+
A-

Mersin’de Murat ve Elif Kınış çiftinin 17 Temmuz’da dünyaya gelen oğulları Ömer için sağlık müdürlüğü ile aile arasında bir topuk kanı testi krizi yaşandı. Aile, önceki çocuklarında bu testi başlatan süreç nedeniyle yaşadıkları ağır travmayı hatırlatarak, bu kez yeni doğan bebeklerine testi yaptırmak istemedi. Ancak yapılan başvuruya istinaden çıkarılan mahkeme kararı, küçük Ömer için sağlık tedbiri uygulanmasını zorunlu kıldı.

Topuk Kanı Testi Tartışması: Murat ve Elif Kınış Ailesinin İkincil Çocuğunda Sağlık Tedbiriyle Yaşanan Dava

İlk bebeklerinde konulan yanlış teşhisler ve buna bağlı ağır tedaviler nedeniyle kızlarını kaybettiklerini söyleyen çift, bu nedenle ikinci çocuklarında aynı riske girmek istemediklerini belirtti. Baba Murat Kınış, “Biz bu sağlık tedbiri uygulanmasına itiraz ettik, gerekli sebepleri yazdık, ilettik. Ama mahkeme tarafından reddedilmiş” ifadesini kullandı.

“DAHA ÖNCE DOĞAN KIZ ÇOCUĞUMZDAN TOPUK KANI VERMİŞTİK” Peki yaşanan olayların ayrıntısında, 2018 yılında yaşanan süreçten elde edilen sonuçlar öne çıktı. Baba Kınış, kız çocuklarının doğumundan sonra toplu olarak fenilketonüri ve tirozinemi gibi genetik hastalıklar şüphesiyle değerlendirme yapıldığını, ardından ayrı testler sonucu farklı tanıların konulduğunu anlattı. Çocuk hastaneye yatırıldıktan sonra 16 gün boyunca yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybettiğini ifade eden baba, bu süreçte yapılan testlerin hatalı olduğu savunmasını sürdürdü.

“MAHKEME KARARININ İPTALİNİ İSTİYORUZ” Olaylar sonrasında otopsi sonuçlarının hastalık tespitlerini doğrulamadığını öne süren aile, adımlarıyla ilgili olarak otopsinin ardından topuk kanı testlerini reddetme kararı aldı. Avukatları aracılığıyla, mahkemenin tedbir kararını aileye bilgilendirmeden ve duruşma açılmadan aldığına dikkat çekti ve kararın iptali için başvurduklarını bildirdi: “Mersin İl Sağlık Müdürlüğü, Çocuk Koruma Kanunu uyarınca talep ettiği tedbir kararını, dosya üzerinden verdi. Müvekkil ise bu kararı kendisine tebligat geldiğinde öğrendi.”

“TESTLERE GÜVENSİZLİK DUYDUĞUNU İFADE ETTİK” Avukat Muhammed Said Altuntaş, dilekçesinde müvekkillerinin önceki çocuğundan yapılan topuk kanı testinin ardından yaşanan sağlık müdahalelerinin ağır sonuçlar doğurduğunu vurguladı. Ayrıca “ÇKK kapsamında tedbir kararlarının, ihmal veya istismar gibi durumları koruma amacıyla öngörüldüğü belirtilirken, somut durumda korunmaya muhtaç nitelikte bir çocuk olmadığını” savundu. Duruşma öncesi vy söz hakkı verilmeden tedbir kararı alınmasının doğru olmadığını ve emsal mahkeme kararlarını gösterdiklerini belirtti.

“TOPUK KANI TESCİLLERİNE KARŞI GÜVEN YETERSİZ” Aile, sağlık kontrollerini düzenli olarak sürdürdüklerini, kan örneklerinin topuk yerine kol veya başka bir bölgeden alınmasının da mümkün olduğunu vurgulayarak “Kan aynı kan, illa topuk olunca testler değişmiyor” dedi. Anne Elif Kınış, kadın doğum bölümünde staj gören bir sağlık profesyoneli olarak bu konudaki tecrübelerini paylaştı ve topuk kanı zorunluluğunun test sonuçlarının güvenilirliğini etkilemediğini ileri sürdü.

“MÜVEKKİL TEDBİR KARARINI KENDİSİNE TEBLİGAT GELİNCE ÖĞRENDİ” Avukat Altuntaş, çiftin yazılı olarak yaptığı itiraz dilekçesinin mahkemece dikkate alınmadığını ifade etti. Dilekçede, 2018 yılında doğan ilk çocukta topuk kanı alındığını, bunun sonrasında yoğun bakım süreci ve çocuğun kaybıyla sonuçlandığını, fakat otopsi raporlarında herhangi bir hastalık tespit edilmediğini, bu nedenle testlere güven duyulmadığını belirttiklerini kaydetti. Ayrıca “Topuk kanı testi tarama niteliğindedir ve tedavi niteliği taşımaz; Çocuk Koruma Kanunu gereğince böyle bir tedbir kararı verilmesi, somut durumda uygun değildir” ifadelerini kullandı.

Şimdilik süreç, mahkeme tarafından aileye danışılmadan verilen tedbir kararının iptali yönünde sonuçlanmadı. Aile ve avukatları, mevcut kararların yeniden ele alınmasını talep ediyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.