‘Klimanın doğru kullanımı ile akciğer sağlığı korunabilir’
Klimanın doğru kullanımıyla akciğer sağlığını koruyun: enerji tasarrufu ve konfor için püf noktaları, güvenli tüketim önerileri ve bakım ipuçları.
İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Osman El Jundi, klima kullanımının akciğer sağlığı üzerinde belirli riskler barındırdığını fakat doğru farkındalık ve proaktif önlemlerle bu risklerin yönetilebileceğini belirtti. Optimum nemin korunması, düzenli bakım, hava temizleyicileri kullanımı, uygun havalandırma ve dengeli sıcaklık ile iç mekan bitkileriyle solunum sağlığı desteklenebilir.
El Jundi, klima sistemlerinin iç mekandaki ısı ve nem dengesini etkilediğini dile getirerek, kapalı devredeki soğutucu akışkan sirkülasyonunun ısıyı dışarı taşıdığını ve nem gidericiler ile filtrelerin pislikleri topladığını vurguladı. “Kuru hava, havadaki partiküller ve kirleticiler nedeniyle solunum sağlığı üzerinde çeşitli mekanizmalarla olumsuz etkiler yaratabilir” dedi.
Klima ile ilgili endişelerin çoğu, havanın kuruması ve artan partiküller nedeniyle oluşur; bu durum alerji ve astım semptomlarını şiddetlendirebilir. Ayrıca bakımsız klima sistemlerinde küf ve bakteri gibi mikroorganizmaların üreme riski artar ve bu da iç mekan hava kalitesini düşürebilir.
Bir dizi çalışma, klimanın astım, alerji, lejyoner hastalığı ve Hasta Bina Sendromu (HBS) ile olan ilişkisinin potansiyel risklerini gösterir. Ancak kazanılan konfor ve güvenli iç mekanlar için alınabilecek pratik önlemler de net şekilde ortaya konmuştur.
Nem yönetimi konusunda öneriler arasında iç mekan neminin %30-50 aralığında tutulması ve gerektiğinde bir nemlendirici kullanılması yer alır. Nem düzeylerinin higrometre ile izlenmesi ve buna göre ayarlama yapılması önerilir.
Düzenli bakım klima ünitelerinin en az yılda iki kez profesyonel kontrol ve temizliğini içerir. Filtrelerin 1-3 ayda bir değiştirilmesi ve kanalların temizlenmesi, küf ve bakteri oluşumunun azaltılmasına yardımcı olur.
Hava temizleme amacıyla HEPA filtreli hava temizleyicilerin kullanılması ve bu cihazların odanın büyüklüğüne uygun olması önerilir; yatak odası ve oturma odası gibi sık kullanılan alanlara yerleştirmek etkilidir.
Havalandırma için pencere ve kapılar düzenli olarak aralıklarla açılarak temiz hava dolaşımı sağlanmalı, mutfak ve banyolarda aspiratörler kullanılmalı ve enerji geri kazanım vantilatörü (ERV) ile kirli iç mekan havası temiz dış hava ile değiştirilmelidir.
Sıcaklık kontrolü için aşırı soğuk ayarlardan kaçınılmalı; konforlu ve orta bir sıcaklık hedeflenmelidir. Termostatlar 22-26°C aralığında tutulabilir ve gün boyu sabit sıcaklığı korumak için programlanabilir modeller tercih edilmelidir.
İç mekan bitkileri kirleticileri emer ve nem düzeylerini dengeleyebilir. Yılan bitkisi, örümcek bitkisi ve barış zambağı gibi bakım kolaylığı sunan bitkiler, uygun alanlara yerleştirilmelidir.
Sonuç olarak, klima konforu ile sağlık arasındaki denge, farkındalık ve proaktif önlemlerle sağlanabilir. Düzenli bakım, doğru havalandırma ve uygun sıcaklık ayarlarıyla klimanın faydalarından ödün vermeden yararlanmak mümkündür. Bilinçli yaklaşım, akciğer sağlığı üzerinde olumsuz etkileri önemli ölçüde azaltır ve yaşam kalitesini artırır.