Safranbolu’da Türk Kahve Müzesi 100 Bini Aştı
Safranbolu’da Türk Kahve Müzesi 100 bine ulaştı. Kahvenin kökenleri, ritüelleri ve tarihini keşfedin; lezzet dolu bir yolculuğa davet.
Safranbolu’nun kalbinde, Anadolu kahve kültürünün köklerinden gelen tatlar ve anılar, Türkiye Kahve Müzesi’nin serüveninde yeniden can buluyor. Semih Yıldırım öncülüğünde kurulan bu müze, kahve tarihine ışık tutarken son 6 yıl içerisinde ziyaretçi sayısını sürdürülebilir biçimde artırdı ve 100 bini aştı. Ziyaretçilere, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde farklı biçimlerde sofralara konan kahvelerden örnekler ikram ediliyor; cezve, fincan, el değirmeni, kavurma tavası, terazi, tahta kaşık, su küpü ve şeker kapları gibi orijinal ekipmanlar da sergileniyor. Müzeyi saran kahve kokusu, geçmişe doğru keyifli bir yolculuk vadediyor.
Geleneksel Türk kahvesinin gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla kurulan müzede, Sultan Abdülhamit’in kullandığı fincanın, Sütçü İmam’ın cezvesinin ve Atatürk’ün son kahvesini içtiği fincanın replika tasarımlarıyla 12 imamı simgeleyen 12 köşeli tasarım da ziyaretçilere sunuluyor. Cinci Hanı’nın ikinci katından alt kata taşınan bu geniş alan, koleksiyonun daha da zenginleşmesini sağladı.
2025 yılı itibarıyla ziyaretçi sayısının 100 bini aştığına işaret eden Safranbolu Kahve Müzesi Kurucusu Semih Yıldırım, Türkiye’de Türk kahvesine artan ilginin sürdüğünü belirtti. Ziyaretçiler yalnızca müzeyi gezmekle kalmıyor; aynı zamanda Türk kahvesini deneyimleme fırsatı buluyorlar. Yıldırım, farklı şehirlerde ve hatta farklı ülkelerde benzer tematik müzelerin kurulmasının gurur kaynağı olduğunu ifade etti.
“Koleksiyonumuz şu anda daha geniş bir alanda sergileniyor; Cinci Hanı’nın ikinci katından alt kata taşıdık ve deneyim alanını genişlettik.” diyen Yıldırım, Atilla Narin ile yazılan Türk Kahvesi Atlası adlı kitabın İngilizce baskısının da satışa sunulduğunu belirtti. Türkiyede kahve tüketiminin son on yılda büyük değişim geçirdiğini hatırlatan Yıldırım, yıllık kişi başı tüketimin 50 gramlardan yaklaşık 1,5 kilograma yükseldiğini kaydetti.
Türk kahvesinin yeni sektörlere ilham kaynağı olduğuna vurgu yapan Yıldırım, özellikle kadınların kendi el yapımı fincanlarını üretmeye başladığını ve kahve eşlik eden şerbetlik, lokumluk ve sulu gibi ürünlerle sektörün geliştiğini belirtti. El yapımı fincanlar giderek değer kazanırken, müzenin Anadolu’da 20’nin üzerinde özel kahvenin gün yüzüne çıkmasına da öncülük ettiğini ifade etti. Hilve, Mihrimah Sultan ve Tatar kahvesi gibi çeşitlerle Türk kahvesinin damak zevkine göre çeşitliliğinin artması hedefleniyor; misafirler burada 20’nin üzerinde farklı kahve çeşidi tadabilirler.