DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

AK Parti hükûmetleri neden Dışişleri Bakanlığına bir türlü hâkim olamıyor mu?

AK Parti hükümetleri neden Dışişleri Bakanlığına hâkim olamıyor? karşılaştırmalı analiz, siyasi dinamikler ve kurumsal etkiler üzerinde akıcı özet.

16.08.2025
A+
A-

Timeturk özelinde açıklamalarda bulunan 40 yıllık diplomasi tecrübesine sahip emekli büyükelçi ve Çarıklı Diplomat kitabının yazarı Vahit Özdemir, AK Parti hükümetlerinin Dışişleri Bakanlığı üzerinde köklü bir değişim yapamadığını belirtti. Özdemir, Eski tas, eski hamam. Sadece tellaklar değişti. tespitini özetledi. 1975’te başlayan kariyeri 2015’te noktalanan Özdemir, pek çok kritik görevi üstlendi. 1992 yılında Tiflis Başkonsolosluğu’nu açan ve kısa sürede Gürcistan Devlet Başkanı Eduard Şevardnadze ile samimi bir dostluk kuran deneyimli bir diplomat olarak, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinde önemli rol oynadı.

AK Parti hükûmetleri neden Dışişleri Bakanlığına bir türlü hâkim olamıyor mu?

Geçmiş görevlerinden hareketle değerlendirmelerde bulunan Özdemir, AK Parti’nin devletin pek çok kurumunda güçlü bir hâkimiyet kurmasına rağmen Dışişleri Bakanlığı’nda eski yapının devam ettiğini savundu. AK Parti’nin ilk hükümetinde Dışişleri Bakanlığı koltuğuna Yaşar Yaş, ardından Abdullah Gül, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Mevlüt Çavuşoğlu ve Hakan Fidan’ın oturduğunu anımsattı. Özdemir, bu dönemlerde bazı bakanların diplomatik olarak başarılı sonuçlar elde ettiğini, fakat bazen ciddi eleştirilerin de kendini gösterdiğini ifade etti.

“AK Parti hükûmetleri neden Dışişleri Bakanlığına bir türlü hâkim olamıyor mu?” sorusu bağlamında tecrübe ve izlenimlerini şöyle paylaştı: “1992 yılında Tiflis Başkonsolosluğumuzu açmak bana nasip oldu. Kasım 1992’de bu başkonsolosluk Bakanlar Kurulu kararıyla Büyükelçilik seviyesine yükseldi.” Ankara-İstanbul-Moskova-Suhumi ve Batum üzerinden sadece bir hafta süren bir yolculuktan sonra Tiflis’e ulaştık. Acara Oteli’nin 705 numaralı odasında başkonsolosluğumuzu hizmete açtık. Gürcistan Devlet Konseyi Başkanı Şevardnadze ile ziyaretlerimiz adeta dostluğun simgeleriydi. Şevardnadze’nin Kapadokya’ya ilişkin sözleri ve benim Kapadokyalı olduğum yönündeki esprili sohbetlerimiz, iki ülke arasındaki yakın ilişkilerin bir yansımasıydı.

Tiflis’teki görev sürem boyunca 4 ay da geçici maslahatgüzarlık yaptım. 4 basın toplantısı düzenleyerek Türkiye’nin Gürcistan’a yaptığı insani yardımları medya dünyasıyla paylaştım. Devrin Gürcistan Dışişleri Bakanı’nın bana övgü dolu mesajlar yazdığı, Özal’ın cenaze törenine katılmak üzere Türkiye’ye giden Şevardnadze’nin bana eşim ve 17 aylık oğlunu da getirebileceğim yönünde bir talepte bulunduğu anılar arasında yer alır. Şevardnadze’nin ailesini Türkiye’ye getirme girişimi, dostluğun somut bir göstergesiydi.

Şevardnadze ile ilişkimiz, baba-oğul benzeri samimi bağlara dönüşmüştü. Onların davetleriyle sık sık ziyaretler gerçekleştirildi; Türk-Gürcü sınır kapılarının hızlıca hizmete girmesi için taleplerimizi defalarca ilettik. 35 Chavchavadze Caddesi’ndeki Doğa Müzesi’nin Türkiye’nin Tiflis Büyükelçiliği’ne tahsisi için uzun süre uğraştım ve nihayetinde bu talebim kabul edildi. Ancak çevreciler bu kararları sert bir biçimde eleştirdi.

Gürcistan’da geçirdiğim bir yıl boyunca 4 ayı geçici maslahatgüzarlıkla geçti ve Türkiye’nin Gürcistan’a yaptığı insani yardımlar konusunda dört defa basın toplantısı düzenledim. Gürcistan Dışişleri Bakanı, benimle ilgili övgü dolu mesajlar gönderdi; Özal’ın cenazesine katılan Şevardnadze, Doğa Müzesi’nin Türkiye’ye tahsisi konusundaki kararları benimle paylaştı. Şevardnadze’nin Türkiye’ye tahsis ettiği yeni kançılar binamızı görmek ve Büyükelçi Fatma Ceren Yazgan’ın acı kahvesini içmek için 2021 yılında Tiflis’e gittim.

Randevu talepleri çoğu kez olumlu karşılanmadı. Büyükelçi Yazgan’ın Tiflis’teki bazı hatalarını Lahey’de tekrarlamaması temennisini dile getirdim. Türkiye’deki görevlerime dönük değerlendirmelerimde, Cumhurbaşkanımızın beni yakından ve ismen tanıdığına vurgu yaptım; bana “Kadim dostum Vahit Bey” diye hitap ederlerdi. Ancak AK Parti hükûmetlerinin bütün kurumlara hâkim olduğu, fakat Dışişleri Bakanlığı’na gelince hâkimiyetin elde edilemediğini vurguladım; Rahmetli Osman Bölükbaşı’nın sözleriyle:
“Eski tas, eski hamam. Sadece tellaklar değişti.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.