Türkiye’nin Çelik Kubbe’si devreye giriyor: Tüm hava sahası korunacak
Türkiye’nin Çelik Kubbe’si devreye giriyor: Hava sahası güvenli, korunuyor. Gelişen savunma teknolojisiyle tüm hava araçları için koruma sağlanıyor.
Çelik Kubbe unsurlarının sahada uygulanabilirlik kazanmasıyla Türkiye’nin hava savunma kapasitesi kritik bir aşamaya ulaşıyor. Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, mevcut sahadaki sistemler arasında HİSAR, SUNGUR, ALKA ve SİPER’in sayılarının artırılarak tek bir komuta merkezi üzerinden, insan müdahalesine olan ihtiyaç minimuma indirilerek çalıştırılabileceği aşamaya gelindiğini açıkladı. İkinci, bu verilerle yeni geliştirmelerin yürütüldüğünü ve Mavi Vatan dahil entegre bir hava savunma sisteminin oluşturulduğunu belirtti.
İkinci, Türkiye Basın Federasyonu’nun Anadolu Sohbetleri buluşmasına katılarak basın mensuplarıyla bir araya geldi. Roketsan’ın Türkiye’nin en büyük AR-GE merkezlerinden biri olduğunu söyleyen İkinci, şirkette 6 bini aşkın çalışanın bulunduğunu ve Türk savunma sanayisine önemli katkılar sağlandığını kaydetti.
Baykar’dan sonra Türkiye’nin en hızlı büyüyen savunma sanayisi şirketi olduklarını ifade eden İkinci, Roketsan’ın cirosunun yıllık olarak dolar bazında yüzde 40’ın üzerinde arttığını açıkladı. Büyümenin büyük kısmının ihracata dayandığını vurgulayan İkinci, iki temel amacın; Türk Silahlı Kuvvetleri için dünyadaki en iyi silah sistemlerini geliştirmek ve bu sistemlerin ihracatını yaparak dost ve kardeş ülkelere sunmak olduğuna değindi. Elde edilen gelirle AR-GE yatırımlarını sürdürdüklerini ve gelecek nesil teknolojilerde üretim kapasitesini büyüttüklerini ifade etti.
Roketsan’ın, Türkiye’nin tüm endüstrileri arasında AR-GE’ye en çok yatırım yapan dördüncü şirket olduğu bilgisini paylaşan İkinci, her yıl kendi projelerine 10 milyar liranın üzerinde kaynak ayırdıklarını söyledi. İnsan kaynağının en değerli güç olduğunu belirten İkinci, nitelikli personelle teknolojiyi geliştirmeye devam ettiklerini ekledi.
Uluslararası alanda ürün tedarikinde karşılaştıkları engellerden de söz eden İkinci, vida ve perçin gibi küçük malzemelerin dahi talep edildiğinde engellendiğini ifade etti. Bu durumun yerelleştirme ve millileştirme yönünde büyümeyi tetiklediğini söyleyen İkinci, son 10 yılda yapılan çalışmalarla üretimin dışa bağımlılıklarının azaldığını belirtti. Türk savunma sanayisinin yerli katkı oranının %80’in üzerinde olduğunu, Roketsan’ın yerlilik oranının ise %90’ın üzerinde olduğunu söyleyen İkinci, tamamen yerli ve milli imkanlarla geliştirilen parçaların ya kendi tesislerinde ya da 2000’den fazla iş ortağıyla üretildiğini aktardı.
Türkiye genelindeki kabiliyetli firmaların Roketsan projelerinde üretim yapmasına olanak sağlamaya çalıştıklarını ifade eden İkinci, Roketsan ürünlerinin kilogram başına ihracat değerinin on binlerce doların üzerinde olduğunu ve bunun Türkiye’nin ekonomik kalkınmasına ciddi katkılar sağladığını belirtti. Türkiye’nin savunma sanayisinin geçen yıl 7 milyar dolarlık ihracatını gerçekleştirdiğini hatırlatan İkinci, bu yıl için 10 milyar dolara ulaşmayı hedeflediklerini kaydetti.
İslam dünyası, Türk cumhuriyetleri ve mazlum halklar Türkiye’nin savunma sanayisiyle gurur duyduğunu söyleyen İkinci, bu başarının kendileri için daha büyük anlam taşıdığını ifade etti. Roketsan’ın geliştirdiği sistemlerin Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından başarıyla kullanıldığını ve dünyanın farklı bölgelerinde görev yaptığını belirtti. Yaklaşık 50’ye yakın ülkenin ürünlerini kullandığını ve farklı iklim ile coğrafi koşullarda başarı sağlandığını aktardı. Bakiye siparişler doğrultusunda gelecek 5 yılda her yıl yaklaşık %50 büyüme potansiyeli bulunduğunu belirten İkinci, HİSAR, SUNGUR, ALKA ve SİPER’in sayılarının artırılma sürecinin devam ettiğini söyledi.
İkinci, Türkiye’nin hava savunma konusundaki kendi teknolojisini geliştirmeye devam edeceğini ve milli imkanlarla ihtiyaçların karşılanabileceğini vurguladı. Basın toplantısının ardından Murat İkinci ve Roketsan yöneticileri, tesislerde gazetecilere ürünlerle ilgili gerekli bilgileri paylaştılar.