89 Yaşındaki Usta Terzi, Gözlük Takmadan İğneye İplik Geçiriyor
89 yaşındaki usta terzinin gözlük olmadan iğneye iplik geçirmesiyle ilgili ilginç ve ilham verici hikaye. Zamanın ustalığını ve tecrübesini gözler önüne seriyor.
Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan ve uzun yıllardır mesleğine tutkulu bir şekilde devam eden 89 yaşındaki Arif Bayramoğlu, mesleki deneyimi ve dikkat çekici becerileriyle bölgesinde tanınıyor. 14 yaşında küçük bir çırak olarak başladığı terzilik yolculuğunda, zamanla usta seviyesine ulaşmış ve yaklaşık 75 yıldır aynı dükkanda, küçük ama sevgiyle dolu bir ortamda çalışmalarını sürdürüyor. Mesleğine olan aşkı ve bağlılığı, onu genç meslektaşlarından ayıran en büyük özellikler arasında yer alıyor.
Gözlük kullanmadan iğneye iplik geçirebilmesi ve dikiş makinesi başında uzun saatler durabilmesiyle bilinen usta terzi, yaşı ilerlemesine rağmen mesleğine olan tutkusunu kaybetmedi. Kendisi, meslek hayatında karşılaştığı zorluklara rağmen, mesleğini sevgiyle yaptığını ve bu sayede mesleğinin kendisi için bir yaşam biçimi haline geldiğini belirtiyor. Ayrıca, küçük atölyesinde yaptığı tamir ve onarımlarla müşterilerine hizmet veriyor ve bu işi adeta bir sanat haline getiriyor.
Mesleğine ve Güncel Duruma Dair
- Başlangıç Yılı ve Süreç: 1950 yılında terziliğe adım attı, 1963 yılından itibaren aynı dükkanda çalışıyor.
- Çocukları ve Aile Durumu: İki erkek, iki kız çocuğu bulunuyor.
- Mesleğe Dair Görüşleri: “Konfeksiyon mesleği tamamen bitirdi, artık yanımızda kalfa ya da çırak bulunmuyor.” diyerek, günümüz tekstil sektöründeki değişimi ve mesleğin geldiği noktayı dile getiriyor.
- Göz Sağlığı ve Beceri: Gözlük takmadan iğneye iplik geçirebilmesi, onun mesleki ustalığını ve dikkatini gösteriyor.
- Mesleğin Günümüzdeki Durumu: Takım elbiselerin yüksek fiyatları ve artan maliyetler nedeniyle, artık çoğunlukla tamir ve küçük onarımlar yapıyor. Bu durum, mesleğine olan bağlılığını ve adaptasyonunu yansıtıyor.
Usta terzinin sözleri, mesleğine duyduğu sevgi ve saygıyı gözler önüne sererken, genç nesillere de mesleğin inceliklerini aktarmanın önemini vurguluyor. Kendisi, mesleğine olan tutkusunu ve emeklerini gelecek nesillere de aktarabilmek adına, yeni çırak veya kalfa bulmakta zorlandığını dile getiriyor. Mesleğin yaşadığı dönüşüm ve günümüz tekstil sektöründeki zorluklar karşısında, onun azmi ve deneyimi, bölge halkı tarafından büyük takdirle karşılanıyor.