Kadın Azmağı’nın Güncel Durumu ve Doğal Güzellikleri
Kadın Azmağı’nın güncel durumu, doğal güzellikleri ve keşfedilecek en güzel yönleri hakkında detaylı bilgiler. Doğal yaşam ve turizm için ideal bir destinasyon.
Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi tarafından 2011 yılının Haziran ayında ‘sakin şehir’ unvanı alan Muğla’nın Ula ilçesine bağlı Akyaka Mahallesi, doğal güzellikleri ve özgün yaşam tarzıyla ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Özellikle, mahallenin göbeğinde yer alan ve Gökova Körfezi’ne dökülen ‘Kadın Azmağı’, hem yerli hem de yabancı turistlerin uğrak noktası haline gelmiştir.
Bu eşsiz doğal akvaryum, yaklaşık 1200 metre uzunluğunda olup, ağaçlar ve sazlıklar arasında kendine özgü bir güzellik sergiliyor. Suyun serinliği, su altı bitki örtüsü ve balık çeşitliliğiyle zenginleşmiş olan azmak, aynı zamanda su üzerinde süzülen ördekler ve diğer su kuşlarıyla da doğal bir yaşam alanı sunuyor. Bu doğa harikası, ziyaretçilere görsel bir şölen yaşatırken, doğa ile iç içe bir deneyim sunuyor.
Yüzlerce Tatlı Su Kaynağından Oluşan Kadın Azmağı
Birbirine yakın yüzlerce tatlı su kaynağından beslenen ‘Kadın Azmağı’, ana kolun yanı sıra, Gökova Sazlığı’na doğru uzanan birçok yan kola da sahiptir. Bu yan kolların bazı bölümlerinde sazlıkların oluşturduğu doğal tüneller bulunmakta olup, özellikle doğa yürüyüşleri ve fotoğraf tutkunları için eşsiz imkanlar sunuyor.
NASA’nın Dünya Günü Paylaşımı ve Güncel Su Seviyesi Durumu
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, 22 Nisan 2021 tarihinde Dünya Günü vesilesiyle yaptığı paylaşımda, Kadın Azmağı’nın görkemli güzelliğine dikkat çekmiş ve “Vay be. Güzelliğini yaşayın” ifadesiyle bu doğal mirası övmüştü. Fakat, son dönemlerde yaşanan ciddi su seviyesi düşüşleri, bölgenin ekolojik dengesi açısından önemli bir uyarı niteliği taşıyor.
Su Seviyesinde Yaşanan Düşüş ve Etkileri
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Kaynakları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, yaptığı ölçümlerde azmakta su seviyesinin yaklaşık 35 santimetre oranında azaldığını belirtti. Bu düşüş, bölgenin ekosistemine ve doğal akışına ciddi anlamda etki ediyor.
Hidrolojik Kuraklık ve Türkiye’deki Durum
Doç. Dr. Özçelik, Türkiye genelinde son 52 yılın en kurak döneminin yaşandığını vurgulayarak, “Meteorolojik kuraklık yüzeysel su kaynaklarımızı etkiliyor. Hidrolojik kuraklığın sonuçlarını, rezervuarlarda ve baraj göllerinde açıkça görebiliyoruz. Burası karstik bir alan olduğundan, sular mağaralar ve boşluklardan hızla akarak azmağa ulaşır. Bu nedenle, su seviyesindeki değişiklikleri tam anlamıyla ölçmek zorlaşıyor.” dedi.
Özçelik, su seviyesinin önümüzdeki günlerde daha da düşebileceğine dikkat çekerek, “Koruyucu önlemler alınmalı ve bu doğal güzelliğin sürdürülebilirliği için çalışmalar yapılmalı” çağrısında bulundu.