Orman Yangınlarının Sağlık Üzerindeki Etkileri
Orman yangınlarının sağlık üzerindeki etkilerini, solunum sorunları ve uzun vadeli riskleri detaylarıyla keşfedin. Bilgilendirici ve kısa özet.
Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sinem Güngör, orman yangınlarının yol açtığı duman, kül ve zehirli gazlara maruz kalan kişilerin, özellikle ilk birkaç gün içinde ortaya çıkan belirtileri dikkate almaları gerektiğini vurguladı. Halsizlik, nefes almada güçlük, göğüs sıkışması, boğazda yanma, hırıltı, gözlerde sulanma veya ciltte tahriş gibi şikayetlerin 1-2 günden uzun sürmesi durumunda ciddi sağlık sorunlarının gelişebileceğine dikkat çekti. Bu nedenle, belirtileri gösteren kişilerin en kısa sürede sağlık kuruluşlarına başvurmaları büyük önem taşımaktadır.
Güngör, orman yangınları sırasında ve sonrasında ortaya çıkan dumanın ve kül yağmurlarının insan sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Bu etkilerin sadece solunum sistemiyle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda dolaşım sistemi ve cilt üzerinde de olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Günümüzde, yangınlar sonucu atmosfere salınan kirli gazlar ve kül partiküllerinin, özellikle rüzgarın da etkisiyle, uzak bölgelere ulaşarak daha geniş kitleleri etkilediğine dikkat çekti. Bu durumun, hem akut hem de uzun vadeli sağlık sorunlarına zemin hazırladığını vurguladı.
Solunum ve Göz Sağlığına Etkiler
Yangınlar sırasında ve sonrasında havaya karışan kurumuş kül ve kurumların, yağmurla birlikte yeryüzüne inmesiyle, ciltte ve gözlerde tahrişlerin oluştuğunu belirten Güngör, özellikle açık alanlarda bulunan kişiler için bu etkilerin ciddi olabileceğine işaret etti. Akciğerde iltihaplanma ve inflamasyon riskinin arttığını ifade eden Güngör, zehirli gazların sadece solunum yollarını değil, cilt ve diğer organları da etkilediğini sözlerine ekledi.
Gerçekleştirilen araştırmalara göre, yangın bölgesinde ve rüzgarın yönüne göre uzak bölgedeki kişiler, gözlerde yanma, sulanma ve batma hissi, boğazda yanma ve batma gibi şikayetler yaşayabiliyor. Ayrıca, kalp hastalarında çarpıntı, nefes darlığı ve göğüs sıkışması gibi belirtiler gözlemleniyor. Uzun vadede, akciğerde oluşan iltihaplar ve kronik solunum rahatsızlıkları, yangınlara maruz kalan kişilerde kalıcı sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bu nedenle, ilk belirtilerde dahi uzmanlara başvurmak, hastalıkların ilerlemesini engelleyebilir.
Risk Grupları ve Korunma Yöntemleri
Güngör, tüm vatandaşların, özellikle kronik hastalığı bulunanlar, çocuklar, yaşlılar, hamileler ve vücut direnci düşük olan kişilerin daha fazla risk altında olduğunu belirtti. Bu grupların, maruz kalınan duman ve kül partiküllerinden korunmak adına, mümkün olan en kısa sürede iç ortamda kalmaları ve dışarı çıkmamaları gerektiğine dikkat çekti. Kapı ve pencereleri kapalı tutmak, iç ortam hava temizleyici cihazlar kullanmak, ve maskeye özellikle dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
- Maske seçimi: Partikül tutucu N95 veya benzeri maskeler, en iyi korumayı sağlar. Cerrahi veya bez maskeler, yeterli koruma sağlayamaz.
- Hava Temizliği: İç ortamların filtreli hava temizleyiciler ile temizlenmesi, solunum yollarını koruma açısından önemlidir.
- Hijyen: Dışarı çıkıldığında el, yüz ve gözlerin yıkanması, kıyafetlerin değiştirilmesi, ve gözlerin temizlenmesi, uzun vadede hayat kurtarıcı önlemler arasında yer almaktadır.
Sağlık Takibi ve Profesyonel Müdahale
Prof. Dr. Güngör, dumana ve zehirli gazlara maruz kalan kişilerin, sağlık durumlarını yakından takip etmeleri gerektiğine vurgu yaptı. Özellikle, ilk temas sonrası nefes darlığı, öksürük, boğazda yanma veya devam eden göz ve cilt şikayetleri olanların, en kısa zamanda uzmanlara başvurmaları önemlidir. Kronik hastalıklar, bu tür çevresel etkilerden daha fazla etkilenebildiği için, astım, KOAH veya kalp hastası olan kişilerin, belirtileri ilk fark ettiklerinde doktora gitmeleri önerilmektedir.
Güngör, özellikle solunum ve kalp hastalıkları bulunan kişilerde, şikayetlerin daha erken dönemde ve daha şiddetli olabileceğine dikkati çekerek, “Gece uykudan uyandıran nefes darlığı, artan öksürük, göğüs baskısı, nefes darlığında belirgin artış veya yeni gelişen nefes sorunları, acil tıbbi müdahale gerektirir.” dedi.
Son olarak, yangın ve duman maruziyetinin ciddi sağlık riskleri taşıdığını, bu nedenle önleyici tedbirlerin alınması ve sağlık profesyonellerinin rehberliğinde hareket edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.