DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C
İstanbul
°C
°C
°C
°C
°C

4 bin yıllık el izi bulundu: ‘Ruh evi’

4 bin yıllık el izi keşfi ve ‘Ruh Evi’ hakkında detaylar. Tarihin derinliklerinden gelen bu sırlar sizi bekliyor. Hemen öğrenin!

30.07.2025
A+
A-

Cambridge Üniversitesi’ne bağlı müzede çalışan araştırmacılar, bu sonbaharda açılacak özel bir sergiye hazırlık yaparken ilginç bir keşfe imza attılar. Müzede sergilenecek olan, yaklaşık 4000 yıl öncesine tarihlendirilen ve antik Mısır mezarlarında bulunan kilden yapılmış bir modelin tabanında, insan eline ait belirgin bir iz tespit edildi. Bu detay, hem serginin ilgi çekici öğelerinden biri olmayı hem de antik zanaatkârların ustalığını gözler önüne sermeyi amaçlıyor.

“Ruh evi” olarak adlandırılan ve ölen kişinin ruhuna yaşam alanı sunmak amacıyla minyatür olarak inşa edilen bu yapılar, özellikle mezarların süslenmesinde önemli rol oynardı. Bu özel modelin üzerinde bulunan izler, sadece bir parmak izinden çok daha fazlasını anlatıyor. Yüksek detay seviyesine sahip bu keşif, antik ustaların günlük yaşamındaki ellerinin izlerini günümüze taşıyor ve zanaatkarların emeğini gözler önüne seriyor.

Yapım Sürecinde Usta Dokunuşu

Antik Mısır dönemine ait olan ve MÖ 2055–1650 yılları arasına tarihlendirilen bu ruh evinin detaylı incelenmesi, yapım aşamasını anlamamıza yardımcı oldu. Yapı, başlangıçta ahşap çubuklar kullanılarak iskeleti oluşturulduktan sonra, üzeri kil ile kaplanmış. Yüksek ısıda gerçekleşen fırınlama sırasında, ahşap çubuklar yanarken, geriye sadece pişmiş ve sertleşmiş kil kaldı. Bu süreçte, kil hâlâ ıslakken, yapının alt kısmında oluşan el izi, uzmanlar tarafından dikkatle inceleniyor.

Helen Strudwick, müzenin kıdemli Mısır bilimcisi ve serginin küratörü, yaptığı açıklamada, “İlk defa böyle bütün bir el izini görüyoruz. Islak vernikte ya da tabut süslemelerinde parmak izlerine rastlamıştık, ama bu kadar belirgin ve net bir el izi ilk kez ortaya çıktı. Bu, nesneyi yapan ustanın, modelin kuruması ve sertleşmesi öncesinde taşıdığı iz,” dedi.

Ustaların İzleri ve Günümüze Yansıması

Strudwick, “Böyle izler, sizi doğrudan o nesnenin yapıldığı ana ve onu şekillendiren, dokunan zanaatkâra götürüyor. Bu detaylar, zanaatkarların yaşamına ve emeklerine dair önemli ipuçları sunuyor,” diyerek sözlerine devam etti. Günümüzde, antik Mısır’dan günümüze ulaşan çok sayıda seramik ve çömlek eseri bulunuyor. Bu eserler hem günlük yaşamda kullanılmış hem de mezarlarda yiyecek ve içecek sunmak amacıyla tercih edilmiştir.

Ünlü firavunlara ait mezarların yanı sıra, onların mezarlarını süsleyen eşyaların üretiminde görev alan zanaatkârların izleri ise genellikle göz ardı edilirdi. Ancak, Fitzwilliam Müzesi’nde gerçekleştirilen bu yeni keşif, o isimsiz ve göz ardı edilen ustalardan birinin emeğine dair somut bir iz sunuyor. Bu bulgu, antik sanat ve zanaat tarihinin sadece büyük isimlerle sınırlı olmadığını, arka planda çalışan, gizli kalan ustaların da hikâyelerinin olduğunu gösteriyor.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.