Türkiye’de Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi 78,1 Yıl

Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi, son yapılan analizlere göre 78,1 yıla yükselmiş durumda. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan “Hayat Tabloları, 2022-2024” verilerine göre, bu gelişmişlik göstergesi ülkemizde sağlık ve yaşam koşullarındaki olumlu gelişmelerin bir göstergesi olarak öne çıkıyor. 2021-2023 dönemine ait verilerle karşılaştırıldığında, doğuşta beklenen yaşam süresi yaklaşık 0,8 yıl artış gösterdi. Bu artış, sağlık hizmetlerine erişim ve yaşam kalitesindeki iyileşmelerin bir sonucu olarak değerlendiriliyor.

Yaş gruplarına göre detaylara inildiğinde, erkeklerin ortalama yaşam süresi 75,5 yıl iken, kadınlar bu süreyi 80,7 yıl olarak tamamlıyor. Bu durum, kadınların erkeklere kıyasla yaklaşık 5,2 yıl daha uzun yaşama eğiliminde olduğunu gösteriyor. Ayrıca, 15 yaşında bir bireyin ortalama kalan yaşam süresi 64,3 yıl olarak hesaplanırken, erkekler için bu süre 61,7 yıl, kadınlar için ise 66,9 yıl olarak belirleniyor. Bu veriler, kadınların yaşam kalitesinin ve sağlık durumunun erkeklere göre daha iyi olduğunu ortaya koyuyor.

30 yaşındaki bir birey için ise beklenen toplam yaşam süresi 49,9 yıl seviyesinde bulunuyor. Erkeklerin bu yaşta kalan yaşam süresi 47,5 yıl iken, kadınlar için bu süre 52,3 yıla ulaşıyor. Kadın ve erkek arasındaki bu fark, yaklaşık 4,8 yıl olarak kayda geçiyor. 50 yaşındaki bir kişinin ise ortalama kalan yaşam süresi 30,9 yıl iken, erkekler için bu süre 28,6 yıl, kadınlar için ise 33,1 yıl olarak belirlenmiş durumda. 65 yaşında ise, bireylerin ortalama yaşam beklentisi 18 yıl seviyesine çıkıyor. Erkekler bu yaşta 16,3 yıl, kadınlar ise 19,6 yıl yaşam ömrüne sahip olup, kadınların erkeklere göre yaklaşık 3,3 yıl daha uzun yaşama olasılığı bulunuyor.

Eğitim Seviyesine Göre Yaşam Süresi

Eğitim düzeyi arttıkça, yaşam süresi de uzamaktadır. Türkiye genelinde yapılan analizler, eğitim seviyesinin yükselmesiyle birlikte yaşam beklentisinin anlamlı derecede arttığını ortaya koyuyor. Düşük eğitim seviyesine sahip kişiler arasında yaşam süresi daha kısa iken, yüksek eğitim seviyesine sahip bireylerin yaşam süreleri belirgin biçimde daha uzun. Bu durum, eğitimli bireylerin sağlık bilinci ve yaşam tarzlarıyla doğrudan ilişkilidir.

Cinsiyetler özelinde de durum farklılık gösteriyor. Hem erkeklerde hem de kadınlarda, eğitimin seviyesinin artmasıyla birlikte yaşam beklentisi artış kaydediyor. Özellikle ortaöğretim altı eğitim seviyesine sahip kişiler ile yükseköğretim mezunları arasında yaklaşık 5 yıllık fark bulunuyor. Bu fark, eğitimli bireylerin sağlık hizmetlerine erişim imkanlarının daha iyi olması ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmeleriyle bağlantılıdır.

Sağlıklı Yaşam Süresi ve Genel Durum

Doğuşta sağlıklı yaşam süresi 57,6 yıl olarak hesaplandı. Bu, kişinin günlük aktivitelerini sağlık sorunları olmadan sürdürebileceği tahmini süre anlamına geliyor. Erkekler için bu süre 58,9 yıl iken, kadınlar ise 56,3 yıl olarak belirlenmiş durumda. Erkeklerin kadınlara kıyasla yaklaşık 2,6 yıl daha uzun sağlıklı yaşam sürdürebilme ihtimali bulunuyor. Bu veriler, yaşam kalitesinin yaşa bağlı olarak değiştiğini ve kadınların sağlık alanında avantajlı olduğunu gösteriyor.

Genel olarak, yaşam süresinin uzamasıyla birlikte, sağlık politikalarının ve yaşam standartlarının da geliştiği gözleniyor. Bu gelişmeler, toplumun genel sağlık seviyesinin yükseldiğine işaret ediyor ve gelecekte yaşam beklentisinin daha da artması bekleniyor.